Van’da 14 yıldır tamamlanmayan çevre yolu bu kez de 'tasarrufa' takıldı

Van’da 14 yıldır tamamlanmayan çevre yolu bu kez de 'tasarrufa' takıldı
Van’da 14 yıldır tamamlanamayan ve kamulaştırmayla hak sahiplerinin mağdur edildiği çevre yolu projesi bu kez de tasarruf tedbirlerine takıldı. Tasarruf tedbirlerine göre ilerlemesi yüzde 75’in altında olan projelerde büyük oranda kısıtlamaya gidildi.

Zelal Sahidenur SARİ


VAN - 14 yıl önce başlanan Van Çevre Yolu projesi yılan hikayesine döndü. Her seçim döneminde ilk vaatler arasında yer alan yol, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanların kentten ayrılmasının ardından, ödeneklerde yaşanan gecikmeler gerekçe gösterilerek durduruluyor. 41 kilometrelik çevre yolunun bugüne kadar yalnızca 10 kilometresi yapılmış durumda.

TÜRKİYE'DE UYGULANAN EN YÜKSEK KAMULAŞTIRMA ORANI

Çevre yolu için güzergâh boyunca bulunan mahallelerde kamulaştırma işlemi yapılıyor. 1394 Sayılı İmar Kanunu'nun 18’inci maddesi ile yapılan kamulaştırmada bugüne kadar Türkiye’de uygulanan en yüksek oran olan yüzde 45’le kamulaştırma işlemi ile arsalara el konuluyor.

MÜSTAKİL ARSALAR, MÜŞTEREK ARSALARA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Arsası kamulaştırılan arsa sahipleri ödeme alamazken bir de üçüncü kişiler arsalarına ortak ediliyor. Arsa sahiplerinin rızasına başvurulmadan yapılan bu uygulamayla mevcut ada ve parsellerin yeniden düzenlenmesi ve birleştirilmesi işlemleri yapılıyor. Tapular yenilenerek müstakil arsalar müşterek arsalara dönüştürülüyor. Birçok arsa sahibi bu durumdan şikayetçi olup dava açıyor. Davaların sonuçlanması ise uzun zaman alıyor.

Öte yandan Türkiye’de ekonomik kriz gerekçe gösterilerek uygulamaya başlatılan tasarruf tedbirlerinde ilerleme oranı yüzde 75’in altında kalan projelerin sürdürülmesinin kısıtlanması kararı, ilerlemesi hâlâ yüzde 40 olan Van Çevre Yolu’nu da etkiledi. Bunca mağduriyetin üzerine çevre yolunun ne zaman biteceği sorusu da yine cevapsız kaldı.

‘HEM BAHÇEM DÖRDE BÖLÜNDÜ HEM DE ON KİŞİYİ ORTAK ETTİLER’

Edremit'te yaşayan İbrahim Özmen, 18’inci madde mağdurlarından biri. "Bu uygulanan maddeyle benim 5 bin 500 metrekarelik bahçemi mahvettiler" diyen Özmen şöyle devam ediyor:

"Konut alanı, arsa alanı vesaire derken benim bahçemi dörde böldüler. Yetmemiş hiç tanımadığım on kişiyi bana ortak etmişlerdi. Daha sonra ortaklar ortadan kalktı arsamı tekrar bana verdiler ama hâlâ üçe bölmüş durumdalar. Çok başvuru yaptım. Bu durumdan çok şikâyet ettim ama değişen bir şey olmadı. Rüşvet verenin tapusunu birleştirdiler. Ama bizimkiler paramparça kaldı. Zengin adam tapusunu kurtardı."

‘750 BİN TL ZARAR ETTİM’

Bir diğer 18’inci madde mağduru Şükrullah Aydemir, Kevenli Mahallesi’nde bulunan arsasında ciddi miktarda zarar etmiş. Aydemir, başına gelenleri şöyle anlatıyor:

"648 metrekarelik bir arsam vardı. 140 metrekarelik bir kamulaştırma uygulandı. Ayrıca 33 metrede de maliye hazinesi bana ortak oldu. Şu an benim zararım o arsada 750 bin TL. Bu konuyla ilgili daha önce bakanlarla, belediye başkanlarıyla ilgili bütün kişilerle görüştük. Ama yine de çözülemedi. Zaten ciddi bir oranda kesinti yapılıyor. Bu Türkiye’de de bir ilk. Arsaları paramparça ettiler. Çevre Yolu da bitmedi gitti. Herkes dava açıyor. Hatta daha önce Milletvekili Kayahan Türkmenoğlu il başkanıyken bu yolun neden bitmediğini ona sorduk. Mahkeme açanların mahkemesi uzun sürüyor o yüzden bitmiyor. Bir türlü bu işin içinden çıkamıyoruz. Müşterek arsaları da kabul edip bölmeye çalışıyoruz. Biri vazgeçince o da olmuyor."

‘KAMULAŞTIRILAN ARSALARIMIZ, SATIŞA ÇIKARILDI’

Aydemir, “Kamulaştırılan arsalarımız birde satışa çıkarıldı. Devlet arsamızı kesmiş, ihaleye sunuyor ve satışa çıkarıyor. Bu olmayacak bir şeydir. Yol payı, park, koru, okul, ibadethane vb. yerleri çıkar. Bize bunlar da lazım. Ama benim arsamı alıp satması olacak iş değil. Yarı yarıya kaybım var bide sütüne bu geliyor. Milleti birbirine düşürdüler. Millet zor durumda çünkü tapu da vermişler" diyor.

‘BU UYGULAMA CEZALANDIRMAYA DÖNÜŞTÜ’

Van Emlakçılar Derneği Başkanı Orhan Özdek, uzun dönemdir 18’inci madde uygulamalarının kendi işlerini zorlamasıyla sebebiyle takip ediyor.

ozdek.jpg

Öte yandan sık sık bu madde yüzünden mağdur olanlarla bir araya gelerek bu sorunun çözülmesine ilişkin çağrılarda bulunuyor.

Özdek, 18’inci madde ile herkesin birbirine ortak edildiğini ve bununla birlikte bazı sorunların ortaya çıktığını belirtiyor. Özdek, "Arsanızdan yol payı kesildi. Yetmedi kalan arsanızda ortaklarınız oluştu. Bu artık cezalandırma gibi bir şeye dönüştü. Çünkü bugün Van’da kamulaştırmanın bile rekoru uygulanıyor. Kesinti yol için değil sosyal ve kamu alanları için yapıldı. Bu kesintiye nitelik kazandırarak uygulamaya çalışıyorlar. Parklar, ibadethaneler, sosyal tesisler… Vatandaş bunu da kabul etti ama başkalarının arsalarına ortak edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu uygulamaların düzeltilmesi lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu uygulamayla Van’a zarar veriyor. Kimse verdiği sözü tutmuyor. Bu il de bu insanlar da bu cezayı hak etmiyor. Bizim ilimizin alt yapı ve üst yapı sorunları var. Bu sorunlar mantıklı bir çerçevede giderilmelidir" diye anlatıyor.

ALIM-SATIMLAR DURDURULDU

18’inci maddeyi Van ekonomisine bir darbe olarak değerlendiren Özdek, “Yurttaşlarımızdan biri bu madde ile ilgili yaşadığı mağduriyeti mahkemeye taşıdı ve nitekim mahkeme tarafından haklı görüldü. Fakat bu karar emsal bir karar olması sebebiyle mahkeme yeni bir düzenlemeye kadar İpekyolu ilçesinde 18’inci madde uygulanan arsalar başta olmak üzere bütün alım-satımları durdurdu. Ticaret ve yapılaşma durdu" diyor.

ÇEVRE YOLU SORUNU GİDEREK BÜYÜYOR

Konuyla ilgili konuşan DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, çevre yolunun henüz tamamlanmamasından ve Van’ın nüfusunun giderek artmasından dolayı kentte ağır trafik sorunları, ekonomik sorunlar, kent planlaması sorunları, hava ve gürültü kirliliği gibi birçok sorunun oluştuğunu söylüyor.

ucar.jpg

‘BU YOL ARTIK BİR PROPAGANDA ARACIDIR'

Yıllardır gündemden düşmeyen çevre yolunun iktidar tarafından sürekli “müjde” olarak lanse edildiğini hatırlatan Uçar, şöyle konuşuyor:

"Van Çevre Yolu artık bir propaganda aracı olarak işlev görüyor. İktidar seçim dönemlerinde ya da sıkıştığı zamanlarda topluma bir ‘müjde’ uydurmayı kendince toplumu yönetme modeli olarak işletiyor. Bu yönetim stratejisinin Van’daki örneği ise çevreyolu gibi projelerdir. 14 sene içerisinde onlarca çevre yolu yapılabilirdi. Bu konunun esas tıkanma sebebi mali sebeplerden değil, iktidarın tercihlerinden kaynaklandığını ifade edebiliriz. Bu konu her sorulduğunda bir tarih uydurarak yolun açılacağını ifade ediyorlar yıllardır. En son açıkladıkları tarih ise 2025 yılı oldu. Ertelemek dışında bir marifet gösteremeyen iktidarın çevreyolunun tamamlanmasında gönülsüz olduğu ve yaşanan tıkanmanın esas sebebinin de bu olduğu açıktır."

‘18’İNCİ MADDE YASAL OLSA DA HUKUKİ DEĞİLDİR’

Uçar, 18’inci madde uygulamalarının detaylarını ve bu uygulamanın hukuksuzluklarını ise şu sözlerle ifade ediyor:

"İmar Kanunu’nun 18’inci madde düzenlemesiyle devlet, yurttaşların özel mülkiyetinde olan taşınmazlara herhangi bir ödeme yapmaksızın el koyabilmektedir. Yapılan müdahale; arsa ve arazileri birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirebilmekte veya ayırabilmektedir. Aynı kanun maddesi ile yine yüzde 45 oranına varacak oranda karşılıksız kesinti de yapabilmektedir. Anılan düzenleme, kanun ile getirildiğinden hukuka uygun bir görüntü sunmaktadır. Ancak kanunilik ile hukukilik ayrımını gözetmeyen bir düzenlemedir. Bu ayrım hukukta merkezi bir ayrımı ifade etmektedir. Kanunla düzenlenmiş bir kuralın hukuka da uygun olması her zaman mümkün değildir. Eldeki kanun maddesi de buna bir örnek teşkil etmektedir. Nitekim söz konusu kanun maddesi her şeyden önce yurttaşların mülkiyet hakkını ihlal eden bir düzenleme halindedir."

‘BU BİR AMBARGODUR’

Son olarak Van’ın bulunduğu bölge açısından önemli bir konuma sahip olduğunu aktaran Uçar, genel siyasi eğilimler nedeniyle; Van’ın her zaman sorunlara batık bir kent olarak tutulmak istendiği, çevre yolu, stat ve otogar sorunu, iş ve ekonomik darboğaz, sınır ticaretini engelleyen uygulama ve işlemler, tarım ve hayvancılığın desteklenmemesi, Van Gölünün tahribi ve turizm sektörünün âtıl bırakılması gibi birçok olguyla Van’a bir ambargo uygulandığını söylüyor.

Öne Çıkanlar