'Tunceli Sempozyumu'na tepki: Katılmayacağımı bildirdiğim halde ismimi afişte yazdılar

Artı Gerçek- Tunceli Valiliği’nin koordinasyonu, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Munzur Üniversitesi işbirliğiyle 16-17 Ekim 2024’te 'Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli Sempozyumu' Alevi kamuoyu ve afişteki bazı isimler tarafından tepkiyle karşılandı.

KATILMAYACAĞINI BİLDİRMESİNE RAĞMEN İSMİ AFİŞTE YER ALDI

Sempozyumda adı panelistler arasında yer alan Dede Ali Önal, katılmayacağını belirtmesine rağmen isminin afişte yer aldığını söyledi. Önal, "Başlangıçta sempozyumun içeriği kültürel bir etkinlik olarak planlanmıştı. Ancak Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın dahil olmasıyla işin boyutu değişti" dedi.

Konuya ilişkin PİRHA’dan Eren Güven'e konuşan Önal, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın dahil olduğu bir çalışmada yer alamayacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“2023 yılının Mart ayı gibi Munzur Üniversitesi’nde ders vermeyi bıraktım. Sempozyum yapılacağına dair orada bir fikir birliği olmuştu evet. Ama bu sempozyumun içeriği müzik, yemek; kısacası Tunceli’ye dair bir çalışma olacaktı. Biz bu konuyu Alevilik Uygulama Araştırma Merkez müdürü ile konuştuk. Bu sempozyum Haziran’da yapılacaktı. Biz de oraya katkı sunacaktık evet. Çünkü biz dedeyiz, inancımızı nasıl biliyorsak, Kızılbaş Aleviliğinin içerisinde ne varsa gider onu anlatırız. Yani kişiye, konuma göre bu konuları anlatmayız. Bu toplumun yabancısı da değiliz. Sonrasında bu sempozyum iptal oldu. Ardından Ankara’dan, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ndan aranıp konaklama ve ulaşım için yardımcı olmak istediklerini belirttiler. Sonrasında Alevilik Uygulamaları Araştırma Merkezi’ni aradım ve ‘Bu sempozyumu üniversite yapıyordu neden Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ndan beni arıyorlar?’ diye sordum. ‘Üniversitenin maddi sorunlarından dolayı Cemevi Başkanlığı ulaşımı ve konaklamayı sağlayacak’ dediler. Ben bu durumdan ötürü huylandım.

'YER ALMAYACAĞIMIZI DUYURDUK, AFİŞE ADIMIZI YAZMIŞLAR'

İleri bir zamanda tekrar aradıklarında bu sempozyuma katılmayacağımı, destek vermeyeceğimi bildirdim. Sonrasında Alevilik Uygulamaları Araştırma Merkezi Müdürü Aziz Altı hocayı arayıp katılmayacağımı belirttim. O da ‘tamam’ dedi. Sonra afişler çıktığında ismimi gördüm. Tekrar ilgiliyle konuşup ‘Katılmayacağımı belirttim. Niye ismimi bastınız?’ diye söylediğimde ‘Katılmıyoruz dediğinizde afişler basılmıştı’ denildi. ‘Şimdi nasıl olacak?’ dediğimde ‘Biz, sizi katılmıyor tarzında deklere edeceğiz’ diye cevap verdiler. Sonuç itibari ile başta Munzur Üniversitesi’nin yaptığı bilimsel bir akademik çalışmadan Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı’nın müdahil olduğu farklı bir boyuta girildi.”

'ALEVİ TOPLUMUNDA KARŞILIĞI YOK'

l"Alevi inancı rızalık esasına dayanır, toplumun onayını almayan kurumlarla bir araya gelmemiz mümkün değil" diyen Öna, devletin tek tipleştirme politikalarına dikkat çekerek sempozyumun Alevi toplumundaki karşılığının olmadığını vurguladı. Önal şunları ifade etti:

"Bizler de Dersim’de kurduğumuz Pirler Meclisi olarak Ali Ekber Yurt’u düşkün ilan ettik. Bu Pirler Meclisi’nin içerisinde Ali Ekber Yurt’un piri ve mürşidi de var. Yani Ali Ekber Yurt, Dersim’de yıllardır devletin tek tipleştirmesinin maşasıdır. ‘Anadolu’nun Horasan’ı’ söylemi Ali Ekber Yurt’un söylemidir. Ayrıca kendisi gibi davranmayan kişileri de devletin çeşitli yerlerinde ‘Bunlar marjinal, bunlar PKK’lıdır, bunlar teröristtir’ diye fişlemeye çalışıyor. Biz Pirler Meclisini, Kızılbaş Aleviliğini canlı tutmak, ocak sistemini canlandırmak için kurduk.”

ALİ EKBER YURT ELEŞTİRİSİ
Sempozyumun düzenlenmesinde etkili olan Ali Ekber Yurt’u eleştiren Önal, "Yurt, Alevi toplumunu savunduğunu iddia etse de gerçekte devletin tek tipleştirme politikalarına hizmet ediyor. Onun tutumunu fark ettikten sonra uyardık ve Dersim’de kurduğumuz Pirler Meclisi tarafından düşkün ilan ettik" dedi. Önal, "Ali Ekber Yurt’un söylemleri devletin marjinalleştirme çabalarına hizmet ediyor" ifadesini kullandı. (Kaynak)