Metin Yıldız: Cinayetin istihbaratını Ali Öz’e verdim

Hrant Dink cinayetinde kamu görevlileri yargılanıyor. Trabzon istihbaratından iki isim savunma verdi. Yıldız 'İstihbarat bilgisi verdim' derken Öz, hatırlamadığını söyledi.

Metin Yıldız: Cinayetin istihbaratını Ali Öz’e verdim

Fatma YÖRÜR

ARTI GERÇEK - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin yeniden görülen davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti davasında önce Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız savunma yaptı. Arından cinayetin kilit ismi eski Albay Ali Öz savunma verdi.

16'sı tutuklu 85 sanıklı davanın bugünkü duruşmasında Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız davanın kilit isimlerinden Ali Öz hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. Yıldız "Ben Ali Öz’e bilgi verdim ama o hiçbir talimat vermedi" diye konuştu. Cinayet öncesinde ve sırasında Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi Müdürü olarak yüzbaşı rütbesiyle görev yapıyordu.

YILDIZ: SUÇU ÖNLEME SORUMLULUĞUMUZ YOK

Eylül 2004'ten Temmuz 2007'ye kadar Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığını, bundan önce istihbarat deneyimi olmadığını belirten Yıldız, "Burası bir karargah. Kolluk memuru değiliz. Suçu önleme sorumluluğumuz yok ama kolluk memurlarına istihbarat bildirme görevimiz var" dedi.

Davanın azmettirici sanıklarından Yasin Hayal'in, Dink'i öldürme planı yaptığına ilişkin istihbaratı Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi ve dava sanığı Okan Şimşek'in kendisine bildirdiğini söyledi.

"Okan Şimşek, Yasin Hayal ve üç dört arkadaşının Dink'i Türklere hakaret ettiği gerekçesiyle öldürmeye planladıkları bilgisi verdi. Kaynağının Trabzon İstihbarat Şube görevlisi, dava sanığı Veysel Şahin'in tanıdığı Yasin Hayal'in eniştesi, dava sanığı Coşkun İğci'nin olduğunu söyledi" diyen Yıldız, ertesi gün Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz'e "Mcdonalds'a patlayıcı yerleştiren Yasin Hayal arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'da Ermeni bir gazeteciyi öldürmeyi planlıyorlarmış" dediğini, ancak sözünü bitiremeden Öz'ün "Sonra konuşalım" dediğini aktardı.

"TAMAM BAKSINLAR DİYEN ALİ ÖZ TALİMAT VERMEDİ"

Bilgilendirmeyi diğer unsur komutanlarının da olduğu toplantıda yaptığını, sözlerini herkesin duyduğunu söyleyen Yıldız "Ben kendisine bilgi verdim ama o hiçbir talimat vermedi" diye konuştu. Yıldız, ertesi gün aynı konuyu konuşmak üzere Öz'ün yanına gittiğini, bilgiyi yeniden aktardığını ve "Tamam baksınlar" şeklinde bir cevap verdiğini söyledi. "Okan Şimşek ve Veysel Şahin mi çalışsın?" sorusununsa cevapsız kaldığını ekledi.

İstihbaratı bahar döneminde aldıklarını ve bu dönemde çok yoğun olduklarını beyan eden Yıldız, "Dink'in öldürüleceği bilgisini komutana ilettikten sonra emir bekledim. Talimat alamadım. Coşkun İğci'den başka yazılı ya da sözlü bilgi gelmedi. Personelden bana hatırlatan olmadı. Konu tekrar gündeme gelmedi. Sonra menfur cinayet meydana geldi" diye konuştu.

Cinayetin ertesi gününde tüm istihbarat elemanlarının Emniyet'e çağrıldığını, gittiğinde oradaki bilginin kendisininkilerden daha kapsamlı olduğu için gazinoya geçtiği ve haber kayıt formunu burada hazırladıklarını söyledi.

Gazinoda unsur komutanları olarak yaptıkları toplantıda Alo 156'ya gelen Samast'ın öldürdüğüne ilişkin ihbarı, Coşkun İğci'den yaklaşık altı önce aldıkları bilgileri ve televizyondan öğrendiklerini yazdıklarını söyleyen Yıldız, istihbarat ilk geldiğinde içeriğine ilişkin görev sonuç raporunun hazırlanmamasının kusur olduğunu belirtti.

Ali Öz'ün "haber kayıt formunu hazırlayıp gelseydiniz" sözleri olduğunu hatırlatan Yıldız, bu bilginin birimler arası koordinasyon gerektirdiği için böyle bir "emrivaki" yapamayacaklarını savundu.

'GÖNÜL BAĞIM VARDI BİR DÖNEM ALİ ÖZ'Ü KORUDUM'

"Bu bilgi cinayetten 6 ay önce alınmış kolluk amirine bildirilmiş ama değerlendirmemiştir." diyen Yıldız, "Bizim görevimiz bilgi almak. Değerlendirmek kolluk amirlerinin görevi. Suçun aydınlatılması ve yakalanması da kolluk amirinin sorumluluğudur. Benim sorumluluğumda değil" diyerek kendini savundu.

Yıldız, "Komutanım Ali Öz’e gönül bağım vardı. Bir dönem onu korudum ama şimdi gönlüm rahat. Müfettişlere komutanın istediğini söyleyip günü kurtardık. Ama yalan ifade verdiğimiz ortaya çıkacaktı. Ali Öz hepimize dilekçe yazdırıp istihbarattan çıkardı" diye ekledi.

Yıldız'ın ardından savunma yapan Ali Öz, alınan istihbarat ile ilgili işlem yapmak için zamanı ve gücü olmadığını söyledi. Öz, Dink cinayet tasarısı ile ilgili bilginin başka bilgilerle desteklenmediğini belirterek, ham bilgi olup olmadığının belli olmadığını savundu.

‘BU BİLGİYİ HATIRLAMIYORUM’

Jandarma istihbarattan Ali Öz savunmasında, "Görevime başladığım günden itibaren görevimi layıkıyla yapmaya çalıştım. Emekli olunca Çanakkale’ye yerleştim.

Görev yaptığım sürece, hiçbir örgüte üye olmadım. Gazeteci Hrant Dink’in incelemesini de jandarmaların sorumlulukları kapsamında talep edilen dosyaları kendilerine sundum. İki personel hakkında bundan sonra işlemler başladı. Yapılan yargılama esnasında Hrant Dink’in bu istihbaratı alındığı ve tarafıma iletildiği belirtiliyor. Ben bu bilgiyi hatırlamıyorum. Personelin bu beyanı üzerine görevi ihmalle yargılanıyorum.

Dosyaların birleşmesi ile yeniden savunma veriyorum. Hrant Dink ile ilgili olarak hiçbir şey bilmiyorum, gazetesini ne aldım ne de okudum. Yasin Hayal ve diğerlerini tanımıyorum… İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması kapsamında yeterli belge ve delil elde edilemediğinden benimle ilgili dosya ayrılmıştır. Yeniden başlanan bu yargılama sürecinde benimle ilgili hangi dosya bulundu hangi delil toplandı? Halen tutukluyum adalete olan güvenden kendim teslim oldum. FETÖ PYD bağlantılarım hakkında iddianamede hiçbir delil yok. 2009 yılında emekli oldum ne FETÖ/PYD ne de darbe girişimiyle ilgim vardır." dedi.

‘BURADA ATLANMIŞ BİR DURUM VAR KASTİ DEĞİL’

Hamza Celepoğlu ile ilişkileri anlatan Öz, "Benim burada hatam komutan olarak şubeme fazla güvenip araştırmamın eksik kalmasıdır. Ben dağdan gelen teröristin yakalanması gibi pek çok istihbaratı değerlendirmiş biriyim. Burada atlanmış bir durum var kasti değil."

Bazı bilgilerin önceden geldiğini kabul eden Öz, "Bilgi geldi, görev sonuç raporuna almalıydım görev komutanı olmama rağmen ki bu bilgi şube müdürünün görevidir. Bilgiyi alan personelin bilgiyi alış şekli bilginin kaynakları belli değildi. Bazı personelin elde ettiği bilgileri paylaşmadığı ortadadır. Bunlar neden paylaşılmamıştır?" diye sordu.

Hatırlamadığım bir konu hakkında hangi personelle irtibat kurduysam bunlar açık olarak ortaya konulmalıdır."

Dava kapsamında FETÖ üyeliğinden yargılanan Öz, "Eğer ben FETÖ/PYD’li olsaydım neden Ergenekon’a bağlamaya çalıştılar?"

‘HALEN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HEDEFİ DURUMUNDAYIM’

Ali Öz savunmasını şöyle sürdürdü: "Anayasal düzeni değiştirmek vb. suçlamaları reddediyorum. Hazırlanan iddianamede baştan suçlamam yapılmış. Suçlu olduğum kabul ederek belgelerim kabul edilmemiştir, incelenmemiştir. Tutuklanma gerekçem örgüt üyeliği. Baştan suçlu kabul edildim. Atilla Güçlüoğlu dışında diğer elemanları tanımıyorum ilgim yok" Öz savunmasını "Suçsuzum tutuksuz yargılama talep ediyorum." diyerek bitirdi.

Savunmasının ardından sorgulanan Öz, cinayet istihbaratının geldiğini hatırlamadığını yineledi. Mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan "Bu hatırlanmayacak bir şey mi? Hayatın olağan akışına uygun mu?" diye sordu.

Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu ise "Ali Öz ile ilgili HTS tespit değerlendirme tutanağı eksik. Savcılıktan talep edilmesini istiyoruz. Biz bu aşamada soru yöneltmeyeceğiz. Ali Öz’ün Hrant Dink cinayetinde ciddi sorumluluğu ve iştiraki olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Davaya 7 Aralık Perşembe günü devam edilecek.

Hrant Dink jandarma agos