Van'da öldürülen Baykara'nın ailesi: Askerler ölmesi için otların arasına sürükledi

Van'da öldürülen Baykara'nın ailesi: Askerler ölmesi için otların arasına sürükledi
Van'da askerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Yusuf Baykara'nın yeğeni olay gecesi yaşananları anlattı.

Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Yukarı Çilli (Çîllî) Mahallesi’nde askerler tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybeden 6 çocuk babası İbrahim Baykara’nın (46) yeğeni Yusuf Baykara, askerlerin amcasını ot yığının arkasına kadar yerde sürükledikten sonra sakladığını belirtti. Yeğen Baykara, "olay yerinde birçok silaha ait boş kovan vardı" sözleriyle Valiliği’nin "kalaşnikof marka tüfekle vuruldu" iddiasını yalanladı. 

    

'YARALI BİZİM YANIMIZDA'

Olay gecesi yaşananları Mezopotamya Ajansı’na anlatan yeğen Yusuf Baykara şunları kaydetti:

"Aracımla köy içine doğru gittim. Gittiğimde köyün ortasında insanlar toplanmış ağlıyordu. Daha sonra silah seslerinin geldiği yöne doğru gittik. Gittiğimiz yer köyden bir buçuk kilometre uzakta. Askerler zırhlı araçlarıyla bölgedeydiler ve bizim oraya geçmemize izin vermediler. Biz askerlere yaralımız olduğunu duyduğumuzu ve hastaneye götürmek istediğimizi söyledik. Askerler de, ‘Sizin yaralınız bizim yanımızda şuan onu karakola götüreceğiz. Bizi takip et gel’ dediler. Ben de onları takip ederek karakolun önüne kadar gittim. Daha sonra bana, ‘Senin cenazen orda git onu al’ dediler. Tekrar köye geldim ve arkamdan bir askeri araç da geldi. Aracımla önlerinde durdum, amcamın nerede olduğunu sordum. Askerler tekrar amcamın yaralı olduğunu ve kendilerinin yanında olduğunu söylediler."

'BULDUĞUMUZDA YAŞIYORDU, ASKERLER ENGELLEMESEYDİ ÖLMEYECEKTİ'
 
Amcasını bulduklarında hala nefes aldığını söyleyen yeğen Baykara, "Askerler onu vurduktan sonra yerde sürükleyerek, biçilen ot yığınlarının arkasına götürüp bırakmıştı. Bizim görmememiz için öyle yapmışlardı, ölmesi için" dedi.

Baykara, amcasını hastaneye yetiştirmelerine izin verilmediğini ise şöyle anlattı:

"Biz amcamı arabaya koyarak hastaneye yetiştirmeye çalıştık. Yolda yine zırhlı askeri araçlar bizim yaralı taşıdığımızı bildikleri halde yol vermediler. Yüzlerce kez korna çalıp selektör yapmama rağmen askerler yol vermedi. Biz en son asfalt yoldan çıkıp, toprak yoldan askeri araçların önüne geçmeye çalıştık.  Askerler bizi oyaladıkları yetmiyormuş gibi yolda yolumuzu kestiler. Böyle yapmamış olsalardı belki amcam şimdi yaşıyor olacaktı."

Olay gecesi yaşananları savcılığa da anlattığını vurgulayan Baykara, "Köyümüzde sınırda olması nedeniyle bu katliamlar hep böyle devam mı edecek" diye sordu.

'KİMİ KİME ŞİKAYET EDECEĞİZ?'

"Bu ne ilktir ne de son olacaktır" diyen Baykara, "Biz suç duyurusunda bulunduk ancak bir umudumuz yok. Kimi kime şikayet edeceğiz. Biz artık bu halktan ellerini çekmelerini istiyoruz. Bölgede ki insanın zaten bir geçim kaynağı yok. O yüzden ölümü göze alarak evlerine bir ekmek parçası götürmek için sınırı aştı. Kimse artık ne tarlasının ekip biçebiliyor ne de hayvanını otlatabiliyor. Gidenlere keyfi bir şekilde ateş ediyorlar. Biz artık bu ölümlerin son bulmasını istiyoruz. Bizim yüreğimiz yandı başkalarının da yüreği yanmasın" diye seslendi. 

VALİLİK AÇIKLAMASINI YALANLADI

Öte yandan Van Valiliği  "İlk belirlemelere göre İbrahim Baykara'nın İran tarafından açılan ateşle 5.45 mm kalaşnikof marka tüfekle hudut hattında vurulduğu değerlendirilmektedir. Hudut birliklerimizde kalaşnikof marka tüfek kullanılmamaktadır" açıklamasında bulunmuştu. Valiliğin açıklamasındaki iddiaya da değinen Baykara, "Valiliğin dün amcamın İran tarafından yapılan ateşle vurulduğu ve sadece kalaşnikof marka silahtan edilen ateşle yaşamını yitirdiği bilgisi kesinlikle doğru değildir. Benim amcamı Türkiye sınırları içerisinde askerler vurmuştur. Biz bunu kendi gözlerimizle gördük. Olay yerinde birçok silaha ait boş kovanlar vardı" diye konuştu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar