Hukukçular mahkemenin Can Atalay kararını değerlendirdi: Bilinçli bir anayasa ihlali

Hukukçular mahkemenin Can Atalay kararını değerlendirdi: Bilinçli bir anayasa ihlali
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, TİP Milletvekili Can Atalay'ı, AYM’nin hak ihlali kararına rağmen tahliye etmedi. Anayasa Hukukçuları, AYM’nin kararının bağlayıcı olduğunu belirterek Atalay’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ


ANKARA - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak, dosyayı üst yazıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne göndermesi tartışma yarattı. Anayasa Hukukçuları, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, “AYM’nin kararının ardından hiçbir mahkemenin, bu kararı sürüncemede bırakma hakkı yoktur” dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak, kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi. İhlalin Yargıtay kararından kaynaklandığını savunan mahkeme, karar vermesi gereken mercinin Yargıtay olduğunu öne sürdü. Üst yazıda "Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya, Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir" denildi. Anayasa Mahkemesi, Atalay'ın bireysel başvurusunu 25 Ekim'de görüşerek seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline karar vermişti. Atalay'a 50 bin TL tazminat ödenmesini de kararlaştıran AYM, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın örneğini İstanbul 13. Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Yüksek Mahkeme, 13. Ağır Ceza'dan yeniden yargılama kararı vermesi, Can Atalay'ın infazını durdurmasını, tahliye kararı ve yargılamada durma kararı vermesini istemişti. 25 Ekim'den bu yana yerel mahkemenin Can Atalay kararını uygulaması bekleniyordu.

‘İLK MAHKEME DOĞRUDAN AYM KARARINI UYGULAMALIDIR’

Anayasa Hukukçusu Prof Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, tahliye kararını verecek ve uygulaması gereken mahkemenin davaya bakan mahkeme olduğunu söyledi.

Yargıtay’ın temyiz organı olduğunu ve AYM ‘nin bireysel başvuru kararlarında hak ihlali ile ilgili ne yapılması gerektiğini söylediğini belirten Boyunsuz, “Bu karar yukarıdan aşağıya herkesi bağlar. Bu durum kararı uygulamamak için ayak diremektir. Hukuka aykırıdır. Can Atalay bir an önce salıverilmelidir. Salacak olan organ da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesidir” dedi.

Yargıtay 3. Dairesi’nin Can Atalay’ın avukatının yargılamanın durması ve tahliyesine yönelik talebini ‘şartları oluşmadığı’ gerekçesiyle reddettiğini hatırlatan Boyunsuz, “Şimdi de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tekrar onu devreye soktuğunu görüyoruz. İki yüksek mahkemeyi karşı karşıya getirme durumu var. Ancak bu konuda son sözü söyleme yetkisi AYM’ye verilmiş ve bunu uygulama görevi de alt mahkeme dahi bütün mahkemelerdir. Davaya bakan ve kararı verecek olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğu için Yargıtay’a göndermeden kararı uygulaması lazım. Yargıtay tahliye kararı vermez ki” diye konuştu.

‘AYM BAĞLAYICILIĞA SAHİP BİR OTORİTEDİR’

Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Osman Can, AYM’nin anayasaya aykırılıklar noktasında bağlayıcılığa sahip bir otorite olduğunu vurguladı.

AYM’nin ihlal tespiti yaptığını ve Can Atalay hakkında hemen durması, parlamentoya aktarılması ve milletvekilliği fonksiyonunu yerine getirmesi gerektiğini söylediğini belirten Can, şunları söyledi “Bu tespitin ardından hiçbir mahkemenin, hiçbir kamu kurumunun bu kararı sürüncemede bırakma hakkı yoktur. Bu tutum anayasayı doğrudan, bilinçli olarak ihlal etmektir. Bireyin hak ihlalinin devam etmesi demektir. Hukuku tesis ve tayin etmesi gereken bir mahkeme kendi iradesiyle hukuku çiğniyor. Yargıtay da, istinaf da, AYM kararından haberdar. Bu noktadan sonra süreci uzatmak doğrudan anayasa ihlalidir.”

‘ÜLKENİN HUKUK DEVLETİ OLMA ÖZELLİĞİ ORTADAN KALKMIŞTIR’

Anayasa Hukukçusu Prof Dr. Korkut Kanadoğlu da Can Atalay dosyasının CMK'ye aykırı olarak Yargıtay'a gönderildiğini vurgulayarak, “Karar yargı kadrolarındaki kalitesizlik sorununu yansıttığı kadar çok sayıda hak ihlaline de yol açmaktadır. Bir yargıcın korumakla yükümlü olduğu başta adil yargılanma hakkı olmak üzere kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı gibi hakları ihlal edebildiği bir ülkenin hukuk devleti olma özelliği ortadan kalkmıştır” diye konuştu.

ENİS BERBEROĞLU VE ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU KARARLARI

14 Haziran 2017’de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan “MİT tırları” haberiyle ilgili olarak Enis Berberoğlu hakkında “Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla açılan davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 25 yıl hapis cezası verdi.

Bunun üzerine Berberoğlu 14 Haziran 2017’de tutuklandı. Bu hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2017’de bozuldu.

Bozma kararında İstinaf Mahkemesi “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını” belirtti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstinaf Mahkemesinin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etti.

Dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu'na "casusluk" suçundan değil, "Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti.

Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Savcılık, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması talepli temyiz dilekçesini Yargıtay’a gönderdi.

Dilekçede, Berberoğlu'nun, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama" suçundan cezalandırılması talep edildi.

Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz'da reddedildi. Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018'de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu'nun tahliye edilmesine hükmetti.

Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu'nda 4 Haziran 2020'de okunarak milletvekilliği düşürüldü. Ertesi günse gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 25'inci, 26'ıncı ve 27'nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine karar verdi.

Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasına yer olmadığı kararına yönelik itiraz hakkında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi karar verdi. Mahkeme, itiraza ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar vererek reddetti.

Anayasa Mahkemesi, Enis Berberoğlu’nun, daha önceki hak ihlali kararının yerel mahkeme tarafından uygulanmaması üzerine yaptığı yeni başvuruya ilişkin kararında, geçmiş kararını yineledi. Oy birliğiyle ikinci kez “ihlal var” diyen Yüksek Mahkeme, karar örneğinin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.

Twitter'da paylaştığı bir mesaj nedeniyle "terör örgütü propagandası yapma" suçlamasıyla hakkında 2,5 yıllık hapis cezasının kesinleşmesi üzerine HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü ve 2 Nisan 2021’de evinden gözaltına alınarak Sincan Cezaevi'ne gönderildi.

Anayasa Mahkemesi, vekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun bireysel başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi Gergerlioğlu'nun "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine karar verdi ve tahliyesini talep ettti. AYM’nin HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında verdiği 'hak ihlali' kararı sonrası tahliye talebi Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Gergerlioğlu ‘hak ihlali’ kararının ardından tahliye edildi.

Öne Çıkanlar