Kaos GL’nin 2022 Medya İzleme Raporu: LGBTİ+larla ilgili her üç haberden ikisi nefret söylemi içeriyor
Oğulcan ÖZGENÇ
ANKARA- Kaos GL Derneği’nin 2022 Medya İzleme Raporu yayınlandı. Rapora göre medyadaki LGBTİ+ karşıtlığı, kamu otoritelerinin özneleri hedef alan açıklamalarıyla paralel bir biçimde ilerliyor. LGBTİ+’ları “sapkın”, “suçlu”, “ahlaksız” olarak gösteren haber ve köşe yazılarının sayısı geçen sene büyük oranda arttı.
AYRIMCI DİL İÇEREN METİNLERİN ORANI: YÜZDE 66
Kaos GL Derneği, 2022 Medya İzleme Raporu için yazılı basındaki 4 bin 318 metni inceledi. Rapora göre, 2022 yılında yaklaşık 4 bin 300 yüz metinde LGBTİ+lardan söz edildi ancak bu metinlerin sadece yüzde 34’ünde öznelerin hakları gözetildi. LGBTİ+’ların temel haklarını ihlal eden, nefret söylemi ve/veya ayrımcı dil içeren, öznelere yönelik önyargıları besleyen metinlerin toplam oranı ise yüzde 66.
Yaklaşık 2 bin 800 haber ve köşe yazısında LGBTİ+’lar ayrımcı bir dille temsil edildi. Bu sayı, yayınlanan bütün içeriklerin yüzde 63’üne tekabül ediyor. Yaklaşık 1.500 metinde LGBTİ+lara yönelik nefret söylemi üretilirken, 1.050 metinde hak savunuculuğu yapan dernekler ve kişiler hedef gösterildi.
SİSTEMATİK KAMPANYALAR KARŞITLIĞI ÖRGÜTLEDİ
Rapor, 2022 yılında düzenlenen nefret mitingleri ve Anayasa değişikliği tartışmalarının medyadaki LGBTİ+ düşmanlığını körüklediğine dikkat çekiyor. Sistematik bir biçimde yürütülen karalama kampanyaları hem ana akım medyada hem de yerel basında kendine yer buldu. Rapor, LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organlarındaki haber sayılarının artışının genel tabloyu değiştirecek kadar fazla olmadığına dikkat çekiyor. Bunlarla bağlantılı olarak; incelenen haberlerin ve köşe yazılarının yüzde 55’inde LGBTİ+ derneklerinin kapatılması için çağrı yapıldı.
'NEFRET MİTİNGLERİ ÖRGÜTLENDİ'
Raporu yayına hazırlayan Kaos GL Medya ve İletişim Programı Koordinatörü Yıldız Tar, derneklerin kapatılmasına yönelik çağrıları Artı Gerçek’e değerlendirdi. Tar, bunun 2015’ten beri süregelen bir nefret kampanyası olduğunu belirterek, “Temelde hükümete yakın medya ve onun çevresinde öbeklenen yayın organları, siyasete direktif vererek LGBTİ+ların örgütlenme özgürlüğünü ihlal etmek istiyor. 2022 yılında bu çağrı sokaklara da çıktı ve 15 mitingde nefret mitingleri örgütlendi” diye konuştu. Tar, söz konusu mitinglerin temel talebinin LGBTİ+ derneklerinin kapatılması olduğunu ifade etti. Tar’a göre bu durum, LGBTİ+’ların şiddete uğradıklarında kendilerini ifade edebilecekleri örgütlenmelerin kapatılması anlamına geliyor.
‘LGBTİ+’LAR HAKKINDA HERKES KONUŞUYOR, LGBTİ+’LAR HARİÇ’
Yazılı basında yer alan haber ve köşe yazılarının LGBTİ+’lara yönelik yanlış bilgileri dolaşıma soktuğu raporun vurguladığı bir başka husus. Bu yanlış bilgiler arasında bilimsel geçerliliği olmayan iddialar, gerçeklikten uzak söylemler ve LGBTİ+’ları tek tipleştiren genellemeler yer alıyor. Ayrımcı, damgalayıcı, tek tipleştirici içeriklerin büyük bir kısmı trans kadınlarla ilgili. “Fuhuş operasyonu” başlığıyla verilen haberler, trans kadınları hedef gösterdi.
Raporda ele alınan bir diğer başlık, LGBTİ+’ların haberlerde özne olarak yer almaması. Başka bir anlatımla, LGBTİ+’lar medyada kendilerine ancak haberin konusu olarak yer bulabiliyor. Rapor, medyanın LGBTİ+’ların hayatlarını, fikirlerini ve mücadelelerini temsil etmek yerine onlar hakkında konuşmayı tercih ettiğine dikkat çekiyor. Ancak bir nefret saldırısına veya ayrımcılığa maruz bırakıldıklarında gazete sayfalarında yer bulabilen LGBTİ+’ların yanı sıra öznelerin haklarını savunan dernekler de medyada görünmez konumda. Raporun paylaştığı verilere göre; LGBTİ+’ların hak savunuculuğunu yapan dernekler, 4291 haber ve köşe yazısının sadece 50’sinde haber kaynağı. Sorunun sadece hükümet medyası olmadığını vurgulayan Yıldız Tar, “LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organları da LGBTİ+’ları özne olarak sayfalarına taşımak yerine, üzerine konuşulan bir sorun olarak görüyor. Yani LGBTİ+’lar hakkında herkes konuşuyor, LGBTİ+’lar hariç” dedi. Tar, hükümet medyasının LGBTİ+’lara karşı yürüttüğü bir siyaset varken muhalif medyanın konuya ilişkin bir yayın politikası olmadığına dikkat çekti.
‘HÜKÜMET MEDYASI OLAN BİTEN HER ŞEYİ GÖZLEMLİYOR’
2017 ve 2022 yılları arasındaki karşılaştırmaya yer veren rapora göre; 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarında LGBTİ+’ları konu edinen haberlerde sayısal bir artış olsa da bu durum, LGBTİ+’ların medyada temsillerinin iyileştiği anlamına gelmiyor. Aksine medyada LGBTİ+ karşıtlığını yükselten, nefret söylemi ve ayrımcı dil içeren haberlerin oransal dağılımında bir artış gözlemlendi.
Genel tablonun endişe verici olduğunu söyleyen Tar, şu değerlendirmede bulundu: “Medyaya yansıyan karşıtlık oranı geçen yıllara göre hayli yüksek. Daha önce yüzde 66 gibi oranla karşılaşmamıştık. Bu durum, LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organları yerinde sayarken LGBTİ+’lara düşmanlığı yayın politikasına dönüştüren medyanın olan biten her şeyi gözlemlediği ve buna karşı bir söylem geliştirmeye çalıştığını gösteriyor. Bu, sadece nefret söyleminin ve ayrımcılığın artmasına değil, buna karşı bir söylemin üretilmemesine işaret ediyor.”