Helin Hasret Şen'in adı çocuk hakları mücadelesinde yaşayacak... Anne Nazmiye Şen: Mücadelemiz sürecek

Sur'da katledilen Helin Hasret Şen, adının verildiği Çocuk Hakları Akademisi'yle yaşatılacak. Sanık polislere verilen cezaya tepki gösteren anne Nazmiye Şen, mücadeleye devam edeceğini söyledi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Rengarenk Umutlar Derneği (RUMUD) ve Mezopotamya Psikologlar Derneği (DER-MEZ), 19 Kasım’da çocuklara yönelik ihlallere karşı çalışmalarını yürütecekleri “Helin Hasret Şen Çocuk Hakları Akademisi”nin açılışını gerçekleştirdi. 12 Ekim 2015 tarihinde, sokağa çıkma yasağının uygulandığı Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Kobra tipi zırhlı araçtan edilen ateş sonucu katledilen Helin Hasret Şen’in adının verildiği akademi, çocuklara karşı her türlü hak ihlaline karşı mücadele etmeyi amaçlıyor.

HELİN'İ ÖLDÜREN POLİS HİÇ TUTUKLANMADI

Sanık polis A.E. hiç tutuklanmadı ve 19 Ekim'deki duruşmada 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Cezada 'sanığın geçmişi ve cezanın geleceği üzerindeki etkisi' göz önünde bulundurularak indirim yapılması da dikkat çekti.

Artı Gerçek'e konuşan anne Nazmiye Şen, sanık polise verilen 6 yıl 3 aylık cezaya tepki göstererek, adalet mücadelesine devam edeceğini vurguladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz da cezasızlık politikasına dikkat çekti.

10 YILDA 130'DAN FAZLA ÇOCUK ÖLDÜ

İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, 2011-2021 yılları arasında zırhlı araçların çarpması, toplumsal olaylarda ateş açılması ve çatışmaların yaşandığı bölgelerde bulunan patlayıcılar nedeniyle 130'dan fazla çocuk öldü. Failin kolluk görevlileri olduğu dosyalarda etkili bir soruşturma yürütülmedi, caydırıcı cezalar uygulanmadı.

'BİR ÇOCUĞU ÖLDÜREN BİRİNİN CEZASI BU MUDUR?'

Helin Hasret Şen’in annesi Nazmiye Şen, fail yerine kendilerinin cezalandırıldığını belirterek, "Faile ödül gibi bir ceza verildi. 6 yıl 3 ay cezanın yatarı neredeyse yoktur. En fazla bir yıl yatar çıkar. Bir çocuğu öldüren ve görevini kötüye kullanan birinin cezası bu mudur? Ben kesinlikle kabul etmiyorum. Alması gereken ceza müebbet idi. Müebbetin altında verilen her ceza bu suça göre hafif kalır. Ve biz bu cezaya itiraz edeceğiz çünkü bu cezayı susturma payı olarak görüyoruz. Adalet yerini bulana kadar bundan sonra da mücadeleme devam edeceğim” diye konuştu.

Nazmiye Şen

'HELİN KATLEDİLEN İLK ÇOCUK DEĞİL, SON DA OLMAYACAK'

Kızının fırına gitmek için evden çıktığı sırada sokakta hiçbir çatışma olmadığına dikkat çeken Şen, “Helin katledilen ilk çocuk değil. Üzülerek söylüyorum ki son katledilen çocuk da olmayacak. Biz Kürtlere verilen bir cezadır bu. Yoksa neden bizim küçük çocuklarımız katlediliyor. Onlara ölümü neden yakıştırıyorlar? Korunması gereken çocuklardır. Hele ki o ortamda ne kadar karışıklık olursa olsun çok dikkatli olunması gerekiyor. Helin katledildiği gün hiçbir çatışma da yoktu. Kamu görevlisi korumakla mükelleftir, katletmekle değil. Dokuz yıldır adalet mücadelesi veriyoruz. Kendi çocuklarımıza ve gelecek nesle adaleti nasıl anlatacağız? Bugün yedi yaşındaki bir çocuk adaletin olmadığı kolaylıkla söyleyebiliyorken, cezasızlığın sürdürülmesi gerçekten acı verici" dedi.

'VAZGEÇMEYECEĞİM, MÜCADELEME DEVAM EDECEĞİM'

Sanık polis memuru A.E.'nin savunmasında sürekli "ben yapmadım" dediğini dikkat çeken Şen, sanık polise seslenerek şöyle dedi:

"Adalet seni yargılamadan sen kendini yargıla. Vicdanın rahat uyuyabiliyor musun? Zor, çok zor. 'Ben yapmadım' diyor. 11 yıllık özel harekat polisi benim kızıma yanlışlıkla ya da hatayla ateş edemez. Bu yalandır. Tüm deliller de senin üstüne o mermi senin silahından çıktı. Yani benim kızıma bilerek ve isteyerek ateş etti o şahıs. O dönem bir kurban aradılar. Biliyoruz ki kızım 15- 16 yaşlarında olsaydı inanın 'terörist' derlerdi. Bir sürü anne benim gibi bu durumda. Çocukları öldürülmüş ve cezasız bırakılmış durumda. Ama ben vazgeçmeyeceğim. Hak ettiği cezayı alana kadar mücadeleme devam edeceğim."

'MÜEBBETLE CEZALANDIRILMASINI BEKLİYORUZ'

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz da cezasızlık politikasının sürdürüldüğünü vurguladı. Yılmaz, "Yargılama boyunca sürdürülen cezasızlık politikası gerekçeli karar verilirken de tekrardan karşımıza çıktı. Kararın içeriğine baktığımızda, Helin Hasret Şen’in 2015 yılında sanık polis memurunun açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiğine dair net deliller var dosyada. Polisin silah kullanmasını gerektiren bir durum ortada yokken açılan ateş sonucunda bir çocuğun vurulduğu çok net ortada. Hal böyleyken verilen ceza kesinlikle orantısız. Şu an istinaf süreci sürüyor. Sanık polisin müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını bekliyoruz" dedi.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz

VALİLİK 'SALDIRI' DEDİ

Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde, sokağa çıkma yasağının devam ettiği 12 Ekim 2015'te annesiyle birlikte ekmek almaya giden 12 yasındaki Helin Hasret Şen, zırhlı araçtan açılan ateş sonucu öldürüldü. Diyarbakır Valiliği, 'örgüt üyeleri tarafından kolluk güçlerine yapılan saldırı esnasında 12 yaşında bir çocuğun yaşamını yitirdiği' yönünde açıklama yaptı. Ancak tanık ifadeleri, deliller ve kamera görüntüleri bunu çürüttü.

SORUŞTURMA ÜÇ YIL SÜRDÜ, İDDİANAME İADE EDİLDİ

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma üç yıl sonra tamamlandı. Polis memuru A.E. hakkında 'olası kastla öldürme' suçundan iddianame hazırlandı. İddianame sevk maddelerindeki hata olduğu gerekçesiyle iade edildi. 14 Ekim 2019'da bu kez 'taksirle öldürme' suçundan iddianame hazırlandı. Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın eyleminin 'olası kastla öldürme suçunu' oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi.

SANIK POLİSE İNDİRİMLİ CEZA

Polis memuru A.E, 'taksirle öldürme' suçundan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. 19 Ekim’de görülen karar duruşmasında sanık polise 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi, ardından 'sanığın geçmişi ve cezanın geleceği üzerindeki etkisi' göz önünde bulundurularak 6 yıl 3 aya indirildi.

Öne Çıkanlar