Mehmet Altan’dan AİHM Başkanı’na açık mektup: Size fahrî doktora verecek olanlar bizi ihraç edenler
Gazeteci Mehmet Altan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano’ya açık mektup yazdı. Yarın Türkiye’ye gelerek İstanbul Üniversitesi’nden fahri doktora alacak olan Spano’ya seslenen Altan bazı hatırlatmalarda bulundu.
Altan, ‘AİHM Başkanı’na açık mektup’ başlıklı Punto24’ün internet sitesinde yer alan bugünkü yazısında Spano’ya, İstanbul Üniversitesi’nin; 12 Eylül Askeri Darbesinin baş mimarı Kenan Evren’e de fahri doktora verdiğini hatırlattı. Fahri doktora unvanını verecekler arasında kendisi ve birçok akademisyenin KHK marifetiyle ihraç edilmesinden mesul olanların varlığından bahsetti.
Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusunda Rusya’dan sonra ikinci sırada yer aldığını belirten Altan kendisinin de AHİM’de görülen bir davasının olduğunu vurguladı.
‘SEKRETARYANIZ SİZİ MUHAKKAK BİLGİLENDİRMİŞTİR’
Spona’ya, "AİHM’in sizin başkanlığınızdaki 2. Dairesi, 20 Mart 2018 tarihinde evrensel hukuk açısından "emsal karar" özelliğini taşıyan gerekçeler ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkım ile ifade özgürlüğü hakkımın ihlal edildiğine karar verdi. Türkiye’yi mahkûm etti. Bu karar için size ve şimdi başkanı olduğunuz Mahkeme’ye teşekkür ediyorum. Hukuk yerde kalmadı" şeklinde seslenen Altan:
"Benimle ilgili kararınızın, AİHM tarihi açısından önem taşıyan bir özelliği daha var:
O davaya Türkiye adına katılan Ergin Ergül, karara itiraz eden tek yargıç olarak öyle şeyler yazdı ki yanlış bilmiyorsam, AİHM tarihinde ilk kez mahkeme başkanı olarak "karşı oya", "karşı oy" yazdınız. Diğer üyeler de size katıldı" şeklinde ekledi.
Altan, yazısına; "03 Eylül 2020 tarihinde, Adalet Bakanı’nın davetlisi olarak Türkiye’yi ziyaret edeceğiniz açıklandı. Ama beni sarsan, İstanbul Üniversitesi’nden fahri doktora alacağınızı öğrenmem oldu.
Yukardaki ayrıntıyı da tam bu nedenle, ülkemizdeki kamu görevlisi "hukukçuların" ve "hukuk eğitiminin" durumu hakkında bilgi vermek için anımsatıyorum.
Acaba, evrensel hukuk adına karşı oy şerhine karşı şerh yazmak mecburiyetinde kaldığınız Ergin Ergül’ün, size fahrî doktora verecek olan İstanbul Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi mezunu olduğu hatırınızda mı?
İstanbul Üniversitesi darbeci Kenan Evren’e de "hukuk fahrî doktorası "vermişti. Sekretaryanız sizi muhakkak bilgilendirmiştir" sözleriyle devam etti.
Anayasa Mahkemesi ve AHİM kararlarına rağmen tahliye edilmediğini vurgulayan Altan, "Anayasanın üç maddesinin ihlali sonucu tutuklandıktan bir ay sonra, cezaevindeki hücremde, 29 Ekim 2016 tarihinde KHK ile üniversiteden ihraç edildiğimi televizyonda duydum. Beni ve pek çok akademisyeni ihraç edenler ile size fahrî doktora verecek olanlar aynı kişiler.
Anayasa Mahkemesinin dava dosyasında "mevcut tüm delilleri değerlendirerek", üç ayrı hak ihlali ve tahliye kararına karşın tahliye edilmedim. Üstelik hemen ertesinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına da mahkûm edildim. Başkanı olduğunuz AİHM’in hakkımda verdiği hak ihlali kararından sonra dahi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bu mahkûmiyetimin onanmasına karar verildi. Bu tür hukuk skandallarının yaşandığı süreçlerin var olduğundan söz ediyorum.
Ancak nihayetinde, çok sonra Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin beraatime hükmetmesi sonucunda, 4 Kasım 2019 tarihinde beraat ettim ve bu karar kesinleşti.
Ama "davalısı" fahri doktora unvanını alacağınız İstanbul Üniversitesi olan, "üniversiteden ihracımın iptali" konulu davam hâlen Ankara 21. İdare Mahkemesinde beklemektedir" dedi.
'NE KADAR ÖVÜNÇ VERİCİ?'
İstanbul Üniversitesi yönetiminin KHK’li akademisyenlerin davalarında, ‘davacı’ olarak müdahil olduğunu kaydeden Altan:
"Bu davalar hâlen devam ediyor ve pek muhtemeldir ki sizin başkanı olduğunuz AİHM önüne de gelecektir. Ancak siz o süreçte İstanbul Üniversitesi’nden fahrî doktora diploması almış bir Yargıç olacaksınız. Yüzlerce öğretim görevlisini haksız bir şekilde okuldan atarak işsizliğe ve yoksulluğa mahkûm eden bir üniversitenin fahrî üyesi olmak bilmiyorum ne kadar övünç verici.
Normal koşullarda Türkiye’yi ziyaret edecek olmanız tabii ki sevindirici olurdu. Maalesef ki durum böyle değil" ifadelerini kullandı.