İliç’te siyanür sızıntısı tüm bölge için tehlike oluşturuyor
Remzi BUDANCİR
+GERÇEK-Erzincan'ın İliç ilçesi Çöpler köyünde faaliyette olan Kanada ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold altın madeninin siyanür borularından birisinin patlaması sonucu Fırat Nehri’ne zehirli maddenin akması üzerine altın madeni ile ilgili başlayan tartışmalar sürüyor. Şirket aksi yönde açıklama yapsa da Çöpler köyü sakinleri patlayan borunun devasa olduğunu, basınçlı borudan yaklaşık 2,5 saatlik bir akıntının olduğunu aktardı. Borunun yırtılmasından dolayı Fırat Nehri’ne yaklaşık 20 ton civarında siyanürlü solüsyon aktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının "Faaliyeti durduruldu" açıklaması yaptığı altın madeni ile ilgili tepkiler devam ediyor. Çevre örgütleri riskin yüksek olduğunu belirterek, madeninin kapatmasını istiyor.
KOLLUK EŞLİĞİNDE İLÇEYE GİRİŞ
30 Haziran’da İliç’e giden heyette yer alan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, gözlemlerini +Gerçek’e aktardı. Öncelikle Fırat Nehri havzasına çok yakın bir bölgede gerçekleşen siyanür sızıntısının sadece İliçliler için değil, bölge için de tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Ersoy, sahayı görmek için ilçeye gittiklerinde kolluk kuvvetlerinin tutumunu eleştirdi.
-Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy
KOLLUK GÖRÜNTÜ ALINMAMASI İÇİN SİYANÜR BORUSUNUN PATLADIĞI ALANI KAPATTI
Heyetlerin, gazetecilerin ve çevre örgütlerinin siyanür sızıntısının yaşandığı İlçe’ye kolluk kuvvetlerinin eşliğinde gittiklerini hatırlatan Ersoy, bu durumunun üzüntü verici olduğunu söyledi. Sahada felaketin gerçekleştiği noktayı görüntüleyebilecek alanın çevik kuvvet ekipleri tarafından kapatıldığını ifade eden Ersoy, "Bu görüntü bizi hayrete düşürdü. Ülkede haberdar olmayan kimse kalmamışken, görüntüler dört bir yerde yayımlanmışken, bu barikatın varlığını anlamlandıramadık. Ardından kolluk kuvvetleri de bunu fark etmiş olacak ki yol, gazetecilere ve işlenen çevre suçuna tanıklık etmek isteyen çevre aktivistlerine açıldı" dedi.
DEVASA BORULAR TEHLİKENİN BOYUTUNU GÖSTERİYOR
Ersoy, maden alanına ilişkin gözlemlerini de aktardı. Alanda kullanılan boruların devasa olduğunu ifade eden Ersoy, "Kilometrelerce öteden fark edilen borular tehlikenin ciddiyetini anlatıyor ve siyanür sızıntısı için tutanaklara geçen rakamları yeniden sorgulamamıza neden oldu. Atık havuzunun büyüklüğü ve duvarlarındaki paslanmış bir demir parçasını andıran bölümler risk yönetimi ve önlem mekanizmalarına atfedilen güvence algısını yerle bir etmeye yetiyordu. Geri dönüşü olmayacak zararlar verebilecek faaliyetlere mahkum olarak yaşamak zorunda değiliz. Saha ziyareti sırasında, gezegenin üstündeki yaşamın bir bütün olarak altından daha değerli olduğunu bir kez daha anımsadık" diye konuştu. İliçte’ki yolculuklarının başladığı gibi kolluk güçlerinin kendilerini ilçe sınırına kadar takip eden ekip ederek sona erdiğini aktaran Ersoy, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bütün otoritelerin sızan siyanürün miktarı ve yarattığı tahribatın boyutları ile ilgili bilgi akışını açık ve şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşmaya çağırdı.
SİYANÜR BORUSU DAHA ÖNCE DE PATLAMIŞ
Öte yandan heyetlerin inceleme yaptığı Anagold altın madeninde yaşanan çevre felaketi ilk değil. Köy halkının aktardığına göre önceki yıllarda da böyle bir patlama yaşandı. Saatlerce siyanürlü karışım Fırat Nehrine aktı. Ancak sosyal medya bu kadar yaygın olmadığı için boru patlaması o kadar duyulmadan olayın üzeri kapatıldı. Köylüler bu defa konunun ülke gündemine gelmesini sosyal medyanın yaygın bir şekilde kullanılmasına bağlıyor.
MADEN KURULMADAN ÖNCE PARA DAĞITILDIĞI İDDİASI
Anagold maden şirketinde yaşanan patlamanın ardından tepkilerin gelişmesi üzerine sosyal medyada bazı görüntüler yansımıştı. Bu görüntülerde bir grup Anagold altın madeninin faaliyetinin geçici olarak durdurulmasını protesto ettiği görülüyor. Çöpler köyünden Sedat Cezayirlioğlu, bu kişilerin şirket tarafından yönlendirildiğini belirterek, "Bunlar ekonomik olarak şirkete bağlı kişiler. Faaliyetlerin durdurulmasından rahatsız oldukları için böyle kamuoyunu yanıltmak istiyorlar" dedi.
-Sedat Cezayirlioğlu
Köylülerin anlattıkları bununla da sınırlı değil. Anlatımlara göre şirket madeni kurmadan önce gelip köyde hane başı 130 bin TL para dağıtıtı ve bu şekilde arazilere el konuldu. . Ayrıca bu kişilerin çocukları yüksek meblağlarla işe alındı. Böylelikle gelişebilecek tepkilerin önüne geçilmek istendi. Bunu kabul edenlerden bazılarının "Ben fakir olarak yaşayacağıma, zengin olarak öleyim daha iyi" diyenlerin bile olduğunu anlatan Cezayirlioğlu, "Düşünün bu yaklaşımda olanlar bile vardı. Onun için kimlerle mücadele ettiğimizi artık siz düşünün" diyerek şirketin insanları ekonomik olarak kendine bağladığına işaret etti. Bunu dile getirdikleri için şirketin kendileri hakkında suç duyurusu bulunduğunu da ifade eden Cezayirlioğlu, "Dile getirdiğiniz miktarı reddediyorlar. Ama sonra köye milyonlarca lira verdiklerini kabul ediyorlar" dedi.
ŞİKÂYETÇİ OLDUKLARI DAVALARDAN CEZA ALIYOR
Şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi için hem yerel hem de Ankara’da çok güçlü ilişkiler geliştirdiği de belirletiliyor. Şirketin hukuka aykırı bir şekilde yaptığı faaliyetlerin durdurulması için başvurdukları yargı ise şirketi koruyan kararlar aldığı belirtiliyor.
Bu konuda sorun yaşayanlardan biri de Nuri Uyar. Yıllardır bu şirketle hukuki anlamda mücadele ettiklerini anlatan Uyar, "Hakkımızda çok sayıda dava açıldı. Sadece bunlardan birini anlatayım. Tarlamda izinsiz sondaj yapılıyor. Her şey belgeli. Sondaj izinlerinin olmadığı için haklarında suç duyurusunda bulundum. Hukuksuz iş yaptıkları ortada olmasına rağmen olay bana döndü. Tuttular bana 8 ay gibi bir ceza verildi. Düşünün hukuksuzluk yapan kendileri, ama ceza alan ben. Kısacası ne yaparsak yapalım olay bize dönüyor. İçinde bu şirket ismi geçen tüm davalarda karşı tarafı koruyan kararlar alınıyor" dedi.
-Nuri Uyar
Siyanür borusu patlaması ile gündeme gelen şirket şu an için faaliyetleri durduruldu. Ancak önümüzdeki günlerde, özellikle bayramdan sonra tekrar faaliyetlerine başlayacağı ifade ediliyor. Şirketin kapatılmasını isteyen yurttaşların mücadelesi ise sürüyor.