İnsan kaçakçısı anlatıyor: Vatandaşlarımız akın akın gidiyor desek yalan olmaz

İnsan kaçakçısı anlatıyor: Vatandaşlarımız akın akın gidiyor desek yalan olmaz
İki rotada 'göçmen trafiği' yürüten bir insan kaçakçısı, Türkiye'den Avrupa'ya gidenlerde ciddi artış olduğunu söyledi. "Gençler, siyasi suçlular, yurtdışı yasağı olanlar, ceza alanlar hep yolda" diyen kaçakçı, rota ve yöntemleri Artı Gerçek'e anlattı.

Özlem TEMENA


Artı Gerçek - "Ben sadece Türkleri taşıyorum. Bazen haftada iki ya da üç grubu Edirne’den karşıya atıyorum. Kendi vatandaşıma yardım ediyorum. Edirne üzerinden haftada neredeyse 30 kişiyi gönderiyorum Yunan’a. Bu işin bir de Belgrad yolu var. Sizinle konuşmam bitince o rotayı koordine edeceğim."

Bu sözler, 50 yaşındaki bir insan kaçakçısına ait. Röportaj boyunca Tamer ismini kullanacağımız insan kaçakçısıyla Gazi Mahallesi’nde buluşuyoruz. Güvenlik gereği ismini ve fotoğrafını kullanmamıza izin vermiyor.

2023 seçim döneminde sahada birçok gazetecinin karşılaştığı "Seçimi kazanırlarsa ülkeden giderim" serzenişlerinin gerçeğe dönüştüğünü söylüyor Tamer:

"Vatandaşlarımız akın akın gidiyor desek yalan olmaz... Gençler, siyasi suçlular, yurtdışı yasağı olanlar, ceza alanlar artık hep yolda. Parayı verdiğiniz takdirde bir gün içinde yola çıkarsınız. İster yeşil pasaport ister gemi yolculuğu. Biz risklerini anlatırız, seçim size kalmış."

EĞİTİMLİ VE NİTELİKLİ GÖÇ ARTIYOR

2023, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 'eğitimli ve nitelikli' göçün arttığı bir yıl oldu. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle ülkeden ayrılmak isteyenlerin sayısındaki yükseliş istatistiklere de yansıdı. Son günlerde sosyal medyada karşımıza çıkan "Almanya’ya nasıl göç ettim?", "Kanada’da yeni yaşamım" gibi içeriklere bakılırsa gidişlerin daha da artması muhtemel.

Göç rotasının en çok rağbet alan varış noktası ise Avrupa oldu. Avrupa İstatistik Ofisi'ne (Eurostat) göre, 2023'ün ilk dokuz ayında AB ülkelerine iltica eden Türkiye vatandaşlarının sayısı 51 bini aştı. Başvurulardaki bu artışın ardından, çok sayıda vize başvurusuna ret yanıtı verildi. En çok reddi veren ülke de Almanya oldu.

TÜRKİYE VATANDAŞLARINI TAŞIYAN ÇETELER KURULDU

Ancak yeni bir hayat kurmak isteyen Türkiye vatandaşlarını bu engel durdurmadı. Göç dalgası kendine başka yollar buldu. Kimi zaman tehlikeli deniz yolculukları, kimi zaman günler süren yürüyüşler... Hatta sadece Türkiye vatandaşlarını taşıyan kaçakçılık çeteler de kuruldu. Bu çetelerden birinin İstanbul ve Edirne kolunu ise Tamer yürütüyor.

'KİMSE TÜRKLERİ TAŞIMAK İSTEMİYOR'

Edirne ve Belgrad üzerinden "göçmen trafiğini" yürüten kaçakçının telefonu hiç susmuyor. Arayanların çoğu ise yakınları göç etmiş aileler...

"Mültecileri taşımak daha kolay. Kimse Türkleri taşımak istemiyor. Çünkü yakalanırsan 'kanun kaçağına yardım etmek'ten ceza alırsın. Mültecileri ve Türkleri taşıyanlar ayrı çalışıyor. Hem Türkler, Suriyeli ve Afganlarla aynı botta olmak istemiyor."

İKİ ROTA İKİ FARKLI FİYAT

Tamer, "iki farklı rota üzerinden taşıma yaptığını' söylüyor. Birincisi Edirne üzerinden, diğeri de Sırbistan’ın başkenti Belgrad üzerinden. Her birinin fiyatı ise farklı.

Edirne üzerinden Almanya’ya ya da Fransa’ya gitmenin fiyatı 5 bin ila 7 bin 500 euro arasında değişiyor. Güvenli bir biçimde Yunanistan sınırını geçen sığınmacılar kendilerini bekleyen aracı buluyor, önce karakola ardından da kampa götürülüyor. Burada kendilerine eşlik eden bir avukat oluyor. Avukata da bir ödeme yapılıyor elbette.

rota1.jpg

İkinci çete, aldıkları paranın miktarına göre yürüyerek ya da sahte pasaportla ikinci ülkeye geçiş için yolculuğunu organize ediyor. Kimileri ise ikinci ülkeye geçiş için 'sığınma hakkı' almayı bekliyor. Ancak bu süreç çok uzun ve kampların koşulları çok ağır. Tamer'in anlatımına göre, bu tehlikeli yolculuğa çıkmak istemeyenler ise sahte yeşil pasaporta yönelebiliyor. Sahte yeşil pasaportun fiyatı ise 5 bin euro. Ancak havalimanlarında yakalanma ihtimali yüksek olduğu için bu yöntem çok tercih edilmiyor.

'YUNANİSTAN'DA AFGAN ÇETELER VAR, DEVLET PARA ÖDÜYOR'

Tamer, geçiş yaptıktan sonra en zor kısmın Yunanistan olduğunu söylüyor.

Komşu Yunanistan, dünya kamuoyunda 'geri itme' politikası nedeniyle eleştiriliyor. Bu eleştirilere kulak tıkayan Atina, Avrupa Birliği ve Yunan Mülteci Konseyi'nin teyit etmesine rağmen göçmenleri geri ittiğini kabul etmiyor. Tamer ise çok sayıda çetenin geçişleri engellemek için Yunanistan devletinden para aldığını iddia ediyor:

"Sadece bizi değil, Yunan’ın insanlık dışı koşullarını da yazın. Yunan devleti Afgan çetelere ve köylülere günlük 20 euro para ödüyor. Çeteler sizi yakalarsa üzerinizdeki paranıza, telefonunuza hatta kıyafetlerinize el koyuyorlar. Sonra da sizi denize atıyorlar. Geçenlerde bir binbaşı ve eşi çetelere yakalandı. Binbaşını anadan üryan soymuşlar. Adam o kadar utanıyor ki, eşi iç çamaşırını vermiş."

'EN PAHALI ROTA İNGİLTERE'

Geçişlerin seçimlerden sonra arttığına dikkat çekiyor Tamer. Yurtdışına çıkış yasağı olmayanlar Belgrad üzerinden geçiyor. Biz bu görüşmeyi yaparken de, yaklaşık 15 kişilik bir grup Belgrad'da kendilerini götürecek kaçakçıları bekliyordu...

"Bakın Anadolu Jet uçuşlarına. Çoğu kişi Avrupa’ya gitmek için o yolu kullanıyor. Sırbistan’a varınca pasaportlarını yırtıyorlar. Bir süre sınırda kalman gerekiyor. Bizim Belgrad üzerindeki ekibimizden haber beklemelisiniz. Koşullar uygun olunca yürüyerek Fransa’ya geçiyorsun. Devlete biliyor elbette, onların kalifiye elemana ihtiyacı var. Ben Fransa’ya gittim sanki Elazığ, o kadar rahat. Ücretleri değişiyor bazen 7 bin, bazen 8 bin euroya kadar çıkıyor. İngiltere’ye kadar taşıma yapıyoruz. En pahalı yolculuk İngiltere, 9 bin sterlin civarı bir ödeme yapmalısınız."

rota2.jpg

Google Haritalara göre Paris-Belgrad arası yaklaşık 1782 kilometre. Bu yolculuk arabayla tahminen 18 saati buluyor. Yürüme mesafesi ise "güvenlik ve hava koşullarına göre değişiyor". Göç kafilesinin yürüyüşünün bazen 20, bazen de bir ayı bulduğunu söylüyor kaçakçı.

İNGİLTERE’DEN 'ÇALIŞMA VİZESİ' ALMAK 23 BİN STERLİN

Yasadışı geçişlerin yanında aynı zamanda İngiltere’den çalışma vizesi alma süreçlerini de takip ediyor Tamer. Buna göre, İngiltere’de özellikle hizmet sektörüne ucuz işçi arayan şirketler, şebekelerle temas kuruyor. Şebeke 23 bin sterlin karşılığında sığınmacılar adına şirketlere aracılık yapıyor, çalışma izni ve vize işlemlerini "hallediyor". Bu şekilde çalışma vizesi alanlar ülkeye yasal yollardan giriş yapıyor ama çalışmaya başladıktan sonra maaşlarının bir miktarını belli bir süre şebekelere ödüyor. Çalışma vizesi almakta en büyük zorluk ise dil kursu.

Tamer her fırsatta, "Ben insanların yeni bir hayat kurmasına yardımcı oluyorum" diyor:

"Biz bu işi hizmet için yapıyoruz. Çalışma vizesi tüm aile için geçerli oluyor. Bir kere de tüm geleceğine yönelik yatırım yapıyorsun. Üstelik maaşın da hazır. Belki 2 bin sterline kadar iş bulursun. Ben genelde aileleri gönderiyorum."

Kaçakçı tüm işlerin eksiksiz ilerlediğini savunsa da, yolculuğu yapanlar için aynı durum söz konusu değil. Sevdiklerini, vatanlarını, hayatlarını bir denizin diğer kıyısında bırakanların şansları her zaman açık olmuyor. Bazen patlak bir botla yolculuk yapmaya zorlanıyorlar, bazen de Yunanistan'daki kamplarda sıkışıp kalıyorlar...

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar