Polis ‘parmağımı ısırdı’ dedi, bilirkişi raporunu başka bir polis verdi, savcı 3 yıl hapis istedi

Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atama protestoları kapsamında gözaltına alınanlarla dayanışma için adliye önüne gelen dokuz kişi 11 Şubat 2021’de gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kişiler hakkında ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’ ve ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamalarıyla iddianame hazırlanmıştı.

SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI

Diken'de yer alan habere göre İstanbul 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davaya bir sanık ve avukatları katıldı. Savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, Boğaziçili öğrencilerin Çağlayan Adliyesi’nde görülen davası için adliye önüne gelen bir kişinin polisin elini ısırdığı iddiasıyla hapis cezasına mahkûm edilmesini istedi. Savcının iddiası, eylemle ilgili bilirkişi sıfatıyla rapor hazırlayan bir polisin kişisel görüşüne dayanıyor.

Savcıya göre o gün şunlar yaşandı: "12 Şubat 2021’de Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmaya destek amacıyla toplanma çağrısı yapıldı. Emniyet güçleri de adliye çevresinde güvenlik tedbiri aldı. Sanıklar ve diğer kişiler adliye önünde toplandı. Hazırlanan tahkikat evrakları, kamera kayıtları, incelenen kayıtlara ilişkin bilirkişi raporuna göre sanıklar eyleme katıldı. Dökümü yapılan ses ve görüntü kayıtlarına göre emniyet güçleri sanıklara eylemin usulsüz olduğu ve dağılmaları yönünde uyarı yaptı. Sanıklar dağılmamakta ısrar edince güç kullanıldı. Güç kullanımı sırasında sanıklardan biri polisin parmağını ısırarak yaraladı."

Savcı, bu nedenlerle sekiz sanığın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ihlal ettikleri iddiasıyla ‘direnme’ suçundan üç yıla kadar hapsini istedi. Polisin elini ısırdığı iddia edilen sanığın da ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçlamasıyla üç yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

‘SALGIN VARKEN ELİNİ ISIRMAYACAK KADAR AKLİ MELEKELERİM YERİNDE

Polisin elini ısırmakla suçlanan Rüya Kurtuluş da şunları söyledi: "Suçlamayı kabul etmiyorum. Öğrencilerin demokratik üniversite talebiyle yaptığı eylemler nedeniyle yargılandığı dava için Çağlayan Adliyesi’nin önündeki kafelerde otururken polis gelip eylem yasağı olduğunu söyledi. Yasaklama kararının neyle ilgili olduğunu anlamaya çalışırken çevik kuvvet tarafından darp edilerek gözaltına alındık. Orada bulunabilme hakkımız elimizden alındı. Polisin benimle ilgili suçlamasını sonradan öğrendim. Korona salgını varken maskemi çıkartıp polisin elini ısırmayacak kadar akli melekelerim yerindedir. Polis yalan söylemiş."