Tabip Odası: İstanbul bu gidişe dayanamaz

'İstanbul’un sağlık altyapısının bu gidişe dayanabilmesi mümkün görünmemektedir.'

Tabip Odası: İstanbul bu gidişe dayanamaz

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- İstanbul'un acilen karantina altına alınması gerektiğini söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, "İstanbul’un sağlık kurumları alarm veriyor ve durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor" dedi.

Coronavirus nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anmak için Cağaloğlu'ndaki tabip odası binasında bir araya gelen İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu, düzenlediği basın toplantısıyla, acil eylem planına ilişkin tedbirleri açıkladı.

Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Dr. Mesut Cem İlkin ve Dr. Yalçın Özdemir'in anısına düzenlenlenen basın toplantısında Covid-19'dan hayatını kaybeden tüm hekimler ve sağlık çalışanları anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Basın metnini okuyan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, hükümetin ve Sağlık Bakanlığı'nın pandemi sürecinden bir başarı hikayesi çıkartmaya çalışırken, alınmayan önlemler yüzünden hekimler ve sağlık çalışanlarının yaşamını yitirdiğini belirtti.

'EN AĞIR BEDELİ, WUHAN'I GERİDE BIRAKAN İSTANBUL ÖDÜYOR'

"COVİD-19 pandemisi sürecinde gerçek vefat sayılarının Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığının yaklaşık üç katı olduğunu biliyoruz. En ağır bedeli ise Sağlık Bakanı’nın daha salgının başlangıcında "Türkiye’nin Wuhan’ı" olarak tanımladığı, bugün ise Wuhan’ı geride bırakmış olan İstanbul ödüyor" diyen Prof. Dr. Ömeroğlu, şöyle devam etti:

"İstanbul Tabip Odası olarak meslektaşlarımızdan topladığımız bilgiler ve sahadaki gözlemlerimiz durumun nasıl bir vahamet kesbettiğini gösteriyor. Ambulanslar COVİD-19 hastalarını taşımaya yetişemiyor, hastalar saatlerce sedyede bekletiliyor. Hastanelerde mevcut servisler yetmiyor, her gün yeni yeni COVİD-19 servisleri açılıyor. Servise yatması gereken birçok hasta yeterli yatak olmadığı için acilde tutuluyor. Yoğun bakımda yatması gereken birçok hasta acilde ya da servislerde bekletilip yoğun bakım yataklarının "boşalması" bekleniyor.

Sadece COVİD-19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden sağlık hizmeti alamıyor. Kamu hastaneleri ihtiyaca cevap veremediği için devreye sokulan özel hastaneler COVİD-19 hastalarını ancak ücret karşılığında kabul ediyor. Bütünüyle İlçe Sağlık Müdürlükleri’nin üzerine yıkılmış olan filyasyon çalışmaları vakaların ancak çok az bir bölümüne yetişebiliyor. İstanbul’un sağlık kurumları alarm veriyor ve durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. AKP rejiminin salgın politikası bütünüyle iflas etti."

'İSTANBUL BU GİDİŞE DAYANAMAZ'

Yetkililere bir kez daha seslenen Prof. Dr. Ömeroğlu, salgına ilişkin derhal atılması gerekenleri tedbirleri şu sözlerle sıraladı:

- İstanbul’un sağlık altyapısının bu gidişe dayanabilmesi mümkün görünmemektedir. Başta şehre giriş-çıkış kısıtlaması, en az SARS-CoV-2’nin kuluçka süresi olan 14 güne kadar toplumsal hareketliliğin azaltılması/sokağa çıkma kısıtlaması, temel/zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak/durduracak önlemler hızla hayata geçirilmelidir.

- Salgınla mücadele hastanelerde değil, sahada kazanılır. Etkin bir filyasyon çalışması için birinci basamak sağlık hizmetlerindeki Aile Hekimliği- İlçe Sağlık Müdürlüğü ikiliği kaldırılmalı, Aile Sağlığı Merkezleri hızla bölge tabanlı olarak organize edilmelidir.

'TEKERLEMEYLE PANDEMİYLE BAŞA ÇIKILMAZ'

- Salgının kontrol altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp sadece "Maske-Mesafe-Hijyen" tekerlemeyle pandemiyle başa çıkılamaz. Yapılması gereken, Dünya Sağlık Örgütü’nün başından beri önerdiği gibi çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak, evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de işbirliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır.

'SAGLIK HİZMETİ ÖN KOŞULSUZ ÜCRETSİZ OLMALI'

- Pandeminin bütün insanlığı tehdit ettiği koşullarda sağlık piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez, özel hastanelerin COVİD-19 hastalarından para talep etmesine hiçbir şekilde göz yumulamaz. Kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.

'COVİD-19 DIŞI HASTALAR AYLARDIR BEKLETİLİYOR'

- COVİD-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık hizmeti ihtiyacı daha fazla bekletilemez. Bölge ve nüfus özellikleri dikkate alınarak "pandemi dışı hastaneler" belirlenmeli ve ilan edilmelidir.

'KHK İLE İHRAÇ EDİLENLER GÖREVE BAŞLATILMALI'

- Salgın mücadelesi ancak yüksek motivasyonlu ve yeterli sayıda sağlık çalışanlarıyla kazanılabilir. COVİD-19 pandemisinin oluşturduğu istihdam ihtiyacı göz önüne alınarak KHK ile ihraç edilmiş ve ataması yapılmayan hekimler/sağlık çalışanları acilen göreve başlatılmalı; aylardır pandemi mücadelesi nedeniyle yorgun düşmüş sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir.

'TUTARSIZ UYGULAMALARA SON VERİN!'

- Türkiye’de salgının sekiz aydır kontrol altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz onbinlerce yurttaşımızın hayatına mal olan pandemi sürecinden başarı hikayesi çıkarmaya çalışan AKP zihniyetidir. Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli, acilen aklın ve bilimin ışığında açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık yeni bir salgın politikası oluşturulmalıdır.

Gelinen vahim durum göstermektedir ki;Türkiye’de salgınla mücadelenin ön koşulu bu zihniyetle mücadeleden geçmektedir.

IŞIK AÇMA KAPAMA EYLEMİNE ÇAĞRI

Türkiye’de COVİD-19 pandemisinin bütün şiddetiyle devam ettiğini sözlerine ekleyen Dr. Ömeroğlu, yarından itibaren beş gün boyunca saat 21:00'da sağlık çalışanlarının durumuna dikkat çekmek için ışık açma kapama eylemi gerçekleştireceklerini söyledi.

İTO Genel Sekreteri Prof.Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise, "Memleketim Çukurova'da bir deyim var: 'Kıran'. Bu, bir 'kıran'a döndü. Bizden 'kıran artığı' olmamız bekleniyor' dedi.

eylem İstanbul Tabip Odası Coronavirüs