Habertürk'ün sahibi Ciner, Susurluk Raporu'nu erişime engelletti
Turgay Ciner, Wikipedia’da yer alan ve Kutlu Savaş tarafından kaleme alınan Susurluk Raporu için erişim engeli kararı aldırdı. Rapor, siyaset-mafya-devlet ilişkilerinin sembolü olan kazayla ilgili hazırlanmış üç rapordan biriydi.

Artı Gerçek - Show TV, Habertürk TV, Habertürk Gazetesi ve Habertürk Radyo’nun sahibi iş insanı Turgay Ciner, hakkındaki usulsüzlük iddiaları da dahil olmak üzere adının geçtiği 200 haber için erişim engeli kararı aldırdı.
freewebturkey.com'dan Ali Safa Korkut'un haberine göre Ciner, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğinden aldırdığı 18 Aralık tarihli kararla, tVikipedi gibi Wikimedia Vakfı’nın projelerinden biri olan Vikikaynak’taki “Susurluk Raporu”nu da erişime engelletti.
Ciner, Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş tarafından yazılan Susurluk Raporu’nda uyuşturucu kaçakçılığından ABD ve Belçika’da hapis yatan Ömer Lütfi Topal’la ilişkilendiriliyordu. Ciner'in adı, raporda uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin suçlamaların yer aldığı bölümde geçiyordu.
1997 yılında Radikal gazetesi tarafından kitap olarak yayımlanan raporda, "Kumarhanaler Kralı" Topal’ın ölümü de irdeleniyor, Ciner’in servetinin kaynaklarıyla ilgili çeşitli yorumlar olduğuna da değiniliyordu.
ÜÇ AYRI SUSURLUK RAPORU
27 sene önce Balıkesir'in Susurluk ilçesinde yaşanan kazada devlet görevlisi, suç örgütü lideri ve milletvekili aynı araç içinde bulunmuştu.
Susurluk Kazası veya Susurluk Skandalı olarak kayıtlara geçen kaza, 3 Kasım 1996'da, saat 19.25 sularında Susurluk'un Çatalceviz mevkisinde meydana gelmişti. Kaza ile siyaset-mafya-devlet ağı ortaya dökülmüştü.
Olay sonrası çeşitli zamanlarda üç farklı rapor hazırlandı. Bu raporların ilkini MİT, ikincisini Başbakanlık Müsteşarlığı, üçüncüsünü ise TBMM Susurluk Komisyonu hazırladı. 1. Susurluk Raporu'nun olayı kapatmaya yönelik olunca Türkiye çapında akşamları ışık kapatma eylemleri düzenlendi.
Sanatçıların da katıldığı 'Karanlıktan çıkmak için bir dakika karanlık' eylemleri tüm Türkiye'ye yayıldı. Refah Partili Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın 'Mum söndü oynuyorlar", Necmettin Erbakan'ın ise "Glu glu dansı yapıyorlar" sözleri tepkileri daha da büyüdü.
Devlet Güvenlik Mahkemesi konuya ilişkin bir fezleke düzenledi.
TBMM'de kurulan komisyon 61 farklı kişiyi dinledi ama hazırlanan rapor da yeterli olmadı.
İlişkilerin binlerce faili meçhul cinayet işleyen JİTEM'e kadar uzandığı ortaya çıktı.
İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen Susurluk davasında, aralarında İbrahim Şahin, Mehmet Korkut Eken Ayhan Çarkın, Yaşar Öz, Haluk Kırcı, Ziya Bandırmacıoğlu ve Ayhan Akça'nın arasında bulunduğu 13 sanıklar birlikte "Halk arasında korku, endişe ve panik yaratacak şekilde, ammenin selameti aleyhine kasten adam öldürme, adam kaldırma, yağma cürümlerini işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturdukları, teşekkül mensuplarının dağlarda, kırlarda, genel yollarda, meskûn yerlerde silahlı olarak dolaştıkları" gerekçesiyle 12 Şubat 2001'de 4'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Susurluk davasında verilen cezalar, 15 Ocak 2002'de Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.
MEHMET AĞAR'A 5 YIL HAPİS
Susurluk Kazası, uzun yıllar sonra Ergenekon iddianamesi kapsamına alındı. İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, yıllar süren dava sonunda Susurluk Çetesi'nin lideri olduğu gerekçesiyle 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (HABER MERKEZİ)
Susurluk'un üzerinden 27 yıl geçti: Siyaset-mafya-devlet ilişkilerinin sembolü