İşte Soylu'nun 'yok' dediği işkenceler
Sedat Peker’in itiraflarının odağında olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendi döneminde işkence olmadığını ileri sürdü. Ancak bölge kentleri başta olmak üzere fotoğraf ve görüntüleriyle belgelenen işkence olayları birçok kez yaşandı.
Organize suç işleri lideri Sedat Peker'in itiraflarının odağında olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Peker'in itiraflarına dair sorulan soruların büyük bir bölümünü yanıtlamaktan kaçınan Soylu, 4,5 yıllık bakanlığı döneminde işkence olmadığını ileri sürdü.
Soylu, "Uluslararası Af Örgütü'nün muhatabıyız. Biz acayip de mücadeleler yaptık. Özellikle FETÖ'nün, salonda şey yapılan fotoğrafları vardı ya, bu insanlığa aykırıdır falan. Burada biz bu Af Örgütü'yle ilgili her seferinde karşı karşıya geliriz, onlar Türkiye'ye gideceği yeri söylerler, göndeririz, her yeri ziyaret ederler. 4,5 yıldır işkenceyle ilgili en ufak bir şey önümüze koymadılar. İnsan hakları derneklerinin hepsi siyasal gözlükle bakarlar" ifadelerini kullandı.
AF ÖRGÜTÜ YALANLADI
Uluslararası Af Örgütü, Twitter hesabı üzerinden son yıllardaki işkence ve kötü muamele iddialarına dair acil eylem, rapor ve çağrılara dair paylaşımla Soylu'yu yalanladı. Birçok sanal medya kullanıcısı da Soylu döneminde yaşanan işkence fotoğraflarıyla tepkilerini dile getirdi.
Özellikle bölge kentlerinde asker, polis, korucu ve bekçilerin fail olduğu işkence olayları da Soylu'yu yalanlıyor. Bölge kentlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları sonrası karakol ve operasyon bölgelerinde işkence olaylarında ciddi artış yaşandı. Birçoğu fotoğraflar ve görüntülerle ortaya çıkan olaylara dair başlatılan soruşturmaların birçoğu hakkında "takipsizlik" verilirken, davaya dönüşen yargılamalar ise genellikle cezasızlıkla sonuçlandı.
Soylu canlı yayında kendi döneminde işkencenin son bulduğunu söylemiş, Uluslararası Af Örgütü ile iletişimde olduklarını belirtmişti.
396 TUTUKLU İŞKENCE NEDENİYLE BAŞVURU YAPTI
Hak ihlallerinin tavan yaptığı yerlerin başında cezaevleri geldi. Tutuklu ve hükümlülere yönelik kötü muamele ve hak gaspları Adalet Bakanlığının verilerine de yansıdı. Bakanlık verilerine göre 1 Ekim 2019-19 Haziran 2020 tarihleri arasında 396 tutuklu işkence ve farklı kötü muameleler maruz kaldığı gerekçesiyle başvuru yaptı. Yine, yüzlerce siyasi tutuklu aileleri ve avukatları aracılığıyla çıplak arama, ayakta sayım, hak ihlalleri protestoları, sevkler sırasında darp edildiklerini açıkladı.
Soylu'nun göreve geldiği 31 Ağustos 2016 tarihinden sonra yaşanan ve kamuoyunda geniş yankı bulunan bazı işkence ve kötü muamele olayları şöyle:
"* 12 Aralık 2016: Urfa'da gözaltına alınan ve aralarında Viranşehir Belediyesi Eşbaşkanı Emrullah Cin ve avukatların da aralarında olduğu çok sayıda kişi, TEM Şubesi'nin üst katında işkence gördü. İşkenceye dair beyanlar mahkeme tutanaklarına yansıdı.
* 11 Şubat 2017: Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kuruköy’de (Xerabê Bava), 11 Şubat-2 Mart 2017 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında ikisi çocuk toplam 39 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Abdi Aykut'tan uzun bir süre haber alınamadı. Aykut'un işkenceye maruz kaldığı fotoğraflar basına yansıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hukuk devletinin dışında bir şey yapılmıyor. O yaşlı adam teröre ev sahipliği yapıyor" sözleriyle işkenceyi savundu. Tutuklanan Abdi Aykut ve beraberindeki 7 kişi, 17 Ağustos 2017 tarihinde tahliye edildi. Mahkeme beraat kararı verdi. Mardin İdare Mahkemesi, "haksız tutukluluk" gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nı tazminata mahkum etti.
* 4-6 Ekim 2017: Muğla’nın Ortaca ve Seydikemer bölgesinde "PKK’li oldukları" iddiasıyla gözaltına alınarak darp edilen 7 kişinin ters kelepçeli çırılçıplak fotoğrafları servis edildi.
* 5 Haziran 2018: Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Korgan Köyü’nde hayvanlarını otlatan 4 çoban askerler tarafından işkenceye maruz kaldı. Diyarbakır, Van ve Hakkari baroları, işkenceyi hazırladıkları raporla açıkladı.
* 9 Haziran 2017: Van'da Gevaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 9 Haziran 2017 tarihinde gerçekleştirilen saldırı sonrası, mantar toplamaktan dönen 4 köylü polislerce gözaltına alındı. Haklarında "Gevaş Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı düzenleyen 4 terörist yakalandı" başlıklı haber servis edilen Abdulselam Aslan (32), Cemal Aslan (53), Halil Aslan (48) ve Nejdet Beysüm (29), gözaltında tutuldukları süre boyunca polisin ağır işkencelerine maruz kaldı. Köylüler, daha sonra serbest bırakıldı. İşkence olayı, AKP'ye yakın birçok yazar ve gazete tarafından "Teröristler polisimizin şefkatli kollarında" şeklindeki başlıklarla servis edildi.
* 16 Mayıs 2018: Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin Şapatan köyünde yapılan ev baskınlarında Temer Şengül ve Mehmet Ali Avcı polislerce darp edildi.
* 16 Mayıs 2018: İstanbul Bağcılar’da polis tarafından durdurulan otomobildeki dört kişi, araçta bulunan pompalı silah nedeniyle gözaltına alındı. Bağcılar 100. Yıl Kemalpaşa Polis Merkezi’ne götürülen dört kişi sorgu öncesi kaba işkenceye maruz kaldı.
* 18 Temmuz 2018: Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Yalımelez Mahallesi’nde yapılan ev baskınında gözaltına alınan Ayfer Şahin, Abdulbaki Şahin, Ayhan Şahin, F. Şahin, Şehriban Mamuk, Abdullah Şahin ve Dilan Görür, gözaltında sistematik olarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. İşkenceyle ilgili yapılan başvuru takipsizlikle sonuçlandı.
* 15 Şubat 2019: Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi'nde Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümü olan 15 Şubat’tan önce "eylem gerçekleştirmeye hazırlandıkları" iddiasıyla gözaltına alınan çocuklardan 3’ü gözaltı sırasında ve ardından götürüldükleri Tuşba Asayiş Karakolunda ağır işkenceye maruz kaldı.
* 18 Mayıs 2019: Urfa’nın Halfeti ilçesi Dergili (Dêrto) Mahallesi’nde çıkan çatışmada 1 komiser ve 2 HPG’li yaşamını yitirdi. Çatışma sonrası Halfeti ve Bozova ilçelerine bağlı mahallelerde, olayla bağlantıları oldukları gerekçesi ile 55 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Yaylak Jandarma Karakolu bahçesinde yüz üstü yatırıldığı ve sırtlarına postallarla basıldığı fotoğraf karesi basına yansıdı. Kötü muamele Urfa TEM Şube’de de devam etti. Gözaltına alınan kişiler savcılıkta verdikleri ifadeler doğrultusunda kollukta tutuldukları süre boyunca elektrik, darp ve cinsel organlarını sıkma gibi işkencelere maruz kaldıklarını ifade etti.
* 8 Eylül 2020: Van'ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alınan Servet Turgut (55) ve Osman Şiban (50) helikopterden atılarak, çok sayıda asker tarafından işkenceye maruz kaldı. İçişleri Bakanı Soylu olayı inkar ederken, Turgut ve Şiban’ın kayalıktan düştükleri öne sürüldü. İşkenceden dolayı geçici hafıza kaybı yaşayan Osman Şiban taburcu edildikten sonra evi basılarak zorla askeri hastaneye yatırıldı. Server Turgut ise, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
* 30 Mayıs 2020: Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir polisin öldürülmesi sonrası gözaltına alınan Muhammed Emir Cura emniyette işkenceye maruz kaldı. Aynı operasyon kapsamında evleri basılan Şeyhmus ve Menice Yılmaz çifti ise köpekli işkenceye maruz bırakıldı. Valilik, olayla ilgili açıklamasında mağdurların vurması üzerine köpeğin refleks göstererek saldırdığını savundu.
* 27 Haziran 2020: DTK soruşturması kapsamında Diyarbakır’daki evinde gözaltına alınan HDP Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Rojbin Sevil Çetin köpekli işkenceye maruz kaldı. İşkencenin failleri hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.
* 18 Temmuz 2020: İstanbul'da bir polisin yaşamını yitirmesinin ardından gözaltına alınan 3 kişi emniyette işkenceye maruz kaldı. Gözaltına alınanların emniyette işkence görmüş fotoğrafları paylaşıldı.
* 18 Mart 2021: DBP’li Azad Polat, telefonunun şifresini vermediği için gözaltına alınıp götürüldüğü Cizre Emniyet Müdürlüğü’nde darp edildiğini, elektrikli işkenceye maruz bırakıldığını ve çekilen çıplak fotoğraflarıyla tehdit edildiğini anlattı.
* 7 Mayıs 2021: Urfa’nın Suruç ilçesinde gözaltına alınan ve tutuklanan F.B. (25), TEM Şubesi'nde sözlü ve fiziki işkenceye maruz kaldı.
* 10 Mayıs 2021: Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) bazı mülteciler, oda baskınlarında işkenceye maruz kaldı. Valilik, mültecilerin "mukavemet ettiği, kamu malına zarar verdiği" ve müdahalenin "yasal çerçevede" yapıldığını iddia etti." (MA / Gökhan Altay)