Hem artı, hem gerçek

Artı Tv’nin açılışı için Almanya’da bulunan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Artı Gerçek için yazdı.

Fatih Polat

Gazetecilik, doğru düzgün yapıldığında ve bunun imkanları önünüzde olduğunda dünyanın en keyifli mesleklerinden biri.

Yaptığınız bir haberle hayat kurtarabilirsiniz, artı insanların özgürlüğünü sağlayabilir ya da bir haberle çok geniş bir kesimin kendisini iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Ama ne yazık ki, biz 150’yi aşkın gazetecinin tutuklu olduğu ve ben bu yazıyı yazmaya otururken bile gazetecilerin evlerine yapılan baskınla gözaltına alındıklarını öğrendiğim bir ülkenin gazetecileriyiz. Bir de buna, iktidarın koltuğunun altında gazetecilik yapanların, işini hakkı ile yapmaya çalışan gazetecileri yalan haberlerle hedef gösterme gayretkeşliğini ekleyin.
Yani, bu harika mesleği tadını çıkara çıkara yapabilmekten de önce, mesleğin yapılabilirlik koşullarına sahip çıkmak, bunu sağlamak için çaba göstermek bugün günlük mesaimizin ön sırasına geçmiş durumda.

Tüm bunlara rağmen, gazetecilik açısından bütün ağır dönemlerde olduğu gibi, bugün de, benim için hep bir motivasyon kaynağı olan ve beni hiç yalnız bırakmayan bir söz var. Alman edebiyatçı, ressam ve doğabilimci Goethe’nin şu sözü: "İnandığınız şeyi yapıyorsanız, asla enerjiniz tükenmez."

Evet, inandığımız bir mesleği yapıyoruz ve halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı bu mesleği her daim değerli kılıyor.

Bir aydır, gazetecilik dünyamıza yeni bir nefes alma alanı olarak giren ‘artıgerçek’ internet gazetesi, gazeteciliğin basın meslek ilkelerine, etik değerlerine sahip çıkarak, bu mesleğin ifade ettiği anlamların altını çiziyor. Varlığı ile daha şimdiden güven veriyor ve şu anda yeniden cezaevinde bulunan, bu mesleğin yüzakı olan gazetecilerden Ahmet Şık’ın da ifade ettiği gibi, "Hakikatı tahrif etmeden, ihanet etmeden, sahibi olan halka teslim etmenin bir görev olduğu" gerçeğinden hareket ediyor. Böyle bir duruş, yine gazeteciliğin arkasındaki duruşuyla övgüyü hak eden gazeteci tutuklu arkadaşımız İnan Kızılkaya’nın son duruşmasında söylediği gibi "Hakikat kazanacak" sözünün hakkını verme çabasıdır.
Celal Başlangıç, Ragıp Duran, Fehim Işık gibi isimlerin yönetiminde olması, Ayşe Düzkan, Pelin Cengiz, İnci Hekimoğlu ve daha birçok değerli ismin varlığı ‘artıgerçek’in çabasının güven veren birer garantisidir.

Habercilik dilinin ağır bir nefret söylemi ile kirletildiği günümüz koşullarında, doğru bir haberciliği düzgün bir dille yaşatmak için gösterilen bu çabaya çok ihtiyacımız var. Yani, gerçeğe sahip çıkarken, artı olarak ona uygun bir dil kurabilmek de bir o kadar önemli. Doğru dil, çoğu zaman, gerçeğin can simidi olacak kadar önemli. ‘Artıkgerçek’te bunların ikisi de, insana güven ve huzur verecek biçimde yan yana. Yani hem artı, hem de gerçek.

Onu şimdiden çok sevdik bu yüzden. Yolu açık olsun.