HDP'den Venezuela'nın meralarını öven Bakan Kirişçi'ye tepki

Bakan Kirişci'nin Venezuela’daki sözlerini eleştiren HDP'li Turan, 'Venezuela bakanın çok hoşuna gitmiş, umarım gittiği yerden gelmez' tepkisinde bulundu.

HDP'den Venezuela'nın meralarını öven Bakan Kirişçi'ye tepki

+GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi ve Tarım Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin milletvekili Rıdvan Turan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin Venezuela ziyareti sırasında "Hayvanlarımıza sanki pizzacıdan pizza, burgerciden burger ısmarlar gibi dışardan yem alıp öyle yediriyoruz" açıklamasına tepki gösterdi.

ARTI TV’de yayınlanan Günün İçinden programında Onur Öncü’nün konuğu olan HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin 400 bin hektar tarımsal alan için Venezuela’ya gitmesini, iktidarın tarım ve hayvancılık politikalarını değerlendirdi.

HDP’li Turan, Bakan Kirişçi’nin Venezuela ziyareti sırasında Türkiye’nin toprak verimliliğinden şikayetçi olmasını eleştirerek, "Türkiye’de tarımın temel sorunu bu bakış açışı zaten. Uluslararası sermayenin suntası altısına girmiş onlar ne derse ona göre eyleyen bir anlayışın Türkiye’yi getirdiği yer ne yazık ki burası" dedi.

‘BU AKIL TÜRKİYE’NİN TARIMINI BU HALE GETİRDİ’

Turan, ilişkin Kirişçi’nin Venezuela ziyaretine ilişkin şu eleştirilerde bulundu: "Venezuela bakanın çok hoşuna gitmiş, umarım gittiği yerden gelmez. Bu akıl Türkiye’nin tarımını bu hale getirdi. İthalata dayalı, ülkenin yerli kaynaklarını kullanmaya niyet ya da tenezzül etmeyen bir biçimiyle Dünya Ticaret Örgütü’nün, Dünya Bankası’nın ve IMF’nin bu zamana kadar önerdiği her şeyi yapan siyasi akıl; yani AKP’nin tarım alanında en son alameti farikası bu."

‘KİRİŞÇİ, TARIMIN VE HAYVANCILIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMİYOR’

"Şimdi diyorlar ki, ‘Burada meralar var. Bizim orda bu meralar olsaydı alıp yürürdük. Sizde bu meralar olduğu için doğal olarak dünyada tarım alanında ve hayvancılıkta bir numara olmanız gerekir. Şimdi Kirişçi denen kişi tarımın ve hayvancılığın ne olduğunu bilmiyor. Türkiye’nin bu konuda hangi dönemeçlerden geçtiğini, bu noktaya nasıl geldiğini bilmiyor. Bu ülkede tarımın IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü vasıtasıyla nasıl çökertildiğini ya bilmiyor ya da bilmezmiş gibi davranıyor."

Ülkedeki tarım ve hayvancılık sorunlarını üç başlıkta değerlendiren Turan, şöyle devam etti:

‘AKP, ANADOLU’DA MERALARI AZALTAN BİR POLİTİKA İZLEDİ’

"Birincisi, Türkiye meralar açısından çok kötü bir ülke değil. Pek problem var. Özellikle Türkiye gibi sahra üstünde yer alan ülkelerde, son dönemlerdeki küresel iklim değişikliği gibi sebeplerle meralarda azalma oldu ama mesele bu değil. Esas mesele, 20 yıldan beri AKP iktidarı Anadolu coğrafyasında meraları azaltan bir politika izliyor. Böyle politika olur mu? 2006’da çıkarılan büyükşehir yasasıyla köy tüzel kişiliğinin komünal mülkiyeti içerisinde olan meralar başta olmak üzere pek çok alan, üstün kamu alanı gerekçesiyle valiliğin her türlü saldırısına açıldı. Dolayısıyla bu yasayla birlikte meralar azalmaya başladı."

‘ATTIKLARI TAŞ, ÜRKÜTTÜKLERİ KURBAĞAYA DEĞMİYOR’

"İkincisi, ekonominin temel direği olan inşaatçılık meraların üzerinde zaten bir baskı aracığıydı. Bakanlık, valilik, belediyeler gibi kurumlar üzerinden yapılan çalışmalarla alanlar azalmaya başladı.

Üçüncüsü, Anadolu coğrafyası meralar açısından, büyükbaş hayvan yetiştirme açısından yeterince iyi alanlar değildi. Değildi ama var olan da halledildi. Anadolu’nun hayvanı küçükbaştır, koyundur, keçidir. Yurtdışından ithal ettiğiniz yüksek süt veren hayvanların buradan beslenmesi mümkün değil. Yurtdışından getiren hayvanların evet süt verimi yüksek ama beslenmesi, veterinerlik hizmetleri vs çok fazla. Bizim yerli ineklerin oransal olarak bakıldığında verimi daha yüksek. Bakan diyor ki, ‘biz bunları dışarıdan pizza hamburger sipariş eder gibi yem getiriyoruz.’ Ne yapacaktınız sayın bakan? Buraya getirttiğin hayvanlar zaten buranın coğrafyasına uygun hayvanlar değil. Günün sonunda attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmiyor."

‘ULUSLARARASI SERMAYENİN SUNTASI ALTISINA GİRDİLER’

Türkiye’deki tarımın temel sorununun iktidar politikaları olduğunu belirten Turan, "Bakan sanki bu meselelerden hiç haberi yokmuş gibi, bunların sorumlusu değilmiş gibi bakanın gidip de dışarıda kullandığı ‘Sizin meralar çok güzelmiş, bizde de olsa şöyle yapardık’ gibi lafları, ukalaca laflar. Türkiye’de tarımın temel sorunu bu bakış açışı zaten. Uluslararası sermayenin suntası altısına girmiş onlar ne derse ona göre eyleyen bir anlayışın Türkiye’yi getirdiği yer ne yazık ki burası" dedi.

‘ÖNGÖRÜSÜ OLMAYAN BİR TARIM VE EKONOMİ ANLAYIŞIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ’

Turan, tarım ve hayvancılık politikalarına ilişkin sorduğu sorular karşısında eski bakanın, kendine verdiği cevapları aktararak,"Son dönemde dışarıda tarım alanı hayvancılık alanı kiralamaya çok meyilliler. Ben bu durumu devrik bakana ‘derdiniz ne’ diye sordum. Dedi ki, ‘Sayın vekilim, bizim çeşitliliği sağlamamız lazım risklerle dolu bir döneme giriyoruz. Bütün gelişmiş ülkeler, Çin, İngiltere, ABD başka yerlerde toprak kiralıyor. Biz de bunu yapıyoruz’. Peki dedim siz bunu çok rasyonel görmüş olabilirsiniz ama Türkiye’nin tarım topraklarını kullanmak konusunda Türkiye’deki çiftçiyi desteklemek konusunda, buradaki toprağın kimyasal kirleticilerle kirlenmesini engellemek konusunda ne düşünüyorsunuz?’ diye sordum. Küresel riskler var evet. Ukrayna savaşı bunlardan birisi. Oradan gelecek buğdayın gelmediği koşullarda nedir projeniz nedir diye sorduk? Öngörüsü olmayan bir tarım ve ekonomi anlayışıyla karşı karşıya kalmış durumdayız" yorumunda bulundu.

‘EKİLECEK TARIM ARAZİSİ KALMAYACAK’

Konut inşaatlarındaki artış nedeniyle tarım arazilerindeki azalmaya dikkat çeken Turan, "Afrika’da Sudan’da özellikle bu yüzden toprak kiralamaya çalışıyorlar. Venezüella’da hayvancılık için yapacaklar. Ama kardeşim sen memleketinin imkanlarını bir kullan yetmediği yerde bunu bir konuşalım. 4 milyar hektar tarım arazisi sırf iktidara geldiklerinden bu yana yok ettiler. 10 yıl sonra benim bölgemde Mersin’de ekilecek tarım arazisi kalmayacak konutlar sayesinde. Memlekete batağa sürükleyen bu akıl tabii ki" eleştirinde bulundu.

Mayınlı bölgelerdeki arazilerin tarımsal potansiyeline dikkat çeken Turan, "Mayın alanındaki kimyasal işlem görmemiş toprakta yetiştirdiğin ürünle dünyanın her yerine organik ürün ihracatı yapabilirsin. Ama bunlar savaşı, sermayeyi geliştirmeyi her türlü toplumsal ve insani önceliklerin önüne koydukları için böyle bir perspektifleri yok ne yazık ki" dedi.

‘KITLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’

Erdoğan’ın ‘Yaz oldu mu çarşının pazarın yangını azalacak’ sözlerini hatırlatan Turan, "O zaman ben bir açıklama yapmıştım demiştim ki azalmayacak, tam tersine üretici fiyat enflasyonu fiyatlar artmaya devam edecek demiştim ve dediklerim doğru çıktı. Bir gübre yüzde 150 ile 500 arasında bir fiyat enflasyonuna uğradı. Bunun üzerine mazot zammını koy. Bu girdilerle sebzenin meyvenin inmesini bekle böyle bir şey mümkün değil. Bu fiyatlar gösteriyor ki biz bir kıtlıkla karşı karşıyayız. Erdoğan’ın ekonomi dehası bu memlekette çarşının pazarın yanmasının esas sebebi" dedi.

tarım Rıdvan Turan vahit kirişçi