İmar afları: 'Ölü ve yaralı sayısı bu kadar çok olmayacaktı'

İmar afları: 'Ölü ve yaralı sayısı bu kadar çok olmayacaktı'
TMMOB Şehir Plancıları Odası Başkanı Gencay Serter, yaşanan yıkımda imar aflarının payının olduğunu belirtti Serter, “Siyasal iktidar bu kadar istekli olmasaydı ölü ve yaralı sayısı bu kadar büyük olmayacaktı” dedi.

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ


ANKARA - Maraş merkezli olan ve 11 ili etkileyen iki büyük depremde vefat edenlerin sayısı artarken, binalarda da çok büyük yıkım yaşandı. Yıkımın ardından kaçak ve denetlenmeyen yapılar gündeme gelirken tablonun bu kadar ağır olmasının sebeplerinden biri olan imar afları da yeniden tartışma konusu oldu.

‘ÖLÜMLERE SEBEP VEREN YAPILAR OLMUŞLARDIR’

İmar affı; ruhsatsız şekilde inşa edilen yapıların ve ruhsatlı olan ancak imar mevzuatına aykırı olarak eklentiler yapılmış yapıların yapı sahiplerine kayıt bedelleri karşılığında Yapı Kayıt Belgesi veren bir uygulama.

Türkiye’de ilk imar affı, gecekondulara yasallık kazandırmak amacıyla 1948 yılında çıkarılırken, AKP iktidarı döneminde bugüne kadar 7 kez imar affı getirilirdi. 2012 yılında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da değişiklik ile imar ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak af nitelikli işlemlerin süresi üç yıl uzatıldı. 2015 yılında uzatma kararı altı yıla çıkarıldı.

Temmuz 2005 tarihli düzenleme ile Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklik ile ise, “Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişiler ile bu yapılara elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişilerin, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları”nın önüne geçildi.

Peki imar barışı nedir? Yaşanan deprem ve yarattığı yıkımdaki etkisi neler? AKP döneminde çıkartılan imar afları ne getirdi? TMMOB Şehir Plancıları Odası Başkanı Gencay Serter ile konuştuk.

Serter, imar aflarının bir yanıyla imar mevzuatına aykırı on binlerce yapının yasallaşması sonucunu doğurduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu yapılar kimi zaman temel şehircilik ilkelerine aykırı, en temel mühendislik hizmetlerinden bile yoksun yapılar oldukları için deprem, sel gibi felaketlerde hepimizin canını acıtan ölümlere sebebiyet veren yapılar olmuşlardır.”

images-7.jpeg
Gencay Serter

‘SİYASİ İKTİDARLAR TARAFINDAN OY İÇİN KULLANILDI’

Türkiye’de getirilen imar aflarının en büyüğü 24 Haziran 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde TBMM'de kabul edilen torba yasa ile gerçekleştirildi.

CHP Milletvekili Mahmut Tanal 2022 yılının son aylarında 2018 imar affıyla kaç konut ve işyerinin "Yapı Kayıt Belgesi" aldığını Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a sordu. Tanal’a verilen yanıtta, imar barışı kapsamında Türkiye genelinde toplam 7 milyon 85 bin 969 adet Yapı Kayıt Belgesi verildiği ve bunların 5 milyon 848 bin 927'sini konutların oluşturduğu belirtildi.

2018’deki af ile birlikte ise, depremin etkilediği 10 ilde toplam 294 bin kaçak yapı affedildi. 2018 yasanın çıkmasıyla birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yaptığı açıklamada, "İmar Devletin kasasına 25 milyar 592 milyon TL girdi" açıklamasında bulunmuştu.

Türkiye’de imar afları tarihine bakıldığında seçim dönemleriyle yakın ilişkisinin olduğunu görüleceğini dile getiren Serter, yapılan düzenlemeler ile servet sahibi olan kitleler açısından kamu arazilerinin zenginleşme aracı haline dönüştüğünü ve zaman içerisinde değişen biçim ve aktörler eliyle sürdüğünü söyledi.

AKP için de imar aflarının esasen bu geleneğin devamı olduğunu vurgulayan Serter, imar uygulamalarına riayet etme noktasında kamunun denetleyici ve düzenleyici gücünün etkinliğinin görülmediğinin altınızı çizerek, şunları söyledi:

“Bu boşluk içerisinde birçok kişi ve yapı değişen ölçülerde bu boşluğu kullanarak miktarı değişen oranlarda sermayeyi kentsel toprak üzerinden kendi bireysel sermayelerine katma çabasına girişiyorlar. Dediğimiz gibi bu 50 seneye varan bir süreç ve maalesef bir gelenek. Sonuçta bu uygulamalar neticesinde ciddi orandaki nüfus için bir siyasal beklenti haline geliyor imar affı. Ve geçmişteki siyasi iktidarlar gibi AKP tarafından da bu oy amacıyla kullanılmıştır. Bir de tabi AKP ekonomik gelişme modelini kentsel rant ve inşaata dayalı bir ekonomi üzerine kurduğu için bu konuda geçmiş dönemlerle kıyaslandığında birçok kanun ve düzenleme ile bu sürece dahil olmuştur.”

AFTAN GELEN PARALARIN NEREYE HARCANDIĞI BİLİNMİYOR

İmar affı yasasının hazırlandığı dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Özhaseki, imar affından elde edilecek gelirin kentsel dönüşüm için kullanılacağını açıklamıştı. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 2020 yılındaki bütçe görüşmelerinde paranın nereye harcandığını sordu. Soruya yazılı olarak cevap veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bugüne kadar imar barışından kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında kullanılmak üzere dönüşüm projeleri özel hesabına 2 milyar TL kaynak gelmiş olup, bu kaynak Kentsel Dönüşüm Eylem planında yer alan 65 bin konutun yapımında kullanılmaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2019’daki yerel seçim öncesi gittiği ve depremin en çok etkilediği illerden olan Hatay’da “İmar barışıyla, toplam 205 bin Hataylı vatandaşımızın sorununu çözdük” demişti. Gene Erdoğan, Kahramanmaraş’taki konuşmasında, "İmar barışıyla 144 bin 556 Maraşlının sorununu çözdük” diye konuşmuştu.

Serter’in dikkat çektiği noktalardan biri de, kamu otoritesinin sürekli suçluları bağışladığı bir ortamda suçun engellenmeyecek olması. Deprem bölgelerinde de yaşanan durumun bu olduğunu dile getiren Serter’e göre, eğer imar afları konusunda siyasal iktidar bu kadar istekli olmasaydı ölü ve yaralı sayısı bu kadar büyük olmayacaktı:

“Bu usulsüz uygulamalar da temel planlama, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinde bile mahrum oldukları için depremle birlikte birçoğu yıkıldı. Sonuçta on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti ve yaralandı. Bu acı tabloda imar aflarının da payı olduğu bir gerçek.”

İKTİDAR EKİM 2022’DE İMAR AFFI İÇİN YENİ KANUN SUNDU

İmar Affı’na yönelik atılan son adım ise BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’den geldi. Destici, 11 Ekim 2022’de bu konudaki kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.

Destici, yaptığı açıklamada yüz binlerce vatandaşın ve binlerce ailenin iptal edilen yapı kayıt belgeleri sonucunda idari para cezası ve yıkım kararıyla karşı karşıya kaldığını iddia ederek, şöyle konuşmuştu:

“Barınma ihtiyacını karşılamak üzere özel mülkiyetler üzerine yapılmış ve yapı kayıt belgesi almış, bir kısım yapı kayıt belgesi iptal olmuş ve iptal olma aşamasında olan yapılar, kamu zararı, iskan ve imar yönünden incelenmek sureti ile yapı sahiplerinin yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.”

Öne Çıkanlar