Kimyasal silah tespitleri nedeniyle hedef alınan Fincancı: ‘Açılan soruşturma bana değil, toplumu susturmaya yönelik’

Kimyasal silah tespitleri nedeniyle hedef alınan Fincancı: ‘Açılan soruşturma bana değil, toplumu susturmaya yönelik’
Hakkında soruşturma açılan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı Artı Gerçek'e konuştu. Fincancı, açılan soruşturmanın kendisine yönelik olmadığını, toplumun susturulmak istendiğinin altını çizdi.

Seda Taşkın


Artı Gerçek- Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında PKK'ye yönelik operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığına dair görüntüler üzerine tıbbi değerlendirmede bulunan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı iktidar medyası tarafından hedef alındı. Ardından da Fincancı hakkında soruşturma açıldı.

‘BANA SORMAYACAKLARDA KİME SORACAKLAR’

Artı Gerçek’e konuşan Fincancı, kendisinin sağlıkçı olmasının ötesinde bir adli tıp uzmanı olduğunu ve insan hakları, ağır işkence alanında çalıştığını belirtti. Fincancı, “Bu konuda nasıl bir yol izleyeceklerini bana sormayacaklar da kime soracaklar. Bundan daha doğal bir şey olamaz” dedi.

‘AÇILAN SORUŞTURMA BANA DEĞİL, TOPLUMU SUSTURMAYA YÖNELİK’

Yandaş medya tarafından hedef alındıktan sonra jet hızıyla hakkında soruşturma açılmasına ilişkin de konuşan Fincancı, açılan soruşturmanın kendisine yönelik olmadığını, toplumun susturulmak istendiğinin altını çizdi.

Kendisine soru sorulduğunda yanıt vermekten kaçınmadığını belirten Fincancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sorumlular kimse onlar hakkında gerekli incelemelerin yapılması gerektiğini, nasıl bir inceleme ve araştırma sürecinin işlemesi gerektiğini her yerde söyledim, söylemekten de kaçınmadım. O yüzden bunun benim için bir kaçınma davranışı yaratacağını düşünmüyorlardır. Bu aslında topluma yönelik bir susturma davranışıdır. Aynı zamanda meslek örgütümüze yönelik yeni bir saldırı alanı açmış oluyorlar. Oysa meslek örgütümüzle doğrudan bir ilgisi yok. Tabi ki hekimler olarak bizler bu tür durumlarda savaş suçu iddiası olduğunda, sağlığa yönelik bir etki olduğunu iddiası olduğu ortaya koyulduğunda elbette sözümü söyleriz. Ama bu daha çok adli tıp alanını ilgilendiren bir konu zaten. Dolasıyla bana danıştılar ben de görüşümü söyledim.”

Şu an yurtdışında bulunan Fincancı, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Birliği’nden (IPPNW) hekim arkadaşları tarafından kendisine videonun izletildiğini ve bu konu üzerine tartıştıklarını söyledi. Fincancı, IPPNW’dan bir temsilcinin incelemek için olay yerine gittiğini belirterek, bu nedenle konudan haberdar olduğunu aktardı.

‘İKTİDAR VE BAĞIMSIZ OLMAYAN YARGI İÇİN FIRSAT’

Fincancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben de bu tür iddialar olduğunu ve bunların araştırılması gerektiğini söyledim. Ancak iktidar ve bağımsız olmayan yargı bu bir fırsat olarak gördü. Memleketim adına bir talihsizlik. Türkiye’ye döndüğümde nasıl bir sürecin işleyeceğini göreceğiz.”

Kendisinin neden böyle açıklama yaptığına ilişkin tartışmalara yürütüldüğünü söyleyen Fincancı, “bu tam da benim uzmanlık alanım. Örneğin, salgın sürecinde Sağlık Bakanlığı verileri doğru paylaşmadığı için, enfeksiyon hastalıkları uzmanları, göğüs hastalıkları uzmanları bu salgın sürecinde de Sağlık Bakanlığı’nı eleştirdi. Biz de TTB olarak veri şeffaflığı talep ettik ve tespit edebildiğimiz hakikati de toplumla paylaşmaya gayret ettik. Aslında benim paylaşımımın bundan bir farkı yok. Ancak ne yazık ki bir karalama kampanyası, kriminalize etme davranışı gösteriliyor. O zaman da kriminalize etmeye çalışmışlardı. Eleştirildiğimiz her yerde TTB hedef gösterilmişti. TTB’nin hedef gösterilmesini elbette kabul etmiyorum” dedi.

‘MUHALİF MEDYA SANKİ KİMSAYASAL SİLAH TESPİTİ YAPMIŞIM GİBİ HABER YAPTI’

Sorumsuz yayıncılık anlayışına yönelik de eleştiride bulunan Fincancı, muhalif basından kimi mecraları ‘sorumsuz’ haber yapmakla eleştirdi. Fincancı, “Yapılan haberlerde sanki ben kimyasal silah kullanıldığını tespit etmişim gibi bir habercilik yapmışlar, öyle bir şey yok. Ben sadece izlediğim videolarda istemsiz kasılmaların olduğunu, bunların sinir sistemini etkileyen bir kimyasal madde ile olabileceğini ve bunun ortaya koymanın yolunun etkin bir araştırma olduğunu söylüyorum” dedi.

Öne Çıkanlar