Prof.Dr. Ayşe Betül Çelik: Barış süreçleri inişli çıkışlıdır
Artı Gerçek - MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışının ardından devam eden çözüm 'süreci ve barış' tartışmaları devam ediyor. Kürt meselesi ve çatışma çözüme ilişkin
başlıkları Prof.Dr. Ayşe Betül Çelik, 'İrfan Aktan ile Dipnot' programında değerlendirdi.
‘TÜRKİYE'DE BİRÇOK SORUNUN HEM NEDENİ HEM SONUCU KÜRT MESELESİ’
Çelik, Bahçeli'nin çıkışlarının 'çatışma çözümü' açısından ne anlama geldiğini şu şekilde değerlendi:
“Çatışma çözümü açısından okuduğumuzda Bahçeli Kürt sorunun tek bir boyutu olduğunu ‘terör' boyutu olduğunu söylüyor. Ya da çerçevelersek şiddet boyutudur diyor. Ve sorunu ancak PKK silah bırakırsa ve kendini lağvederse çözülür diyor. Oysa çok boyutlu ve büyük boyutlardaki sorunun çözümü bu şiddet boyutu ile ayrı düşünülemez. Kürt sorununun birçok boyutu vardır ve hepsi şiddet boyutu ile bütünleşmiştir. Hatta Türkiye’de birçok sorunun hem nedeni hem sonucu Kürt meselesidir; bölgesel eşitsizlik, ekonomik kriz, toplumsal kutuplaşma gibi. Bahçeli’nin çıkışını şöyle okuyorun: Hayır burada sadece bir mesele var, o da ‘terör’ sorunudur. Bunu da anca PKK silah bırakırsa çözeriz. Şiddet meselesinin diğer etmenlerini bir kenara koyup, sadece 'PKK silah bıraksın' dediğinizde çok olası bir süreçten bahsetmiyorsunuz."
‘BARIŞ SÜREÇLERİ İNİŞLİ ÇIKIŞLIDIR’
Varlığı ve adlandırılmasına ilişkin tartışmalara değinen Çelik, barış ve diyalog mesajları temas ve yeni bir barış sürecine evrilir mi sorusunu şu şekilde yanıtladı:
"Ön müzakere dediğimiz aşama bu. Tarafların temasta olduğu ve tam konuşmaya geçemediği bir an. Barış süreçlerinde hep konuştukları süreci görüyoruz ama tam bir okuma yaptığımızda en kötü zamanlarda bile böyle bir temas sürüyor olabilir. Türkiye’de 2009’dan alıyoruz miladı ama biliyoruz ki 1980'lerden beri örgütle devlet arasında temas var. Zaman zaman kesiliyor,gidiyor. Barış süreçleri inişli çıkışlıdır, bu tür kesintiler doğasında vardı.
‘İKİ OLASILIK OLABİLİR’
Resmi barış süreçlerini taraflar ilan ettiğinde söylüyoruz. Tüm bu okumalarımızı liderlerin bize söylediği bilgiler dahilinde değerlendiriyoruz. İki türlü olasılık olabilir. Birincisi masa kurulacaktır, görüşmeler yapılıyordur. Masaya en kuvvetli halinizle oturmak istiyorsunuzdur. O yüzden bir taraftan barış mesajı verirken bir taraftan da eli kuvvetlendiren hareketler yapıyor olabilirsiniz. Aynı zamanda tabanınıza konuşuyor ama elim de kuvvetli mesajı vermek istiyor olabilirsiniz. İkinci okuma ise müzakere masa bir gerçekliktir. Her bir aktörün sadece başka alternatifleri vardır. Biz iki taraf ne yapıyor, onlar için masa mı daha iyi bir seçim yoksa başka alternatifler mi daha çekici bunu bilmediğimiz için okumalarımızı tam ve gerçekçi yapamıyoruz. Ama ben bu iki şeyden birisi oluyor diye düşünüyorum.”