Suruç anmasında gözaltına alınan Demirel'in elmacık kemiği kırıldı

Suruç anmasında gözaltına alınan Demirel'in elmacık kemiği kırıldı
Suruç Katliamı'nın yıl dönümünde Kadıköy'deki anmada gözaltına alınanlar polis şiddetini anlattı. Mazlum Doğan Demirel'in elmacık kemiği, Artı TV muhabiri Umut Taştan'ın da parmağı kırıldı. Demirel, "Ters kelepçeliyken polis diziyle suratıma vurdu" dedi.

Mazlum BUCUKA


İSTANBUL - Suruç Katliamı'nın sekizinci yıl dönümünde Kadıköy'de düzenlenen anmadan sonra gözaltına alınan ve bir gün sonra serbest bırakılan 33 kişinin, karakoldan çıktıktan sonra vücutlarının farklı yerlerinde darp izleri görüldü. Artı TV muhabiri Umut Taştan'ın parmağı kırılırken Mazlum Doğan Demirel'in de ters kelepçelendiği sırada polisin diziyle vurmasıyla göz çevresindeki kemikler kırıldı.

'POLİS ' BEKLE, SIRA SANA DA GELECEK' DEDİ'

Darp raporu da alan 29 yaşındaki Demirel, şunları söyledi:

"Ailelerin açıklaması ve eylem bittiğinde polis dağılma çağrısı yaptı ama dağılmamız için alan açmadı. Çıkmamıza izin vermediler ve çemberi daraltmaya başladılar. Sıcaktan ve havasızlıktan bayılanlar oldu. Sonrasında 'Gözaltı Müdahale Timi' (GMT) tek tek herkesi almaya başladı. Çeke çeke, vura vura, döve döve...

Elime ters kelepçe taktılar. Sonra hiç direnç göstermedim. Bağırış çağırış olmadı. Otobüsün kapısına doğru giderken birilerini dövdüklerini gördüm ve 'Ne yapıyorsunuz' dedim. Bağırdım. Ben bağırınca polis bana döndü ve 'Bekle, sıra sana da gelecek' dedi.

'ELLERİM ARKADA KELEPÇELİYKEN POLİS KAFAMI EĞİP DİZ DARBESİYLE SURATIMA VURDU'

Otobüse binmeden önce ellerim arkadan kelepçeli halde, arkamda bir ya da iki polis vardı, kafamı öne eğiyorlardı. Öndeki polis arkasını döndü, kafamı tutup elmacık kemiğime tekme attı.

Orada 15 saniye kadar baygınlık geçirdim. 'Yalan söyleme, numara yapma' deyip aracın içine attılar beni. Otobüste 10 dakika kadar burnumun kanaması hiç durmadı. Otobüsün koridoru kan oldu. Oradaki polisler de diğer gözaltındaki arkadaşlar da şahitler.

Otobüste ters kelepçeyi çözmediler. Burnuma müdahale etmeme engel oldular. Oradaki arkadaşlar ve 1-2 polis peçete tıkmaya çalıştı ama o tıktıkları peçete burnumu tıkadı. Burnumun içinde baya kan birikti. İlk müdahale bu şekilde gerçekleşti. Ellerim arkada kelepçeliyken polis kafamı eğip diz darbesiyle suratıma vurdu. Çok fazla kan boşaldı burnumdan.

'PANSUMAN YAPMAMA İZİN VERMEDİLER'

Sonrasında hastaneye gittik. Yolda bir sürü poliklinik hastane gibi yerler olmasına rağmen hiçbirinde durup pansuman yaptırmama izin vermediler. Bu arada hâlâ ters kelepçeliyim. Kendime müdahale edemiyorum hiçbir şekilde. Otobüsün içi de çok sıcak ve biber gazı sıkılmıştı.

'ELLERİMİ DOKTORUN YANINA GİDİNCE ÇÖZDÜLER'

Ellerimi doktorun yanına gidince çözdüler. Burnumu temizlediğimde avcumun içini dolduracak kadar kan pıhtısı çıktı. Sonra göz muayenesine girdim, ardından plastik cerrahi ve beyin ve sinir bölümüne gittim. Oralarda şunu fark etti doktorlar: Gözümü çevreleyen göz duvarı kemikleri kırılmış ve elmacık kemiğimin altında bir kırık var.

'PARMAK İZİ VERECEK MİSİN YOKSA BİZ DÖVE DÖVE Mİ ALALIM'

Gözaltında parmak izi alınırken ‘parmak izi verecek misin biz döve döve mi alalım’ dediler. Benim hiç takatim yoktu zaten, parmak izi verdim ama biz nezaretteyken bağırış sesleri duyduk. Sanırım bazılarının parmak izini zorla almışlar."

PARMAĞI KIRILAN ARTI TV MUHABİRİ UMUT TAŞTAN: KÜFÜR, HAKARET VE İŞKENCE İLE GÖZALTINA ALINDIM

Haber takibi yaparken parmağı kırılarak gözaltına alınan Artı TV muhabiri Umut Taştan da, gözaltı sırasında yaşananları şöyle aktardı:

"Bir kadını gözaltına aldıklarını gördüm. Kameraman arkadaşım yanımda değildi, ben çekim yapmaya başladığım sıra ilk müdahaleyi yapan polis bir daha geldi ve küfür, hakaret ve işkence ile gözaltına alındım.

Defalarca gazeteci olduğumu söylemiş olmama rağmen ters kelepçeyle gözaltı aracına bindirildim. Kelepçe takmak için özellikle serçe parmağımdan tutarak çevirmeye çalıştı. Parmağım kırıldı o sırada.

'GÖZALTI OTOBÜSÜNDE YEDİ KİŞİ DAKİKALARCA İŞKENCEYE MARUZ KALDI'

Araca bindirildiğimizde yedi kişiydik. Herkese ayrı ayrı araç içerisinde işkence yapıldı. Elleri bağlı, herhangi bir fiziksel ya da sözlü mukavemette bulunmayan 7 kişi, kayıt altına da alınmadığı için dakikalarca işkenceye maruz kaldı.

'GAZETECİYLE ÖZEL İLGİLENİN TALİMATI'

Benim gözaltı talimatımı veren amir, araca binip bu işkenceyi yapan kişiye "gazeteciyle özel ilgilenin" talimatı verdi. Bunun üzerine şiddet daha da arttı.

Ve tüm bu yaşananlar emniyette de devam etti. Gözaltı araçlarında sık sık küfür, hakaret, işkence sürdü. Bunların yanı sıra tuvalet ihtiyacını karşılamak isteyen bazı gençlere özel bir muamele uygulandı. Ters kelepçe ile tuvalete götürüldüler, buna karşı çıktıklarında da "böyle ne yaparsan yap, çıkarmayacağım" denilerek şiddet devam etti.

'GÖZALTINDA KLİMA DAHİ AÇILMADI'

Sıcak havadan kaynaklı klimaların ya da kapıların açılmasını talep ettik sık sık. İçerisi durulabilecek, nefes alınabilecek gibi değildi. Buna cevapları ise "teröristler, size devletin klimasını açmayız" oldu. Bu söylemler ve şiddet tüm gece sürdü.

NE OLMUŞTU?

Kadıköy Halitağa Caddesi'nde, Urfa'nın Suruç ilçesinde IŞİD’in saldırısı sonucu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 33 gencin öldüğü katliamın yıl dönümü anması polis tarafından engellendi. Anmada polis 154 kişiyi gözaltına aldı. Artı TV Muhabiri Umut Taştan da haber takibi sırasında Süreyya Operası önünde ters kelepçeyle gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen 33 kişiden 29'u serbest bırakılırken Yakup Bulut, Peşver Oğuz, Ramazan Canpolat, Muhammet Rojhat Demirdöken adliyeye sevk edildi. Bulut ve Can Polat, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Öne Çıkanlar