Tayfun Kahraman'dan 1000. gün mektubu: Hasrete ve acılara karşı umuda sarıldık

Gezi davası tutukluları cezaevinde 1000'inci günü geride bıraktı. Tayfun Kahraman, 1000'inci gün mektubunda "Hasrete ve acılara karşı umuda sarıldık, umarım AYM'nin kararıyla bu çileler son bulacak" dedi.

Tayfun Kahraman'dan 1000. gün mektubu: Hasrete ve acılara karşı umuda sarıldık

Artı Gerçek- Gezi davası tutukluları Çiğdem Mater, Can Atalay, Mine Özerden ve Tayfun Kahraman dün (19 Ocak) cezaevinde 1000'inci günü geride bıraktı. T24 yazarı Murat Sabuncu, Tayfun Kahraman'ın 1000'inci gün mektubunu köşesinde yayınladı.

Kahraman mektubunda şu ifadeleri kullandı:

“Bugün, Silivri zindanlarında geçen 1000. günüm. Bu düpedüz bir hukuksuzluktur; ortada hiçbir delil, tanık, olay yok; eline taş dahi almamış insanları cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ile nasıl yargılarsınız derken tutuklanalı 1000 gün oldu. Milyonların gözleri önünde gerçekleşen, vicdanlara sığmayan bu hukuksuzluğun bitmesini, adaletin tecelli etmesini hâlâ bekliyoruz.

1000 günün hikayesi hasret, bizlere verilen maddi-manevi büyük zararlar ve toplumun adalet duygusunun yerle bir edilmesi oldu. Oysaki adalet talep edilmemelidir; adalet herkes için hava gibi, su gibi var olmalıdır; adalet yaşamsal olandır... Fakat milyonlar bu adaletsizliğe karşı ses yükseltmeye devam ediyor. Adalet talep etmekten, haksızca elimizden alınan özgürlüğümüz için mücadele etmekten yılmayacağız.

Bizleri yetiştiren Cumhuriyetin ilke ve değerlerine ahlâk ve sorumlulukla sahip çıkacak, hak, hukuk ve adaleti ülkemizde hâkim kılmak üzere daima çalışacağız. Çocuklarımız için, 86 milyon yurttaşın refah içinde adil, özgür ve kardeşçe yaşayacağı bir geleceği inşa etmek üzere yan yana durmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Bugünlerde adaletsizlik hayatın her alanına sirayet etti. Hepimizin yaşadığı yoksulluk daha da derinleşirken, seçilmiş yöneticiler üzerindeki baskılar artıyor, yolsuzluk ve hukuksuzluk hâkim kılınmak isteniyor. Ülkemiz her geçen gün daha da geri giderken eşitsizlikler artıyor, fakirleşiyoruz. Adaletsizlik salgın gibi her alana yayılırken nefes alamıyoruz.

Tutsaklıkta geçen 1000 günde çok şey yaşandı. Dışarıdaki yaşam alanları daralırken tüm bunları daracık bir koğuştan izlemek, ailemizin biriktirdiği anıları fotoğraflardan takip etmek zorunda kaldım. Bana ve aileme kalan hasrete ve acılara karşı umuda sarılmak oldu. Umarım yakında Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar ile özgürlüğe kavuşacağım ve bu çileler son bulacak.

Bu güzel günlere kavuşmak dileğiyle Sayın Ekrem İmamoğlu’nun hatırlattığı sözle bitireyim: ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!’”

Dr. Tayfun Kahraman

Silivri K.C.İ.K. A/42

(Kaynak)

Gezi davası Tayfun Kahraman Adalet Silivri Cezaevi