Mahpus Adem Oktay'ın tahliyesi bu kez de 'ihtimal' iddiasıyla ertelendi

Mahpus Adem Oktay'ın tahliyesi bu kez de 'ihtimal' iddiasıyla ertelendi
Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki mahpus Adem Oktay’ın infaz süresi, "tahliye edilmesi halinde suç işleme ihtimali" iddiasıyla ikinci kez uzatıldı. Oktay'ın tahliyesi daha önce de 'iyi halli' olmadığı gerekçesiyle ertelenmişti.

Artı Gerçek - Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan mahpus Adem Oktay’ın tahliyesi, bir kez daha İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) kararı ile ertelendi. 9 Temmuz’da tahliye edilmesi gereken Okyay, İGK’nin “iyi halli” olmadığı yönündeki kararı ile tahliyesi üç ay ertelendi.

17 yıllık hapis cezasının infaz süresinin dolması üzerine İdare ve Gözlem Kurulu, Oktay’ın durumunu değerlendirmek üzere bir kez daha toplandı. 5 Ekim’de toplanan kurul, Oktay’ın sorun çözme becerilerinin sınırlı olduğunu ve düzenli bir aile ile sosyal çevreye sahip olmadığını ileri sürdü. Kurul ayrıca Oktay’ın eğitim kurslarına, rehberlik birimi tarafından yapılan koğuş dersi ve ahlak eğitimi gibi programlara katılmadığı ve katılmaya dönük çabasının da düşük olduğunu iddia etti.

KURUL 'İHTİMAL' ÜZERİNE İNFAZ ERTELEDİ

Kurul, Oktay’ın daha önce 22 disiplin cezası aldığı ve bu cezalarının tümünün infaz edildiğini ancak bu cezaların büyük bir bölümünün PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşı yapılan açlık grevi eylemleri olması nedeniyle dışarıya çıktığı halde suç işleme ihtimalinin bu nedenlerden ötürü yüksek olduğunu ileri sürdü. Kurul, Oktay’ın PKK’lilerin kaldığı koğuşta kaldığı ve bu durum ile pişman olmadığının anlaşıldığını belirterek, tahliyesine dair bir sonraki değerlendirmenin 5 Ocak 2024’te yapılmasına karar verdi.

İNFAZ ERTELEME MECLİS’E TAŞINDI

Oktay’ın 3 ay daha infaz süresinin ertelenmesi Meclis gündemine de taşındı. Halkları Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, konuya dair Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemi ile Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

'KURUL KENDİNİ MAHKEME YERİNE Mİ KOYMAKTADIR?'

Önergede, Bakan Tunç’a yanıtlaması istemi ile şu sorular yöneltildi:

"Hükümlünün sorun çözme becerilerinin sınırlı olması, düzenli bir aile ve sosyal çevreye sahip olmaması neye göre tespit edilmiştir? Bu kriterlerin Kanun ve Yönetmelikteki dayanağı nedir?

14 yıl 39 aydır hapiste olan bir insan ‘düzenli bir sosyal çevreye sahip’ değil ise bunun sebebi hapishanede olması değil midir? Bunun sorumlusu mahpus mudur, mevcut infaz rejimi ve hapishane midir? Hapishane dışında bir ailesi veya çevresi olmayan mahpuslar koşullu salıverilme hakkından faydalanamayacak mıdır?

Hapishanedeki temel eğitim kursları nelerdir?

Mahpus hangilerine katılmış veya katılmamıştır? Manevi rehberlik biriminin yürüttüğü hizmetin kapsam ve içeriği nedir?

Koğuş dersi ve ahlak eğitiminin içeriği nedir, kim vermektedir?

Manevi rehberlik biriminin yürüttüğü hizmet mahpusun dini inancına uygun değil ise veya mahpusun dini inancı yok ise koşullu salıverilme hakkından faydalanamayacak mıdır?

Topluma ve çevreye zarar vere risk düzeyinin yüksek olduğu neye göre tespit edilmiştir?

Mütemadi suçlarda yakalama işlemi ile eylemin kesildiği kabul edildiğine göre mahpuslar hangi kanuna, hangi doktrine, hangi içtihada, hangi hukuki ilkeye göre örgüt üyesi gibi değerlendirilmekte ve örgütle bağının kesildiğine dair somut bir bulgu aranmaktadır?

Örgüt ile bağının bulunduğuna ancak bir yargı kararıyla karar verilmesi gerekiyor iken, idare ve gözlem kurulu kendini mahkeme yerine mi koymaktadır?” (MA)

Öne Çıkanlar