Hukukçular değerlendirdi: Mülakatlar denetimsiz, hakları korunamaz hale getiriyor

Hukukçular değerlendirdi: Mülakatlar denetimsiz, hakları korunamaz hale getiriyor
Mülakat tartışmalarını değerlendiren hukukçular temel sorunun ispat sıkıntısı olduğunu belirterek, illa mülakat yapılacaksa kayıt alınması gerektiğini söyledi. Hukukçular, mülakatlardaki denetimsizliğe dikkat çekti.

Oğulcan ÖZGENÇ


ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmen adaylarına uygulanması planlanan yeni sınav sistemiyle alakalı açıklamasının ardından başlayan mülakat tartışmalarını hukukçular değerlendirdi. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, temel sorunun ispat sıkıntısı olduğunu belirterek, “Mülakatlar, idareye keyfilik alanı açıyor çünkü mülakat sübjektif bir şey. Ama mülakat yapmak ille de zorunlu ise kayda alınması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday da kayıt alınması gerektiğine dikkat çekerek “Alınmadığında, tamamen denetimsiz, dolayısıyla idarenin bizzat kendi bünyesinde oluşturduğu komisyonun yaptığı bir hukuki aykırılık ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.

‘KEYFİ BİR ALAN AÇTIĞI İÇİN ANAYASAYA AYKIRIDIR’

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, mülakatların hukuka uygun biçimde yapılması gerektiğini ve sonuçların yargıya taşınabileceğini vurguluyor. Boyunsuz, söz konusu davalardaki temel sorunun ispat sıkıntısı olduğunu belirterek, “Mülakatlar, idareye keyfilik alanı açıyor çünkü mülakat sübjektif bir şey. Ama mülakat yapmak ille de zorunlu ise kayda alınması gerekiyor. Sorular önceden hazırlansın. Mülakata giren kişi, sorusunu tombala yöntemiyle seçsin ve kameralar bunu kayıt altına alsın. Bu, adaya yapılacak her haksızlığa karşı ispat hakkı tanımak ve işlemin denetlenmesini engellememek anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Şule Özsoy Boyunsuz

Boyunsuz, Anayasa’nın idarenin eylem ve işlemlerinin denetimsiz bırakılmayacağına dair 125’inci maddesini hatırlatarak, “İnsanlar bu sınavları, sınavın yapılış şeklinin anayasal hakları engellediğini, hak arama hürriyetinin önüne geçtiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne götürebilirler. Mülakatların yapılış biçimi, hakların varlığı fiili olarak korunamaz hale getiriyor. Mülakatlarda ne sorulduğunu, sorulara nasıl yanıtlar verildiğini idare kayıt altına almalı. Mülakatlarda kayıt zorunluluğu getirmeyen kamu kurumu yönetmelikleri, idareye keyfi bir alan açtığı için Anayasa’ya aykırıdır” diyor.

‘UYGULANIŞI, LİYAKAT İLKESİNE AÇIKÇA AYKIRI’

İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday da mülakatların uygulanışı nedeniyle Anayasa’nın “Kamu Hizmetine Giriş” başlıklı 70’inci maddesinde yer alan liyakat ilkesinin açıkça ihlal edildiğini belirtiyor. Mülakatların denetlenmesi gerektiğini belirten Günday, idarenin kayıt altına alınmamasının, mülakat görüşmelerinin mahkeme tarafından denetlenmesinin önüne geçtiğine dikkat çekiyor.

Günday, Hâkim ve Savcı atamasında daha önce gerçekleştirilen mülakatı kayda alma işleminin AKP iktidarı döneminde kaldırıldığını belirterek, “Kayıt altına alma zorunluluğu olursa denetim sağlanabilir. Mülakatların görüntülü ve sesli olarak kayıt altına alınması zorunluluk olarak getirilmeli. Alınmadığında, tamamen denetimsiz, dolayısıyla idarenin bizzat kendi bünyesinde oluşturduğu komisyonun yaptığı bir hukuki aykırılık ortaya çıkar” ifadelerini kullanıyor.

Metin Günday

EMSAL KARARLAR VAR

Hukukçuların değindiği hukuki imkanlara ilişkin Danıştay’ın ve idare mahkemelerinin mülakatların uygulanış biçimlerini hukuka aykırı bulduğu emsal kararlar bulunuyor.

Ankara 12’inci idare mahkemesinin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Polis Memuru ve Komiser Yardımcısı Rütbelerine Aday Memur Olarak Atanacaklara İlişkin Mülakat Sınavı’nın hukuka aykırılığına ilişkin 2017’de verdiği bir karada şu ifadeler yer alıyor:

“Davacının sorulan sorulara ne yanıt verdiği kayıt altına alınmayarak ve soyut ifadelerle bir idari işlem olan sözlü sınavın yargı denetimi dışına çıkarılmasına yol açması nedeniyle, dava konusu mülakat sınavı sonucunda başarısız sayılma işleminde Anayasa hükmüne, hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.”

Danıştay’ın, Milli Eğitim Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı mülakatının uygulanış biçimini hukuka aykırı bulduğu 2009 tarihli davanın kararında da “Sözlü sınavda verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan yararlanılarak sesli ve görüntülü kayıt alınmaması nedeniyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” ifadeleri bulunuyor.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI TEKİN NE DEMİŞTİ?

1998’de şekillenen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), 1999 itibariyle uygulanmaya başlamış ve 2016’da öğretmen atamalarında mülakat zorunluluğu getirilmişti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarında sınav sisteminin değiştireceklerini belirterek, "Öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Biz ise şöyle bir mekanizma geliştirmek istiyoruz, KPSS skoru, onun yüzdelik dilimini alacağız yüzde 50. Yüzde 50 de mülakat performansını alacağız arkadaşımızın. Yüzde 50-50 planlıyoruz” demişti. Açıklamasının ardından gelen tepkilere 17 Eylül’de bir televizyon programında yanıt veren Tekin, bambaşka bir yapı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Orada kastettiğim şey şuydu; şu ana kadar uygulanmakta olan mülakat, KPSS skoru notunun aynısını mülakat komisyonları veriyor. Yani adaletsiz... Çünkü, kurulmaya çalışılan sistem, tam olarak kurulamadığı için böyle bir problem var” ifadelerini kullanmıştı.

Öne Çıkanlar