Vali'den Gergerlioğlu’na dava
Barış mesajları nedeniyle görevinden ihraç edilen Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu'na, Kocaeli Valisi’ne yazdığı mektup nedeniyle dava açıldı.
ARTI GERÇEK- İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği-MAZLUMDER'in eski başkanlarından Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu'na, Kocaeli Valisi Hasan Güzeloğlu'na yazdığı mektup nedeniyle dava açıldı. Gergerlioğlu, sosyal medyada yayınladığı "barış mesajları" nedeniyle Kocaeli Valiliği tarafından açığa alınmıştı.
İzmit Seka Devlet Hastanesi'ndeki görevinden aralık ayında açığa alınan, darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamasının 679 sayılı KHK ile ihraç edilen, aynı zamanda Artıgerçek yazarı da olan Gergerlioğlu, valiye yazdığı mektubunda şu ifadelere yer vermişti:
"Uzun yıllardır insan hakları savunuculuğunu ulusal ve uluslararası arenada yapan, 16 yılı Kocaeli'de olmak üzere 26 yıldır özveriyle insanımıza sağlık hizmeti vermiş bir kişi olmama, hiçbir örgüte üye olmamama rağmen beni "terörist" ithamıyla memuriyetten ihraç ettirdiniz.
Oysa benim yaptığım o sosyal medya paylaşımımın vicdanlarda bir uyanış ve barışı gündeme getirme amaçlı olduğu çok rahatlıkla anlaşılmaktaydı. İnsanları savaşa mı çağırsaydım?
Önce tarafınızdan açığa alındım sonra da görevimden usul dışı bir kararla ihraç edildim. Açığa alınma sürecinde cami dernek yönetim kurulu üyeliğimi ve faaliyetimi dahi yasa dışı bir şekilde engellediğiniz gibi, ya da BİMER müracaatıma meşru yasal bir gerekçe göstermeden verdiğiniz gayriciddi cevaplar gibi... Bu zulme boyun eğmemi beklemeyiniz. Yasa uygulayıcılar yasa dışı işler yaparsa yönetilenler ne yapsın sayın Vali?"
İddianamede, Gergerlioğlu'nun söz konusu ifadelerle mağdura karşı aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu ileri sürüldü. İddianamede şu ifadeler yer aldı: "Şüpheli Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun İzmit Seka Devlet Hastanesi'nde doktor olarak görev yaparken 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edildiği, bu olayla ilgili T24 adlı internet gazetesindeki habere konu olan, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'na yazdığı mektupta ihraç kararına yönelik ‘yasa uygulayıcılar yasa dışı işler yaparsa yönetilenler ne yapsın’, ‘yasa dışı keyfiliklerin hesabını sormaya hakkım var’ şeklinde ifadelerle mağdura karşı aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu,
Şüpheli ifadesinde; ifadelerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığını beyan ederek ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği,
Her ne kadar şüpheli eleştiri sınırlarını aşmayan ifadeler kullandığına yönelik beyanlarda bulunmuşsa da, tüm dosya kapsamından yapılan incelemelerde, mağdurun ifa ettiği görev değerlendirildiğinde, şüphelinin kendisine yönelik ‘yasadışı ve keyfi olarak kararlar verme’ iddiasıyla mağdurun hukuka aykırı bir takım işlemler yaptığı yönünde algı oluşturmak suretiyle onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiği, söz konusu mektupta yer alan ifadelerin eleştiri boyutunu aştığı ve Türk Ceza Kanunu'nda yer alan Hakaret suçunun oluştuğu, atılı suçun kamu görevlisine karşı ve görevinden dolayı işlendiği anlaşılmakla; Şüpheli hakkında yargılama yapılarak eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılması kamu adına talep ve iddia olunur."