‘Kavuştun mu babama babaanne’
İstanbul’da Cumartesi Anneleri, Diyarbakır’da kayıp yakınları, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu.
HABER MERKEZİ - Cumartesi Anneleri’nin 664'üncü haftasında 1993’te gözaltında kaybedilen Üzeyir Kurt’un oğlu Faruk Kurt, yazdığı mektupla yaşamını yitiren babaannesi Koçeri Kurt’a, "Kavuştun mu babama, kavuştun mu babaanne?" diye seslendi.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 664’üncü kez Galatasaray Meydan’ında bir araya geldi. Eylemde açılan "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartının üzerine kırmızı karanfiller ve barışı simgeleyen beyaz tülbent bırakılarak, kayıpların fotoğrafları taşındı. Bu hafta 24 Kasım 1993’te Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde gözaltına alınarak kaybedilen Üzeyir Kurt’un akıbeti soruldu.
Eylemde ilk olarak Üzeyir Kurt'un oğlu Faruk Kurt’un mektubu okundu. 3 yaşında iken babası gözaltında kaybedilen Kurt’un mektubu şöyle:
"Bugün Galatasaray’a kilometrelerce uzaktan babama sesleniyorum. Hasretini ve özlemini içinde yaşadığım, düşlerimin kahramanı babam. Çocukluğumu sensiz, hayallerimi seninle birlikte geçirdiğim babam. Seni kâğıda dökmek o kadar zor ki anlatamam, düğümleniyor sözcükler boğazımda, gözyaşlarımla ıslanıyor ve tekrar yazmam gerekiyor. Kemiklerine bile hasret bırakılan nice çocuktan sadece biriyim. Yarım bırakılan hikayemi çocukken önüme serdiler ve benden eksik bırakılan, kaybedilen bir kahramanla nasıl yaşayacağımı zorla öğrettiler. Bunu başarabilmek bir çocuk için çok ağır bir yük. Benim gibi nice çocuk var. Solmasın gülüşleri ve yarım bırakılmasın hikâyeleri istiyorum.
Bir insanın oğluna sevgi ve hasreti aynı anda yaşatan ve hissettiren ve her daim haykıran bir sevdaydı Üzeyir'ine kavuşmak. Kavuştun mu babama, kavuştun mu babaanne?"
19 Ekim 1995'te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun ise, 96 yılında oğlunu arayan Koçeri Kurt ile tanıştığını belirterek, acılarının bir olduğunu ifade etti. Tosun, "Ya bu kayıpların kemiklerini bulup, failleri yargı önüne çıkarılacak ya da iki elimiz yakalarından düşmeyecek" dedi.
Bu haftaki açıklamayı 21 Mart 1995'te gözaltına alındıktan sonra öldürülen Hasan Ocak'ın yeğeni Dilcan Acer yaptı.
Üzeyir Kurt’un 7 çocuk babası olduğunu dile getiren Acer, 24 Kasım 1993’te Yüzbaşı İzzet Cural komutasındaki askerlerin köye baskın düzenlediğini ve Kurt’un akrabasının evinden gözaltına alındığını ifade etti. Kurt’tan o tarihten sonra bir daha haber alınamaz.
DERSİM VE SİVEREK KAYIPLARI SORULDU
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınların "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 462’ncisi, Dersim’in Mirik mezrasında gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Hıdır Işık (63), Hatun Işık (31), Yeter Işık (22), Elif Işık ( 29), Düzali Serin (37), Gülizar Serin, (34) ve 3 yaşındaki Dilek Serin’in akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi her hafta yaptıkları eylemin 411’inci haftasında gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu. Konak'ta bulunan Başbakanlık binası önünde toplanan İHD'lilere demokratik kitle örgütü temsilcileri destek verdi. İHD adına açıklamayı şube yöneticisi Ahmet Çiçek yaptı. Çiçek, Türkiye’de 90’lı yıllarda kimi insanların köyünden, evinden, sokaktan, işyerinden alınarak kaybedildiğini belirterek, kimisinin ise katledildiğini ifade etti. Çiçek bu hafta 1993 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinde gözaltında kaybedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu. (MA)