'O da mini giymeseymiş diyenler, 5 yaşındaki çocuğa yapılana ne diyecek?'

Oyuncu Burçin Terzioğlu: 'Mini giymeseymiş, bağırsaymış, gecenin o saatinde sokakta ne işi varmış' diyenler, 5 yaşındaki çocuğa yapılan için ne diyecek?'

'O da mini giymeseymiş diyenler, 5 yaşındaki çocuğa yapılana ne diyecek?'

Oyuncu Burçin Terzioğlu, çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel saldırılar için "Bu sapıklık ve caniliktir. Yok akıl sağlığı bozuk, yok mahkemeye gelirken kravat taktı. 'İyi hal' falan bunlarla durduramayız bu aramızda gezen ve her gün canlarımıza zarar veren mahlukları. Çok merak ediyorum o 'Mini giymeseymiş, bağırsaymış, gecenin o saatinde sokakta ne işi varmış' diyen tavrı, bu 5 yaşındaki evladımıza yapılan için ne diyebilecekler acaba? Ayrıca mini de giyeriz, gece dışarı da çıkarız, büyük kahkahalar da atarız size ne! Nefsine, eline, sözüne, gözüne hâkim olamayanlar sosyal hayattan soyutlanacak, tedavi altına alınacak, tecrit edilecek" dedi.

Hürriyet gazetesinden Hakan Gence'nin sorularını yanıtlayan Terzioğlu'nun açıklamalarından bir kısım şöyle:

- Geçen günlerde metrobüste bir kadının uğradığı cinsel taciz gündemde. Küçükçekmece’de 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismar olayıyla ayrıca sarsıldık. Bu haberleri okuduğunuzda ne hissettiniz?

Bu artık sarsılmak falan değil. Bu sapıklık ve caniliktir! Yok akıl sağlığı bozuk, yok mahkemeye gelirken kravat taktı. ‘İyi hal’ falan bunlarla durduramayız bu aramızda gezen ve her gün canlarımıza zarar veren mahlukları. Çok merak ediyorum o ‘Mini giymeseymiş, bağırsaymış, gecenin o saatinde sokakta ne işi varmış’ diyen tavrı, bu 5 yaşındaki evladımıza yapılan için ne diyebilecekler acaba? Ayrıca mini de giyeriz, gece dışarı da çıkarız, büyük kahkahalar da, atarız size ne! Nefsine, eline, sözüne, gözüne hâkim olamayanlar sosyal hayattan soyutlanacak, tedavi altına alınacak, tecrit edilecek. Bizim bir insan atığının sapıklığına verecek ne bir evladımız, ne bir kardeşimiz, ne bir ablamız var artık. Sistem doğru çalışacak bu pislikleri bulup boğmalı. Başımızı yastığa rahat koyabilmemiz için bir şeyler yapmak gerekiyor. Bugün başkasının canına, yarın bizim. Her şeyi unutuyoruz, bunu unutmayalım. Yine söyleyelim, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda 5 yaşında bir çocuğa tecavüz edildi. Unutmayalım."

- Son günlerde nelerle dertleriniz var?

Her türlü ötekileştirmeyle ilgili derdim var. İnsanlar ne dini inanışlarından dolayı ne de ideolojik olarak aynı fikirde olmadığı biri tarafından yargılanamaz, dışlanamaz. Düşünebilmek ve empati kurabilmek gerekir. Kavga, hakaret, güç kullanımı kimsenin haddine değil. Ayrıca vicdansız, acımasız, gaddar, sapık insanlarla ilgili dertlerim var. Hayvanlara, çocuklara, kadınlara, kısacası eşit bedensel güce sahip olmayan birine kötü davranış sergilenmesine sonsuz karşıyım. Tacize, tecavüze, şiddete tahammül edemiyorum. Bu insanlarla aynı havayı soluduğum için rahatsız oluyorum. Onların oksijen israfı olduğunu düşünüyorum. Bu tarz insanlar, içimde olduğunu bile bilmediğim nefret duygumu coşturuyor. Bir kerecik ben ve benim gibi düşünen insanların eline verseler bu ziyan kişileri bakın neler değişiyor. Diyeceksiniz ki bunu yapmak adil değil. Evet, aynı şeyi söylüyorum, bu olanlar hiç adil değil.

- Yıllardır onlarca kadın karaktere hayat verip gözlemlediniz. Peki, son günlerde topluma ve kadının yerine dair izlenimleriniz neler?

Gözlemlemekten öte ben bir kadınım. Kadın olmanın getirdiği zorlukları, anaçlığın verdiği vicdanı, her şeye yetişebilmek durumunda kalmanın yorgunluğunu biliyorum. Başka başka kadın portrelerinde renkler değişiyor, belki fırça darbeleri farklılaşıyor ama özetinde karşınızda muazzam bir varlık duruyor. Kadının bir adamın peşinde bir adım arkadan yürümesi, yaşadığı haksızlıklara, eşitsizliklere sessiz kalması, sözlü ya da aktif tacize göz yumması artık olağan sayılmıyor. Farkındayız her şeyin. Kadınlar yeri gelince tek başına kendi cumhuriyetini kurabilecek iradeye ve güce sahiptir. Diğer her şey zamanında empoze edilmiş, öyle sanılmış cahil haraketler. Kadın çalışır da, çocuk da yetiştirir, geçimini de sağlar, ayakları üstünde de durur. Yeter ki kız çocuklarımızı yetiştirirken eğitimine önem verelim, erkek çocuklarımızdan ayırmayalım. Ses çıkarmanın, haksızlık karşısında cevap vermenin değerini, önemini öğretelim.

- Sizin ses çıkarmadığınız, sustuğunuz zamanlar oldu mu?

Artık susmuyoruz. Herkes itici güç olacak, birbirine örnek olacak ve sesimiz bağır çağır çıkacak. Ben susmam, susmayacağım da! Sesimin çıkması için benim başıma bir şey gelmesi gerekmiyor. Bir kadının, bir çocuğun, bir hayvanın, bu doğanın kasten canı yandığında, katledildiğinde her birey çığlık atmalı. Hem de sesi kısılırcasına. Yoksa her şeyimizin elimizden kayıp gidişine seyirci kalırız.

- Özellikle sosyal medyadaki linç kültürü ve ötekileştirme hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ötekileştirmeyle ilgili fikrim çok net. Ne yaparım ne de birinin birine yapmasına izin veririm. Birbirimizi dinlemeye çalışmayı denemiyoruz. Hatta sırf bu yüzden Instagram’ımı yorumlara kapattım. Çünkü birbirini tanımayan iki insanın gereksiz konular hakkında ya da ideolojik olarak birbirlerine saygı duymadan ettikleri sözler beni üzüyor. Her türlü holiganlığa karşıyım, ister siyasi bir parti olsun, ister bir futbol takımı.

taciz