'Sözün bittiği yerde değil, henüz sözün başladığı yerdeyiz.'

Füsun Üstel, Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinin 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildirisine imza attığı için cezaevine giriyor.

'Sözün bittiği yerde değil, henüz sözün başladığı yerdeyiz.'

Sokağa çıkma yasakları sırasındaki hak ihlallerini, 2016 yılında imzaladıkları 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisi ile eleştiren çok sayıda akademisyen ya üniversitelerinden atıldı ya da hapis cezalarına çarptırıldı.

Onlardan biri de Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilim Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Füsun Üstel. Duruşma sırasında 'pişmanlık göstermediği' gerekçesiyle 15 ay hapis cezasına çarptırılan Üstel cezaevine uğurlanıyor.

Bugün Çağlayan Adliyesi önünde toplanan Barış Akademisyenleri ve dostları basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada şunlar dile getirildi:

Füsun Üstel, 2017 yılında 32. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki savunmasında, "Demokratik hukuk devletleri, farklı kimlikten vatandaşlarının taleplerini dikkate almaktadırlar. Bu devletler, vatandaşlık haklarını genişletirler. Irkçılık ve ayrımcılıkla mücadele ederler. Sosyo-ekonomik koşulları iyileştirmek için gerekli politik iradeyi gösterirler. Bildiriyi yeniden başlayan çatışma ortamında imzaladım. Birey olarak insan yaşamını ve onurunu en üstün değerler olarak görüyorum. Bu çerçevede medyadan yansıyan fotoğraflar gelecek konusunda umutsuzluğa sevk etti beni. Tüm kesimler için adil ve sürdürülebilir barış için ifade ve basın özgürlüğü dahilinde barış talebinde bulundum" demişti.

'PİŞMANLIK GÖSTERMEDİĞİ İÇİN ERTELENMEDİ'

Üstel’in yargılandığı dava kapsamında 4 Nisan 2018’de hüküm açıklandı. Mahkeme, Üstel’i diğer akademisyen davalarında olduğu gibi "terör örgütü propagandası" suçundan 15 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, cezayı Üstel’in pişmanlık göstermediği ve suç işlemekten çekineceğine dair mahkemede kanaat oluşmadığı için cezayı ertelemediğini belirtti.

Barış için Akademisyenler, Üstel’i Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nden cezaevine uğurladı. Mahkeme önünde basın açıklaması yapan Akademisyenler her hafta burada olmaya devam edeceğiz derken, Füsun Üstel 'Sözün bittiği yerde değil, henüz sözün başladığı yerdeyiz. Sözümüzü yükselteceğiz. Vatandaş olarak birey olarak haklarımızı barış içinde bir yaşam talebimizi yükselteceğiz' şeklinde açıklamada bulundu.

'BU SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIZ' BİLDİRİSİ:

"Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!

Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!

Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.

Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye'nin kendi hukukunun ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.

Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.

Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.

Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz."

akademisyenler barış için akademisyenler ağır ceza mahkemesi Öğretim görevlisi Füsun Üstel Galatasaray Üniversitesi