'Türkiye'de 600'ü aşkın vicdani retçi var'

Vicdani Ret İzleme Genel Koordinatörü Merve Arkun, Türkiye'de 600'ü aşkın vicdani retçi olduğunu söyledi. Avukat Gökhan Soysal: "Ne kadar GBT'ye denk gelirseniz o kadar ceza davası açılabilir. Hakkında 10'dan fazla dava açılan vicdani retçiler var."

'Türkiye'de 600'ü aşkın vicdani retçi var'

Artı Gerçek - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Murat Kanatlı kararında, zorunlu askerliğe alternatif bir kamu hizmeti düzenlemesi olmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğunu bildirmesi, vicdani retçilerin durumunu yeniden gündeme taşıdı.

DW Türkçe'den Ece Çelik'in haberinde, Türkiye'de vicdani retçilerin yaşadıkları anlatıldı. Haberde söz konusu kararın AİHM'nin vicdani retle ilgili verdiği ilk karar olmadığı hatırlatıldı. AİHM son 15 yıl içerisinde aralarında vicdani retçiler Yunus Erçep, Halil Savda, Mehmet Tarhan'ın da bulunduğu pek çok başvuruda Türkiye'nin ceza ödemesine yönelik karar vermişti.

10 GÜN CEZAEVİNE GİRMEK ZORUNDA KALDI

Vicdani retçi Murat Kanatlı, yargı sürecinin 2009 yılında her yıl bir ya da iki gün olan seferberlik çağrısına uymamasıyla başladığını söyledi. Askeri mahkemedeki yargılama ve ardından Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrası 2014 yılında 10 gün cezaevine girmek zorunda kaldığını anlatan Kanatlı, Kuzey Kıbrıs'taki insan hakları ihlallerinden Türkiye sorumlu olduğu için AİHM'de Türkiye'ye karşı dava açtıklarını belirtti.

'BEDELLİ ASKERLİK VİCDANİ RET İÇİN ALTERNATİF DEĞİL'

AİHM'nin son kararının önceki AİHM kararlarını destekler nitelikte olduğunu söyleyen Vicdani Ret İzleme Genel Koordinatörü Merve Arkun, Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi'nde devam eden ülke grubu davalarını da takip etmek gerektiğini ifade etti.

Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye vicdani ret konusunda somut eylem planını hayata geçirmesi için bir yıllık süre verdiğini hatırlatan Arkun, komitenin Türkiye'nin eylem planını göndermediği durumda bir ara karar vereceğini ifade etti.

"Önceki yıllara baktığımız zaman Türkiye'nin vicdani retle ilgili bir eylem planından oldukça uzak olduğunu görüyoruz" diyen Arkun, Türkiye'deki bedelli askerliğin vicdani ret için bir alternatif olamayacağını da sözlerine ekledi.

Arkun'un verdiği bilgilere göre şu anda Türkiye'de 600'ü aşkın vicdani retçi bulunuyor.

AVUKAT SOYSAL: AİHM KARARLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Türkiye'deki mahkemelerin AİHM kararını görmezden geldiğini söyleyen Avukat Gökhan Soysal ise AİHM'nin 2011 yılında Ermenistan'a karşı açılan Bayatyan davasının vicdani ret konusunda bir milat olduğunu belirtiyor.

Çalışmalarını vicdani ret konusunda sürdüren Soysal, "Vahan Bayatyan davasında AİHM, vicdani reddin bir hak olduğunu ve din ve vicdan özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde bir karar vermişti. Bu kararla birlikte Avrupa Konseyi üyelerinin birçoğu zorunlu askerliği kaldırdı" diyor.

Askere gitmeyen kişilere süre göz önünde bulundurularak 2 bin ile 40-50 bin TL arasında idari cezalar verildiğini ardından da ceza davaları açıldığını belirten Soysal, "Maalesef bir tane ceza davasından bahsedemiyoruz. Ne kadar GBT'ye (Genel Bilgi Toplama) denk gelirseniz o kadar ceza davası açılabilir. Hakkında 10'dan fazla dava açılan, 4'ten 5'ten fazla ceza verilen vicdani retçiler var" diyor.

Vicdani retçilerin sigortalı işlerde çalışmada sıkıntı yaşadığını ifade eden Soysal, bir yoklama kaçağının ya da bakayanın bir işyerinde çalışması durumunda askerlik şubesinin o iş yerine yazı gönderdiğini söylüyor. Soysal'a göre bu yazı ile iş yeri sahibine "ya bu kişiyi işten çıkartırsın ya da senin hakkında cezai soruşturma başlatırım" deniyor. Soysal sözlerini "Haliyle iş verenler de patronlar da bu riski göze almak istemedikleri için vicdani retçileri işten çıkartıyor. Zaten iş bulmakta zorlanan vicdani retçi işsiz kalıyor" diye sürdürüyor.

2020 yılında vicdani reddini açıklayan Kemal Soylu, "sivil ölüm" yaşatıldığını belirtiyor. En başta seyahat ve çalışma haklarının kısıtlandığını ifade eden Soylu, şiddetsiz bir dünya ve toplumsal huzur için askerlik yapmak istemediğini ve bunun yerine alternatif kamusal hizmet uygulamasını kabul edebileceğini söylüyor. Hakkında pek çok ceza davasının olduğunu ve kendisinin de AİHM'ye başvurduğunu ifade eden Soylu her yıl onlarca vicdani retçinin AİHM'ye başvurduğunu ifade ediyor.