İmamoğlu Çağlayan'da konuştu: 'Yılmadık, mücadeleye devam edeceğiz'
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çağlayan Adliyesi'nde hakkında açılan iki soruşturmada ifade verdikten sonra adliye önünde konuştu. Yaşananların hukuksuz olduğunu belirten İmamoğlu, "Yılmadık, yılmayacağız. Mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Artı Gerçek - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan iki ayrı soruşturma kapsamında İstanbul Adalet Sarayı'na ifade verdi. İmamoğlu, ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından konuştu. Yaşananların hukuksuz olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Haksızlığa hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi. "Turpun büyüğü heybede" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da tepki, gösteren İmamaoğlu, "Biz aldatıldık diyenlerden usandık" diye konuştu.
İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
'16 MİLYONUN TEMSİLCİSİ BÖYLE İFADE VERMEMELİYDİ'
"Burada olmayan siyasi parti yok, bu benim için en büyük gurur vesilesidir. İktidar partisi dışında bütün siyasi partiler buraya adaletin sağlanması için bize destek olmaya geldiler. Çünkü 16 milyonun temsilcisi böyle bir şekilde ifade vermemeliydi."
'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
"Bugünkü mesele adalet meselesidir, hak arama meselesidir. Bugünkü mesele geleceğimiz meselesidir. Ne yazık ki yargının siyasileşmesi meseledir. Bugünün mesele, İstanbul'da kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul'da dört aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşadık. Ama yılmadık, yılmayacağız. Haksızlığa hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz."
MANSUR YAVAŞ'A TEŞEKKÜR ETTİ
"Tabii bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz. Dedim ya siyasi partilerimizin tamamı burada. Hatta genel başkanlarının bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birisine Türkiye Cumhuriyeti'nin bu şanlı devletin bekası için, milletimizin birlik ve beraberliği için her birisine yürekten teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. Elbette, benim siyasi yol arkadaşlarım bugün burada, hem İstanbul'umuzun hem ülkemizin farklı noktalarından yönetici dostlarımız burada, partimizin en üst seviyesinden üyesine kadar herkesin katkı sunduğu bir ortamın içerisindeyiz. Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza, bütün yöneticilerimize de teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum. 'Mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, abim Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum."
SORUŞTURMALARA TEPKİ
İfade verdiği iki soruşturma hakkında da konuşan İmamoğlu şunları söyledi:
"Dedim ki, 'Sayın Başsavcı, biz öyle adil bir dönem kazandırmak istiyoruz ki, senin çocukların dahi, kim hukuksuzluk yapıyorsa bu milletin hiçbir evladının sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz' dedim. Biz bunu söylüyoruz, bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Savcılığa ifadeye getiriyorlar. Ben bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız diyen bir ahlakın temsilciyim. Aileyi, çocuğu tehdit etti diye beni burada ifade vermeye çalışıyorsun. Bu bir şaşkınlık, hem de konuşmamız yeni bitmiş pat diye.
"İkincisi, bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor. İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu var ise, soruşturmanın başladığı anda bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka uzman bilirkişi raporuyla yanlış olduğu tescil ediliyor. Esenyurt ve Beşiktaş operasyonunda 3 bilirkişinin ismi yazıyor iken diğer ikisinin haberi olmadan, bilgisi olmadan bir rapor yazıyor, imzalıyor. İkisinin imzası olmadan o üç kişinin imzası olmadan o bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe giden uydurma bir rapor düzenliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek?"
ERDOĞAN'A 'TURPUN BÜYÜĞÜ' TEPKİSİ: BİZ ALDATILDIK DİYENLERDEN USANDIK
İmamoğlu, konuşmasında 'turpun büyüğü heybede" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da tepki gösterdi:
"Ne dedi Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü heybede dedi. Turpun büyüğü heybede demek ne demek biliyor musunuz? Ben soruşturma seviyesinde olan bu dosyaların her sayfasını biliyorum demek değil midir? Cumhurbaşkanı'nın böyle bir dosyaya bakabilme, inceleyebilme hakkı var mı? Ona rağmen diyorsun ki, 'ben davayı takip ediyorum, endişeli bunlar' diyorsun. Geçmişte soyunduğun gibi bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz aldatıldık diyenlerden usandık. Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız. Yanlışı yap, sonra aldatıldık de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Milletin yoksulluk içine gömülmesine vesile oldunuz. Adil bir sistem, yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz."
YAVAŞ: TÜRKİYE'Yİ AÇIK HAVA CEZAEVİNE ÇEVİRMEK İSTİYORLAR
Ekrem İmamoğlu, konuşmasının ortasında kendisine destek olarak Çağlayan'a gelen Mansur Yavaş'a kürsüyü bıraktı. Kısa bir konuşma yapan Yavaş şunları söyledi:
"Size, İstanbul'a geçmiş olsun; demokrasimize, hukuka geçmiş olsun diyemiyorum. Geçmemeli. Birkaç aydır yaşadığımıza bakılırsanız, en ufak demeç, tweet gece evden alınmaya vesile oluyor. Türkiye'yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. İnsanlar serbestçe fikirlerini söylemeliler. Tweet ortada, bir yere gitmiyor, suç olup olmadığına savcı da karar veremez, iddia eder açar davayı, yargılama sonunda varsa biri ceza çeker. Apar topar alınıp tutuklanması yanlıştır. İnsanların hürriyetini kısıtlayamazsınız. Hukuktan ayrı karar alamazsınız."