Uğur Kaymaz’ın annesi: Mezarlarımızı bile bize çok görüyorlar

Uğur Kaymaz’ın annesi: Mezarlarımızı bile bize çok görüyorlar
Kızıltepe’de evlerinin önünde 13 kurşunla katledilen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babasının mezarları tahrip edildi. Artı TV’ye konuşan Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz, “Mezarlarımızı bile bize çok görüyorlar” dedi.

Şirin BAYIK


DİYARBAKIR - Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki evlerinin kapısı önünde 21 Kasım 2004’te henüz 12 yaşındayken 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz’ın mezarına 14 Kasım’da saldırıda bulunuldu. Saldırının kim ya da kimler tarafından gerçekleştirildiği henüz belirlenmiş değil.

Pireketa Mahallesindeki mezarlıkta yan yana defnedilen baba ve oğlunun mezarına yapılan saldırının ardından bölgede yaşayanlardan biri olan Mustafa Polat, baba Ahmet Kaymaz’ın kırılan mezar taşını gönüllü olarak onardı. Ancak mezar kimliği belirsiz kişi yada kişiler tarafından tekrar saldırıya uğradı. Saldırganlara ilişkin henüz bir açıklama yok.

‘SALDIRILARI KABUL ETMİYORUZ’

Saldırıya ilişkin Artı Gerçek'e konuşan Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz, saldırıların ilk olmadığını söyledi.

Oğlunun ve eşinin mezarlarına daha öncede saldırılar yapıldığını belirten anne Kaymaz, ilk önce saldırının çocuklar tarafından yapıldığını zannedip önemsemediklerini ancak üçüncü kez olunca bunun kasıtlı bir saldırı olduğuna kanaat getirdiklerini söyledi.

“Bu saldırıları kabul etmiyoruz” diyen anne Kaymaz, “Mezarı bile bize çok görüyorlar. Mezarın başındaki ağacı ve taşlarını kırmışlardı. Ne söyleyebilirim ki. Allah hakkımızı bırakmasın. Mezarlarımızı bile bize çok görüyorlar. Mezarlarımıza saldırmaya ne hakları var. Bunu eleştiriyor ve kabul etmiyoruz. Bu ilk değil birkaç kez daha bu şekilde çocuğumun mezarına saldırıp mezar taşlarını kırdılar. Kim olduklarını bilmiyoruz. Gözlerimizle görmedik çünkü. İlk saldırıyı kimseye söylemedik. Çünkü çocuklar yapmıştır diye düşündük. Bu üçüncü kez tekrarladı. Bunu kabul etmiyoruz” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

'BEDENİNDEN FAZLA KURŞUN YAĞDIRDILAR'

Bu saldırılarla acılarının her seferinde daha da arttığını söyleyen Kaymaz, “Her seferinde yaralarımız deşiliyor” dedi.

Oğlunun öldürülmesinin üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen o anın gözlerinin önünden gitmediğini anlatan Kaymaz, “Oğlumu 12 yaşında o halde gördüğüm anı hafızamdan kimse silemez. 12 yaşındaki çocuğuma 13 kurşun yağdırdılar. Bedeninden, yaşından daha fazla kurşun sıktılar. Bugün ise mezarında bile rahat bırakmıyorlar” diye konuştu.

İHD: OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Mardin İHD Şube Yöneticisi Veysi Parıltı, konuya ilişkin araştırmalarını sürdüreceklerini söyledi. Uğur Kaymaz ve babasının mezarlarına yapılan saldırının tesadüf olmadığını, saldırının kasıtlı olduğunu ifade eden Parıltı, “Kim veya kimlerin yaptığını bilmiyoruz. Ama kim yapmışsa suç ve insan hakkı ihlali. Provokasyon mu, bilinçli mi yapıldı tespit edemedik daha. Ama bu bir insan hakkına tecavüzdür. Kınıyoruz. Bu olayın takipçisiyiz” dedi.

NE OLMUŞTU?

12 yaşındaki Uğur Kaymaz, babası Ahmet Kaymaz ile birlikte 21 Kasım 2004'te Mardin'in Kızıltepe ilçesindeki evlerinin önünde polis tarafından açılan yaylım ateşi sonucu öldürüldü. Mardin Valiliği yaptığı ilk açıklamada “iki terörist çatışma sırasında öldürüldü” dedi. Ancak devamında olayın bir çatışma olmadığı ortaya çıktı.

Uğur Kaymaz ve babasının öldürülmesi ile ilgili açılan güvenlik gerekçesi ile Eskişehir’e taşındı. Sanık olarak tutuksuz yargılanan polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel ve Salih Ayaz beraat etti.

Davanın müdahil avukatı 2015 yılında Sur içinde Dört Ayaklı Minare önünde silahlı saldırı sonucu öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’ydi. Elçi’nin Eskişehir'de görülen dava sırasında “Tarafsız yargılama istiyoruz” sözleri yargılama konusu oldu. Elçi “adil yargılamayı etkilemeye çalışmakla” suçlanarak hakkında dava açıldı.

Mahkeme “meşru müdafaa” gerekçesiyle sanık polisler hakkında beraat kararı verdi. Kaymaz ailesinin avukatları davayı Yargıtay’a taşıdı. Temyize giden davada Yargıtay 1. Ceza Dairesi yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onadı. İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından Kaymaz Ailesi AİHM’e başvurdu. 2014’te kararını açıklayan AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşama hakkını ihlal ettiğine karar verdi. Türkiye, Kaymaz ailesine tazminat ödemeye mahkum edildi.

AİHM’nin yaşam hakkı ihlali kararının ardından Kaymaz ailesinin avukatları harekete geçti. 2015’te Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak yargılamanın yenilenmesini istedi. Avukatların bu talebi Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gerekçe gösterilmeden reddedildi.

UĞUR KAYMAZ’IN HEYKELİ KALDIRILDI, ANNESİ İŞTEN ÇIKARILDI

Kızıltepe Belediyesi, 4 Ağustos 2009'da Uğur Kaymaz’ın adının verildiği bulvar üzerine heykelini diktirdi. 2016’da belediyelere kayyım atandı. Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz, KHK ile işinden çıkarıldı. Kızıltepe Belediyesine atanana kayyım Ahmet Odabaşı, 2017 yılında DBP’li belediye tarafından dikilen Uğur Kaymaz’ın heykeli kaldırıldı.

Olaydan sonra adını Serdar Gökbayrak olarak değiştiren polis memuru Yaşafettin Açıksöz, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli iken 15 Temmuz darbe girişimi sırasında çıkan çatışmada öldürüldü. Polisin adı Kocaeli'de bir üst geçide verildi.

Öne Çıkanlar