'İlhan Sami Çomak Kürt halkının kaderini yaşıyor'
Artı Gerçek - Silivri'deki Marmara 5 No'lu Kapalı Cezaevi'nde tutulan şair İlhan Sami Çomak'ın tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu'nun oybirliğiyle aldığı kararla üç ay ertelendi. Kurul, hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen müebbet hapse mahkum edilen ve 1994'ten beri tutuklu olan Çomak'ın 'iyi halli' olmadığını ve 'suça yönelik farkındalığının oluşmadığını' öne sürdü.
Erteleme kararı birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Çomak'ı cezaevinden almak için hazırlıklarını tamamlayan ancak saatler kala kararı öğrenen ailesine göre ise yaşanan durum 94'ten bu yana süregelen 'kötülüğün' ta kendisi.
'ZULÜMDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL'
binaet'ten Evrim Kepenek'e konuşan Çomak’ın ağabeyi Nazım Çomak, İdari Gözlem Kurulu'nun İlhan Sami Çomak'a yönelik yaklaşımının ideolojik olduğunu ve adaletsizlik içerdiğini söyledi: “İlhan, 30 yıldır cezaevinde ve bu süre boyunca 10-11 kitap yazdı. Bu kararla İlhan’ın tahliyesini tekrar ertelemek, açıkça bir zulümden başka bir şey değil. Ailemizi ve sevenlerini bu kadar hayal kırıklığına uğratmanın bir anlamı yok.
'İSTEDİKLERİ YANITLARI ALAMAYINCA BIRAKMIYORLAR'
Ağabey Çomak, "AİHM süreci var, ondan sonraki süreçler var. Hukuka aykırı söylenebilecek hiçbir şey yok. Buna rağmen bırakılır diye düşündük ama maalesef Cezaevi Gözlem Kurulu, bizce AK Parti'nin kendi her mahkemesi, her cezaevi için oluşturduğu bir kurul ona bu hakkı vermedi. Sorular soruyorlar ve istedikleri yanıtları alamayınca bırakmıyorlar. İlhan da bunu kabul etmedi" diye konuştu.
'KÜRT SORUNUNU ÇÖZÜMSÜZ BIRAKMA ÇABALARININ BİR PARÇASI'
Nazım Çomak ayrıca, bu tür adaletsizliklerin sadece İlhan Sami Çomak'ın değil, Kürt halkının genel olarak yaşadığı sorunların bir yansıması olduğunu belirterek şunları söyledi:
“İlhan’ın yaşadığı bu süreç, Kürt sorununu çözümsüz bırakma çabalarının bir parçası. 30 yıldır değişen bir şey yok, 1994’te de böyleydi. Bu sistemin Kürtlere bakışı hâlâ aynı. Bu bir onur meselesidir, bu bir gurur meselesidir. Bizim açımızdan çok basit değil birkaç kelimeyle ifade etmek. Çünkü sonuçta İlhan diğer tarafta. Biz bunu yaşasak da... Ama bu bir onur meselesidir.”
'İLHAN DA GERİ ADIM ATMAYACAK, BİZ DE'
Karara rağmen, İlhan Sami Çomak’ın dirençli olduğunu ve boyun eğmeyeceğini belirten Çomak şöyle devam etti:
“İlhan bugün de çok net bir şekilde ifade etti: Dayatmaları asla kabul etmeyeceğim, başım dik olarak buradan çıkacağım. Bu onurlu duruşu sürdüreceğiz.”
İlhan’ı bugün görüş sırasında tekrar gördüklerini anlatan Nazım Çomak, 30 yıldır cezaevinde olan birini 96 gün sonra değişeceğini nasıl düşünürler?” diye soruyor:
'BU HALKI DA CEZALANDIRMAK AYNI ZAMANDA'
Ailesinin büyük bir hayal kırıklığını yaşadığını anlatan Nazım Çomak’a göre, bu sadece aileye ceza vermek anlamına gelmiyor:
“Süründürme, aileye daha çok ya da şahsa daha çok kötülük nasıl yapılabilir? Tarzında bir yaklaşımın ötesinde bir yaklaşım var. Bu halkı da cezalandırmak aynı zamanda. Cezanın gerekçesi ne? 96 gün erteleme cezasını nasıl almış? Gerçekten büyük bir acı ve adaletsizlikle baş etmek zorundayız fakat geri adım atmayacağız. İlhan zaten geri adım atmıyor biz de onun yanındayız."
"Avukat beni aradı ve hoparlördeydi. Telefon bağlıydı. Hepimiz duyduk doğal olarak. Acının tarifi yok. Bu ülkenin bu halkın acısının tarifi yok. Onu anlatmak mümkün değil. Çünkü insani duygulardan yoksun insanlar olduğunu tahmin ediyorum. Akşamları evlerine gidip vatani görevlerini yapmış gibi huzurlu çocuklarını sevecekler. Bir anne babanın ne düşündüğünü çok umurlarında olmayabilir. Çünkü bizim insan olarak duygu dünyamız farklı, bu insanlarda bunu beklemek doğal olarak ailemde çok büyük bir yıkıntı yarattı. Artık 30 yıldır bekliyorsun, sesini duyuyorsun."
"İki gün öncesinde seni alacağız diyorlar. Tam böyle saatler kala artık, bugün sabah almamız gerekiyor. Yaklaşık 15-16 saat sonra alacağız. Resmen acı çektirmek için resmen... Amaç ne? 30 yıldır rehabilite olmayan bir insan, 96 gün sonra mı rehabilite olacak? Almak istedikleri cevap 96 gün sonra mı alınacak? Sorun şuraya geliyor: Klasikleşmiş Kürt sorununun çözümsüzlüğünü devam ettirmek.”
'94'TEKİ SÜRECİ YAŞIYORUZ'
Nazım Çomak, bu sürecin İlhan için bireysel bir mesele değil, Kürt halkının genel kaderiyle ilgili olduğunu belirtiyor:
"Bu İlhan’ın şahsında olan bir durum değil. 30 yıllık süreci düşündüğümüzde, 94’teki süreci aynen yaşıyoruz. Süreçler değişti, hükümet değişti, kanunlar değişti ama bakış açıları değişmedi." (Kaynak)
İlhan Sami Çomak'ın tahliyesinin ertelenmesinin gerekçesi: 'Suça yönelik farkındalığı yok'