Süryani çiftin kaybolması hakkında yeni iddialar: Olayın tanığı geçmişte evimize ateş açtı
Altan SANCAR
ARTI GERÇEK - Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya köyünde kaçırıldığı iddia edilen Süryani Diril çifti 11 Ocak'ta kayboldu. Çiftten Şimuni Diril’in cansız bedeni kaybolduktan 70 gün sonra, 20 Mart tarihinde köyün yakınlarında bulundu. Hürmüz Diril’den ise henüz iyi ya da kötü bir haber yok. Diril çiftinin çocukları soruşturmada gizlilik kararı olması nedeni ile son duruma dair bilgi edinemezken, olayın tanığı Apro Diril’in ifadelerinde çelişkiler olduğunu savunuyor ve üzerine gidilmesini istiyor. Hürmüz ve Şimuni Diril’in çocukları olan Devran ve Remzi Diril, yaptığımız görüşmelerde olaya dair cevapsız sorular ve çelişkilerin olduğunu, bu çelişkilerin giderilmesinin ise olayın tek tanığı Apro Diril’in elinde olduğunu dile getiriyor. Apro Diril ise çiftin çocuklarının iddialarını reddediyor ve iftira kurbanı olduğunu savunuyor.
Remzi Diril, Apro Diril ile aileleri arasında geçmişte tartışmalar yaşandığı ve bu tartışmaların kapandığını söyleyerek akrabalarının baba ve annesini öldürecek kadar ileri gitmiş olacağına inanmadığını dile getiriyor. Devran Diril ise Apro Diril’in tanık değil, sanık olması gerekliliğini savunuyor. İddialara ilişkin sorularımızı yanıtlayan Apro Diril ise iftira kurbanı olduğunu iddia ediyor.
'90'LI YILLARDA BOŞALTILMIŞ BİR SÜRYANİ KÖYÜ'
Beytüşşebap’a bağlı Kovankaya köyü 90’lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetler sonrası boşaltılmış bir Süryani köyü. Köyün boşaltılmasının üzerinden geçen yıllar sonrası 2000’li yılların başında, geçmişte köyde yaşamış olan Süryani aileler önce yaz aylarında köye dönerken, ilerleyen dönemlerde Hürmüz ve Şimuni Diril çifti köye temelli dönüş yapıyor. Çiftin ardından da Apro Diril adlı yakınları köye yerleşiyor. Köyde yaşayan Dirillerin sık sık ziyaretçileri olurken, hayvancılık ile uğraşılıyor.
Takvim yaprakları 12 Ocak 2020 tarihini gösterdiğinde Hürmüz ve Şimuni Diril’e sürpriz yapmak üzere Avrupa’dan gelen akrabaları ile at sırtında köye giden Remzi Diril, köye vardığında anne ve babasının evde olmadığını görüyor. Eve camdan giren Remzi Diril ailesinden iz bulamazken, evin dağınık olmadığını ve herhangi bir zorla girilme emaresi olmadığını fark ediyor. Bundan sonra yaşananları Remzi Diril anlatıyor:
ANNESİNİN TELEFONU EVDE, BABASININ KAYIP
"Ailemi bulamayınca Apro’ya sordum. Bana önce kendisine gelerek ‘Biz gideceğiz, hayvanlara sen bak’ dediklerini söyledi. Biraz bekledik ve ailem dönmeyince yakınlarımız ile aramaya başladık. Bulamayınca da jandarmaya haber verdik ve geldiklerinde ifade aldılar. İfadede bizlere ‘gittiler’ diyen Apro Diril, ailemi örgütün kaçırdığını söyledi. Jandarma ekipleri köyde arama yaptı, ancak iz bulamadı. Ailemin ilaçları ve annemin cep telefonu evdeydi. Ancak babamın cep telefonunu bulamadık.
"Apro Diril’in de evinde arama yapıldı ve evinden bir silah çıktı. Apro, üç örgüt üyesinin gelerek ailemi götürdüğünü, kendisinin de tehdit edildiğini söyledi. Dediğine göre 11 Ocak’ta, yani biz köye gitmeden bir gün önce ailem kaçırılmış. Bir süre havadan ve karadan arama çalışmaları devam etti. Kaybolduklarında hava açıktı, ancak daha sonra hava bozdu ve kar yağmaya başladı. Arama çalışmaları durduruldu. Dosyaya gizlilik kararı getirildi, ancak neden gizlilik kararı getirildiğini anlayamadım."
APRO İLE ANLAŞMAZLIK YAŞANINCA EVLERİNE ATEŞ AÇILMIŞ
Remzi Diril görüşmemizde Apro Diril’in kendilerine kaçırılma iddiası sonrası haber vermemesinin dikkatlerini çektiğini, ancak bu durumun kendilerine "Tehdit edildim ve telefonum bozuktu" biçiminde açıklandığı anlatıyor.
Hem Remzi Diril hem de çiftin diğer oğlu Devran Diril, Apro Diril ile babaları Hürmüz Diril arasında bir anlaşmazlık yaşandığını, bu nedenle evlerine ateş açıldığını söylüyor. Ateş açılması ardından Apro Diril’e ait silahı aldıklarını söyleyen Remzi Diril, akrabalarının baba ve annesini öldürecek ya da kaçıracak kadar ileri gittiğine ihtimal vermiyor.
JANDARMAYA HABER VERMEME GEREKÇESİ: TELEFON BOZUK
Kardeşi Devran Diril ise Apro Diril’in olayın tek tanığı olması ve çelişkili ifadeler vermesi nedeni ile ayrıntılı biçimde soruşturulması gerektiğine inanıyor. Devran Diril’e göre Apro Diril, "altın ve para takıntılı" bir kişi. Ailesinin kaybolmasının ardından Apro Diril’in jandarmaya veya kendilerine haber vermemesine gerekçe olarak "Telefonunun bozulmasını’ sunduğunu söyleyen Devran Diril’e göre yakınlarında yer alan Uzungeçit Köyü’ne giderek durumu jandarmaya veya kendilerine bildirebilirdi.
Google Maps ile yaptığımız araştırmada Uzungeçit Köyü ile Kovankaya Köyü arasındaki mesafe 40 km olsa da yol yürüyerek 9 saatte alınırken, araç ile en az 1 saat 40 dakikada alınabiliyor. Uzungeçit Köyü’nün kış aylarında dünya ile bağının sık sık kar nedeni ile kesildiği bilgisi de araştırmalardan elde edilen bilgiler arasında.
ANNE DİRİL KAYBOLMADAN ÖNCE: APRO'NUN YAKINLARI BURADA
Devran Diril’in verdiği bilgiye göre abisi Remzi Diril ile annesi Şimuni Diril arasındaki son görüşme 6 Ocak tarihinde gerçekleşiyor. Diril, 7 Ocak tarihinde ise annesi Whatsapp üzerinden Fransa’daki yakınları ile bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede yakınlarına "Apro’nun yakınları burada" diyerek köyde üç kişinin olduğunu ilettiğini iddia ediyor. Çiftin çocuklarına göre görüşme çiftten haber alınan son görüşme oluyor. Bu görüşmede kastedilen üç kişiye dair ise herhangi bir bilgi bulunmadığını söyleyen Devran Diril’in belirttiğine göre annesi köyde bulunduğu belirtilen üç kişiyi tanımıyor.
Devran Diril, Apro Diril’in çelişkili ifadeler vermesi nedeni ile şüpheli olması gerektiğine inanıyor. Kardeş Diril, abisinin kendi çabaları ile yaptığı aramada 20 Mart’ta annesinin cenazesinin bulduğunu, ancak gerisinde herhangi bir ize rastlamadıkları ayrıntısını aktarıyor.
'ÖRGÜT ÜYESİ VEYA ARKADAŞLARI OLSA ANNEM SÖYLERDİ'
Devran Diril, kendi cümleleri ile Apro Diril’e dair duyduğu şüpheyi anlatıyor:
"Annem, son olarak Fransa’daki yakınları ile görüşüyor ve ‘Apro’nun yakınları burada’ diyor. Sanırım annemin tanımadığı isimler ve orada olduklarını söylüyor. Annem köye gelenlerin Apro’nun arkadaşları olduğunu biliyor, biz de annemi ölümle tehdit ettiğini biliyoruz. Evin çevresinde olan üç kişi örgüt üyesi olsa annem söylerdi, yakın arkadaşları olsa yine bilirdik. Çünkü onlar da Uzungeçit köyünden gelerek anne ve babamı tehdit eden insanlar. Apro, olayın 11 Ocak’ta olduğunu söylüyor; ancak sağda solda konuştukları nedeniyle olayın 7 ya da 8 Ocak’ta olduğunu söyleyenler var.
'ÇELİŞKİLİ İFADELER'
"Apro Diril geçmişte babam ile ot biçme konusunda tartışma yaşıyor. Tartışma sonrası küfürler ediliyor, koşarak eve gidip silahını alıyor ve eve ateş açıyor. Apro’nun ateş ettiği yerde abim ve kızı uyuyor. Babam da gidip ‘Hesabını vereceksin’ diyor. Daha sonra babamın dayısı -ki Apro’nun da amcası- araya giriyor ve bir biçimde affediliyor ve olay unutuluyor. Daha sonra şikayetçi olduğumuzda ‘Sarhoştum, alkolün etkisi ile ateş ettim’ şeklinde ifade veriyor. Son soruşturmada ifadelerimize bunu da ekledik ve yine ‘Sarhoştum’ diyerek atlattı. Daha sonra ‘Örgüt üç gün sonra bırakacağız dedi, ancak bıraksa da kurtlar yemiştir’ dedi. Savcılıkta ise ‘Örgüt giyimli insanlardı’ diye bir ifade verdi. Bir diğer ifadesinde ise ‘Hürmüz altın buldu, pay istedim vermedi’ diyor. Ancak böyle bir altın bulma durumu yok. Hatta abim için ‘Papaz köye gidip gelip altınları bozduruyordu’ diyor. Babamın hesabına yüklü miktarda para yattığını iddia ediyor, ancak bu da yok.
'JANDARMA OLAYIN ÜZERİNE GİTMEDİ'
"Jandarma bu çelişkili ifadelerin üzerine gitmedi. ‘Telefonum çalışmıyordu’ diyor. Bir saat ötedeki köye gitse telefon bulabilirdi, ancak bunu yapmadı. Köyde ise telefon gayet iyi çekiyor, hatta abim ile annem 6 Ocak’ta görüntülü konuşma yaptılar. 7 Ocak’tan sonra ise şebekelerde üç günlük bir kesinti olduğu söyleniyor. Apro Diril, annemin cenazesi bulunduktan sonra köyden ‘Güvende değilim’ diyerek ayrılmış. Siirt’te bir köye gitmiş, İstanbul’a da gidip geliyormuş. İlk başlarda akrabamız olduğu için şüphelenmedik, ama bize doğruyu söylemiyor. Apro aşağı doğru gittiler diyor, ancak annemin cesedi orada bulunmadı. Cenazesi deforme olmuştu. Ablam annemin cesedinde kurşun veya bıçak izi görmemiş. Annemin cenazesi bulunduğunda sol kolu yoktu. Kafasında yarılma vardı. Sağ ayağı deforme biçimde kumun içine gömülü olarak abim buldu. Ön otopsi raporunda yaralanmaya bağlı ölüm deniliyor, ancak tam otopsi raporunu öğrenemedik.
'APRO'NUN DOĞRUYU SÖYLEMESİNİ İSTİYORUZ'
"Bizler babamın da annem ile aynı kaderi paylaştığını düşünüyoruz. Sadece ayakkabı ve yeleğini bulduk, kendisini bulamadık. Annemin kolye ve altın küpelerini ise bulamadık. Örgüt götürmüş olsa kendilerince bir mahkeme yaparlardı ve sağa sola götürmezlerdi. Bunlar belli ki Apro’nun bazı arkadaşları ve bunlar Apro’yu, Apro da onları koruyor. Apro’nun babamızın akıbeti için doğruyu söylemesini istiyoruz. Arkasında kim olduğu bizi ilgilendirmiyor. Apro Diril ya yapanları tanıyor ya da bu işi tek başına yaptı. Apro altın ve para takıntılı birisi. Daha önce çevrede, kiliselerde cihaz ile altın aramış biri. Apro bu dosyada tanıktan daha çok sanık konumunda."
APRO DİRİL, İDDİALARI REDDEDİYOR
Apro Diril ise Şimuni ve Hürmüz Diril çiftinin oğullarının iddialarını kesin bir dille reddediyor.
Diril, verdiği ifadelerinin arkasında olduğunu dile getirerek, iddiaların iftira olduğunu savunuyor. Hürmüz Diril ile yaşanan tartışma sonrası silah ile ateş açması konusunda ise alkollü olduğunu, havaya ateş açtığını ve kurşunlardan birkaç tanesinin Hürmüz Diril’in evine isabet ettiğini belirtiyor. Olaydan sonra aileyi ziyaret ettiğini ve özür dilediğini söyleyen Apro Diril, kaybolma olayı ardından aileye ve jandarmaya haber vermemesini ise telefonunu arızalı olmasına bağlıyor. Devran Diril’in dile getirdiği 7 Ocak tarihinde köyde kendisi ile birlikte üç arkadaşının daha bulunduğu iddiasını da reddeden Apro Diril kendisinin yalnız olduğunu savunarak ve kaçıranların üç kişi olduğunu tekrarlıyor.
Çelişkili ifadeler verdiği yönündeki iddialara dair sorularımızı ise cevapsız bırakmayı tercih ediyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Tarafların aktardıkları bilgiler ile Şimuni ve Hürmüz Diril çiftinin kaybolması olayında ortaya çıkan ve cevap bekleyen bazı sorular şöyle:
- Olay tam olarak hangi tarihte gerçekleşmiştir?
- Apro Diril olayın ardından neden güvenlik güçlerine haber vermemiştir? Telefonunun bozuk olduğunu belirten Apro Diril’in telefonunda gerekli teknik inceleme yapıldı mı?
- Devran Diril’in iddiasına göre köyde 7 Ocak sonrası telefon şebekelerinde kesinti yaşanıyor. Böylesi bir kesinti söz konusu mu?
- Apro Diril’in HTS kayıtları incelendi mi? Köyde başka şahısların olduğuna dair bir sinyal incelemesi yapıldı mı? Köye gelen üç kişi olduğuna dair iddialar Apro Diril’e sorulmuş mudur?
- Devran Diril’in iddiasına göre anne ve babası Uzungeçit Köyü’nden gelen ve Apro Diril ile arkadaşlığı olan kişiler tarafından tehdit ediliyor. Bu iddialar araştırılmış mıdır?
- Apro Diril, Remzi Diril’e neden ilk olarak "Gittiler" dedi ve ifadesini değiştirdi?
- Apro Diril ile Hürmüz Diril arasında yaşanan tartışma sonrası husumet devam etmiş midir? Evinde bulunan silahta inceleme yapılmış mıdır?
- Soruşturmada zanlı konumunda olan kimse var mıdır?
- Hürmüz Diril’i arama çalışmalarındaki son durum nedir?