'Siz gömerseniz biz çıkarırız'
Hatun Tuğluk’un cenazesini basan saldırganlar 'terörist cenazesi var diye müdahale ettik' savunmasını yaparken, Avukatları linç girişimini 'milli refleks' diye yorumladı.
!['Siz gömerseniz biz çıkarırız'](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/17823.jpg)
Sibel HÜRTAŞ
ANKARA- HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine saldıran 3 kişi tutuklandı; 4 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Saldırganlar "terörist cenazesi var diye müdahale ettik" savunmasını yaparken, Avukatları linç girişimini "milli refleks" diye yorumladı. Dosyaya giren DVD çözümlerinde, saldırganların "Biz açarız o mezarı, kimsenin haberi olmaz", "Siz gidersiniz ama biz buradayız" tehditlerinde bulunduğu dosyaya girdi.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine saldırganların utanç ifadeleri ortaya çıktı.
7 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI
HDP Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesinde yaşananlar ile ilgili olarak gözaltına alınan saldırganların Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği’ne ifade verdi.
Cenaze sırasında, Mezarlığa 100 kişilik bir grubun saldırdığı görüntülerde tespit edilmişti. Ancak sadece 7 kişi soruşturmaya dahil edildi. Haklarında soruşturma başlatılan, Şimşek, Cemil Özdemir, Erdinç Alp, Murat Alp, Necat Alp, Orhan Karakaya, Selçuk Arslan soruşturmaya dahil edildi.
3 SALDIRGAN TUTUKLANDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile karakolda fotoğraf çektirdiği ortaya çıkan Murat Alp ile Barış Şimşek ve Cemil Özdemir, "kaçma şüphesi" ile tutuklanmalarına karar verdi. Mahkeme, Selçuk Arslan, Orhan Karakaya, Necat Alp ve Erdinç Alp için kaçma şüphesi tespiti yapmasına karşın, adli kontrol altına alınmasına karar verildi. Dört şüphelinin yurt dışına çıkışı yasaklandı.
UTANÇ İFADELERİ
Şüpheliler, Hakimlikte verdikleri ifadede, şunları söyledi:
BARIŞ ŞİMŞEK: İncek köyünde ikamet etmekteyim, köylülerimizin toplu bir şekilde mezarlığa doğru gittiğini gördüm, bunun üzerine ben de arabamla mezarlığa gittim, gittiğimde kalabalık slogan atıyordu. Ben de ‘Buraya PKK’lı gömülmesini istemiyorum’ diye bağırdım. Başka şeyler de söylemiş olabilirim am hatırlamıyorum. Görevliler cenazenin bir anneye ait olduğunu, PKK’lıya ait olmadığını söylediler sonra görevlilerce olay yerinden uzaklaştım. Pişmanım.
CEMİL ÖZDEMİR: Köy meydanında bir kalabalık gördüm, ne olduğunu sorduğumda köy mezarlığında bir terörist gömüleceğini söylediler. Bizim orada akşam karanlığında cenaze gömülmez bu nedenle şüphelenerek mezarlığa gittik. 50-60 kişi vardı, herkes bağırıyordu. Ben ‘Burası Türkiye Cumhuriyeti devleti mezarlığı, burası Ermeni mezarlığı değil, teröristler gömülemez’ diye bağırdım, sonra cenazenin bir annenin cenazesi olduğunu öğrendim ve kenara çekildik.
ERDİNÇ ALP: Gölbaşından İncek’e giderken, kalabalığı gördüm, ‘Buraya terörist gömmeyin’ diye bağırıyorlardı. Merak ettiğim için gittim ölen kişinin bir anne olduğunu öğrendim, fiziki müdahalede bulunmadım.
MURAT ALP: Köyde düğün davetiyesi dağıtıyorduk, daha sonra çevik kuvvetin barikat kurduğunu gördük. PKK cenazesinin İncek Mezarlığına defnedildiğini söylediler. PKK’lı cenazesini babamın aile mezarlığımızdaki mezarının yanına gömüldüğünü kalabalıktan birileri söyledi. Cenaze babanın yanına gömülüyor’ dediler. ‘Olmaz böyle bir şey buraya gömülemez’ dedim, başka bir şey söylemedim. Bizim köyden iki kişi tartışıyordu, onları ayırmak için bağırıp, çağırdım ne söylediğimi hatırlamıyorum. Cenaze sahiplerine söz ve hakarette bulunmadım.
NECAT ALP: Köyümüzün gençlerini mezarlığa doğru giderken gördüm, ben de gittim. Bir grup cenazeyi defnediyordu, henüz defnedilmemişti. İlk giden kişilerden biriyim, mezarlığa gittiğimde bana bir PKK’lının cenazesi defnediliyor dedikleri için cenaze yakınını sordum. Bir kişi bana ‘ben cenaze yakınıyım’ dedi ben de kendisine ‘Mezarlıkta şehit var, buraya gömemezsiniz’ dedim. Ben bir PKK’lı cenazesi defnediliyor sandım, cenazenin gömülmesini istemedim o da bana ‘sen kimsin’ diye sordu. Ben de İncek köylüsüyüm dedim, bana küfür edince ortalık karıştı. ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ diye slogan atıldı.
ORHAN KARAKAYA: İncek köyünde esnafım. Mezarlıkta 30-40 kişi toplanmıştı. ‘Buraya PKK’lı cenazesi gömülmez’ diyorlardı. Ben bir şey söylemedim.
SELÇUK ARSLAN: Cenaze işlerinde ambulans şoförlüğü yapıyorum, ambulans şoförü arkadaşım beni arayarak İncek Mezarlığına gideceğini söyleyip sonra çay içmeye davet etti. Sonra ben kendisini arayınca Mezarlıkta olay çıktığını söyledi. Mezarlığa gittim, içeri girmedim, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ diye bağırdım.
BÖYLE HAKARET ETMİŞLER:
Gölbaşı İnfaz Hakimliği’nin dava dosyasında, şüphelilerin linç girişiminin ayrıntıları da yer aldı. Emniyet tarafından çekilen video kayıtlarının çözümlerinde, saldırganların cenazenin defnedilmesi halinde tekrar çıkaracaklarına ilişkin tehditleri kayda girdi.
Kayıtlara göre, Cemil Özdemir, "Sabaha kadar buradayız, sıkıntı ise sıkıntı. Burası İncek Köyü, burası Türk toprağı, burası Kürt toprağı değil, Ermeni toprağı değil. Leyla Zana’nın anasının toprağı değil, gitsin, istemiyoruz" diye tehditte bulunuyor. Saldırganlardan Necat Alp’in Emniyet görevlisi ile yaptığı konuşmada, "Gömülmeyecek, bu cenaze oradan çıkacak. Onu oradan çıkaracaksınız. …Bu cenaze buraya gömülmeyecek. O oradan çıkacak, o oradan çıkacak…" diye bağırıyor. Selçuk Arslan isimli saldırgan da görevlilere, "Abi orada şehit var, onu çıkartın o zaman onu gömün" diyor. Daha sonra görevlileri itekleyerek, "Önümüzden çekilin, biz çıkartalım, oradan o şehidi kaldırın" diyor.
MURAT ALP KÜFÜR EDİYOR
DVD görüntülerine göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ortaya çıkan Murat Alp de el kol hareketleri yaparak, "Alın gidin lan şerefsizler, ne bekliyonuz, alın buradan cenazenizi terbiyesizler" diye bağırıyor.
"BİZ BUNU ÇIKARTIRIZ "
DVD çözümlerine göre Necmi Bilgen isimli saldırgan, olay yerine gelen mülki amire, "Şimdi defin ettiniz, belediye bunlara yarın yer göstersin. Göstermedi biz bunu çıkartırız. Belediye bize haber vermedi. Ben ihtiyar heyetiyim" diyor.
DVD çözümlerine göre, Osman Karakaya isimli saldırgan da cenazeyi mezardan çıkarmakla tehdit ediyor:
"Biz İncek halkı olarak istemiyoruz, biz açarız o mezarı, kimsenin haberi olmaz. Buradayız, sabaha kadar burayız. Kim geliyorsa kaldırsın biz buradayız, kalkana kadar buradayız. … gece niye gömüyorlar, İncek halkından izin mi aldılar. Aldılarsa ben kabul etmiyorum. Siz giderseniz biz buradayız, biz cenazeye saygımız var ama bu sefer değil. Şimdi siz gidersiniz buradan, biz ne yapacağımızı biliyoruz."
AVUKATTAN SKANDAL SAVUNMA: MİLLİ REFLEKS!
Dosya kapsamında avukatların verdiği ifadeler de dikkat çekti. Murat Alp’in avukatı Levent Karakaş, linç girişimini ‘milli refleks’ olarak, yorumladığı savunmasında şunları söyledi:
"İncek mahallesi köy olarak geçiyordu ve tüm köy birbirini tanıyordu. Şehit verilmiş bir köy olduğu için milli refleksleri yüksek bir köy, esasen devlet yetkililerinin cenazeyi defnetmeden önce köy halkını haberdar etmeleri beklenirdi. Havanın karanlığında bir cenazenin defnedilmesi spekülatif ve provokatif olaylara sebebiyet verir, nitekim somut olayda vermiş. Bir çok köylünün burada aile mezarlığı mevcut. Kolluk kuvvetleri de gerekli tedbiri alsaydı olayların olması engellenirdi."
Saldırganlardan Necat Alp’in avukatı Güçlü Emre Özgür ise savunmasında, "Müvekkilim defnedilen kişinin terörist olduğu düşüncesiyle milli refleksle hareket etmiştir" dedi.
İDDİANAME BU HAFTA
Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nın bu hafta iddianameyi tamamlayarak, Mahkemeye sevk etmesi bekleniyor. Gölbaşı İnfaz Hakimliği dosyasında, şüpheliler için Türk Ceza Yasası’nın, "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçlaması yöneltildi. Bu suçlama 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.