İkizköy'de kadınlar kazandı: Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- "ÇED gerekli değildir" kararı iptal edildi. İkizköylüler, "Karara sevindik ama yolun daha başındayız. Termik belasından kurtulmadan durmak yok" dedi.
Muğla Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde bulunan Akbelen Ormanı’nda genişletilmek istenen Linyit Maden Ocağı’na karşı bölge halkı ve yaşam savunucularının başlattığı nöbet 27’inci gününde devam ederken, başlatılan hukuki süreçte Muğla 3’üncü İdare Mahkemesinin Çet Muhafiyeti İptali ve Muğla 1’inci İdari Mahkemesinin orman kesim izninin iptali için verilen karara ilişkin bulundukları eylem alanında basın açıklamasın yapıldı.
Açıklamaya Halkları Demokrtaik Partisi (HDP) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri ve bölgede bulunan birçok ilçe başkanlar ve sanatçılar, ekolojistler, doğa savunucuları ve bölge halkının katıldı.
’40 YILDIR HAYATIMIZ CEHENNEME ÇEVİRDİLER'
İkizköy İkizköy yurttaşlarından Esra Işık, ‘İkizköy Direndi" diyerek mahkemenin Akbelen ormanların çığlığını duyduğunu söyledi. Hukuk kazanımının halkın ve destekleyenleri sayesinde olduğunu ifade eden Işık,"40 yıldır hayatımızı cehenneme çeviren Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömürmaden ocaklarının sahibi, Limak - İçtaç ortaklığındaki YK Enerji, biz İkizköylülerin yaşam kaynağı olan Akbelen Ormanı’nı kömür ocağına dönüştürmeye ve çıkartılacak kömürün santrale taşınması için bir konveyör bant inşasına kalkıştı. Bir yandan da her iki termik santralde devam eden rehabilitasyon çalışmaları ile santrallerin ömrünü bir 25 yıl daha uzatmaya çalışıyorlar. Bu bölgeyi daha da yaşanmaz hale getirecek bu projeler Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)’den muaf tutuldu" dedi.
'DAVA SÜRECİ’
Hukuki süreçte yaşanan problemleri aktaran Işık, "Köylülerimiz Mehmet Oğlutürk, Halil İbrahim Demir ve Celal Çoban Muğla Valiliğine başvurarak ÇED süreci işletilmesini istediler. Valilik,santral ve madenlerin ÇED Yönetmeliği’nden önceki tarihte işletmeye alınmasından ötürüÇED’den muaf olduklarını bildirdi. Bu muafiyetin iptali için Muğla 3. İdare Mahkemesi’ndedava açtık. Bu davanın görüldüğü sırada, Akbelen Ormanı için kesim kararı çıktığı bilgisine ulaştık. Birkaç aylık yoğun uğraşlar üzerine, kesime yol açacak olan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28.11.2020 tarihli yazısıyla maden açık işletme izni verildiğini öğrendik. Bu izniniptali için de Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde köyümüzün derneği KARDOK olarak dava açtık.Her iki dava dosyasından davaların başından bu yana yürütmeyi durdurma talebind bulunduk" diye konuştu.
‘105 AĞACIMIZ KESTİLER'
YK Enerji Şirketinin çalışanlarının 8 Ağostas tarihinde yeniden ağaç kesimlerine başladığını ve bu durumun bir doğa katliamını olduğunu aktaran Işık, "Üstelik bu kesimi çevre illerden gönüllü olarak yangın söndürmeye gelmiş insanları kullanarak yaptılar. Işıkdere tarafından Akbelen Ormanı’na giren kesimciler,105 ağacımızı kesmişlerken, İkizköylüler ile Akbelen Ormanını korumak için nöbet tutanköylü kentli çok sayıda yurttaş olarak müdahale ettik ve kesimi durdurduk.Son kesim girişimleri üzerine, Avukatlarımız Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal giderimiolanaksız zararlar doğduğu, keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında yeniden değerlendirilmek üzere derhal yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için Mahkemelere defalarca başvuru yaptılar" dedi.
‘YÜRÜTME DURDURLDU’
Mahkemenin tebliğ ettiği karar okuyan Işık konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Dava konusu alanda müdahil şirket tarafından ağaç kesimi yapıldığı ileri sürülmektedir. Ağaç kesildiğine ilişkin görsel veriler dilekçelere eklenmiştir.Bütün bu veriler göz önüne alındığında, yargılama süreci devam etmekte iken ortaya çıkması kuvvetle muhtemel telafisi güç zararın önlenmesi amacıyla 2577 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi gereğince, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp,bilirkişi raporuna karşı tarafların itirazlarının alınmasından sonra yeniden bir karar verilmek üzere, geçici bir tedbir olarak dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir."
Açıklama hep bir ağızdan atılan "İkizköy, ikizdere’yi , Kazdağlarından Anadolu’ya ve Mezopotmaya’yı vermeyeceğiz" sloganı ve sanatçı Murat Evgin’in konseri ile son buldu.