'Hayvanları koruyamazsak, kadına şiddetin de çocuk istismarının da önüne geçemeyiz'

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) temsilcisi Pelin Sayılgan Artı Tv'ye konuk oldu.

'Hayvanları koruyamazsak, kadına şiddetin de çocuk istismarının da önüne geçemeyiz'

ARTI GERÇEK-Hayvanlara yönelik işkenceyi, şiddeti ve kötü muameleyi Hayvan Hakları Federasyonu HAYTAP temsilcisi Pelin Sayılgan Artı Tv'ye değerlendirdi. Hayvanlara yönelik şiddet ile ilgili konuşan Sayılgan, "İnsanlar ciddi stres altında, bu stres de zincirleme olarak yukarıdan aşağıya doğru hayvanlara şiddete kadar uzanıyor. Fakat biz bu zincirin en zayıf halkasını koruyamazsak, kadına şiddetin de, çocuk istismarının da önüne geçemeyiz" dedi.

'YETKİLİLER HAYVAN HAKLARINI ÖNEMSEMİYORLARSA BİLE TOPLUMUN CAN GÜVENLİĞİNİ ÖNEMSESİN'

HAYTAP olarak hayvan hakları kanununda değişiklik için mücadele ettiklerini fakat yanıt alamadıklarının belirten Sayılgan, "16 yıldır biz HAYTAP olarak hayvan hakları kanununda değişiklik için mücadele ediyoruz. Fakat nedense bir türlü bu kanun çıkamıyor. Bunun sebebi de bürokratların, bakanlıkların ve belli rant odaklarının bu kanuna taş koyması. Bizim yasama sistemimiz ile ilgili de bazı sıkıntılar var. Seçimlerden sonra kanun tekliflerinin kadük kalması da bu süreci sekteye uğrattı. Ama öncelikli sebep cezai yaptırım olmaması. Diğer yandan da bir çok toplumsal durum insanlarda şiddeti tetikliyor. Eğitim sistemi, geçim sıkıntısı bunlardan bazıları. İnsanlar ciddi stres altında, bu stres de zincirleme olarak yukarıdan aşağıya doğru hayvanlara şiddete kadar uzanıyor. Fakat biz bu zincirin en zayıf halkasını koruyamazsak kadına şiddetin de çocuk istismarının da önüne geçemeyiz. Prof. Dr. Sevil Atasoy'un da bu yönde raporu var; hayvana şiddet uygulayanlar bir sonraki aşamada insana da şiddet uyguluyorlar. Biz tabiki hayvanlar zaten yaşam hakkına sahip olduğu için savunuyoruz. Ama madem yetkililere sesimizi duyuramıyoruz, hayvan haklarını önemsemiyorlarsa bile insanların ve toplumun can güvenliği için bu kanunun bir an önce çıkması gerekiyor" dedi.

'HAYVANA ŞİDDET UYGULAMAK İLE YASAK YERDE SİGARA İÇMEK AYNI CEZAYA TABİ TUTULUYOR'

Sayılgan, hayvana yönelik şiddetin engellenmesine dönük taleplerini ise şöyle ifade etti; "Önceliğimiz hayvana şiddetin kabahatler kanunu kapsamından çıkıp ceza kanunu kapsamına girmesi. Şu an mevcut kanunda hayvana şiddet uygulamak, tecavüz etmek yasak yerde sigara içmek ile aynı cezaya tabi tutuluyor. Basit bir idari para cezası ile kurtulabiliyorlar. Sicillerine de işlenmiyor ve biz toplumda bu kişilerle yaşamaya devam ediyoruz. İkinci olarak savcılıkların re'sen harekete geçmelerini istiyoruz. Hayvanın bir mal statüsünden çıkarılıp can olarak görülmesini istiyoruz. Sahibinin veya başka bir kişinin şikayetine tabi olmamalı. Eğitim müfredatına hayvan haklarının konulmasını istiyoruz. Televizyon kanallarının yükümlü olduğu programlar var mesela bunlar hiç yayınlanmıyor. Avcılığın yasaklanması lazım. Deneyler ile ilgili çok büyük sıkıntılar var, onların engellenmesi lazım. Faytonların kaldırılması lazım. Hayvanat bahçelerinin kapatılması lazım. Güçlü bir yasa ile yürütülmesi gereken bir mücadele bu.

'HAYVAN SEVGİSİ DEVLET TARAFINDAN TOPLUMA AŞILANMALI'

Belediyelere büyük bir görev düşüyor. Yaptıkları bilboard çalışmaları ile toplumun bilinçlendirilmesi lazım. Belediyelerin kısırlaştırma çalışmalarına özen göstermesi gerekiyor. Toplumun da devlet tarafından bilinçlendirilip hayvan sevgisinin aşılanması gerekiyor."

köpek kedi HAYVAN HAKLARI haytap