Van'da Kürtçe Sempozyumu düzenleniyor: 'Kürtçenin kaderi biz Kürtlerin elinde'
Van'da 1'inci Kürtçe sempozyumu başladı. Sempozyuma Türkiye'nin farklı kentlerinden ve birçok ülkeden araştırmacılar, dil bilimciler, hukukçular ve yazarlar katılıyor. Sempozyumda Kürtçenin hukuki statüsü ve standardizasyonu gibi konular konuşuluyor.
Şenol BALI
VAN - Eğitim-Sen Van Şubesi tarafından, Van Barosu Kürtçe Komisyonu ve Mezopotamya Vakfı'nın desteğiyle düzenlenen 1'inci Kürtçe Sempozyomu başladı.
Van Barosu Tahir Elçi Salonu’nda başlayan ve iki gün sürecek sempozyuma Sami Tan, Dr. Ubeydullah Pilatin, Cemîl Güneş Dr. Mîkail Bülbül ve Sîpan Gokhan yazar ve dil bilimcilerin yanı sıra İspanya’nın Bask bölgesinden Agurne Gaubeka Erauskin, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden Prof. Dr. Hogir Tewfiq, Gürcistan Kürtlerinden Xaylaza Reşîd ve Kafkas Kürtlerinden Andro Çildergûşî gibi isimler katılıyor.
'ANADİLİ HAKKINI SAVUNMAK İNSAN HAKLARINI SAVUNMAKTIR'
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Van Şubesi Yöneticisi Lokman Babat sözlerine Kobanê Davası'nda Kürt siyasetçilere verilen ağır cezaları kınayarak başladı. Babat, "Bu yüzyılda Kürtçe anadilde eğitim mücadelesi veriyoruz. Bu insani bir haktır. Anadil hakkını savunmak, insan haklarını savunmaktır. Yasaklara karşı dil mücadelesi vereceğiz elbette ama dilimizi günlük yaşam dili haline getirmek ve korumak durumundayız" dedi.
'ASİMİLASYON İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR'
Birinci oturum sempozyumun onur konuğu olan yazar İbrahim Sungur ve hazırlık komisyonundan Sami Hezil’in konuşmalarının ardından başladı. Dil bilimci Sami Tan, Kürtçenin mevcut durumuna ilişkin bir sunum yaptı. Tan, şunları söyledi:
"Bir dilin konuşmacıları ile o dilin yazılı ve görsel materyallerinin çoğalmasıyla o dil yeniden uykudan uyanır. Bir dilin yok olması veya konuşmacılarının azalması kolonyalizmin sonucudur. İnsanın dil haklarının olmaması, bir anlamda soykırımdır. Dil yok etmek jenosittir (soykırımdır). Asimilasyon, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Dil aktivizminin gelişmesi lazım. Kürtlerde bu potansiyel var ama bir planlama dahilinde bu olmalı. Kürtçenin kaderi biz Kürtlerin elinde."
'MARAŞLI BİR KÜRT, DUHOKLU BİR KÜRTLE ANLAŞABİLMELİYDİ'
Dr. Mikail Bülbül ise Kürtçeye dönük standardizasyon çalışmalarını anlattı. Bülbül, "Bir ülkenin başına gelenler o ülkedeki dilin başına da geliyor. Dilin standardizasyondan söz etmek için uluslaşmadan söz etmek lazım. Dilin standart olma ihtiyacı buradan kaynaklanıyor. Kolektif bir kimlik için bu gerekli. Maraşlı bir Kürt ile Duhoklu bir Kürt anlaşabilmeliydi. Kolektif dilin enstrümanı standart dildir. Ama Kürtçenin Kurmancî lehçesinde spontane bir şekilde iki standart dil merkezi oluştu. Statü olmadığı için bu doğalında gerçekleşti. Dilin standart olması için alfabe, imla kuralları gibi temel aşamaları var" dedi.
'KİRMANCKÎ'NİN STATÜSÜ YOK, İMKÂNLARI YOK'
Oturumun son konuşmacısı araştırmacı Dr. Nadire Güntaş Aldatmaz, Kürtçenin Kirmanckî lehçesi üzerine bir sunum yaptı. Aldatmaz, "Kirmanckîden kastımız Zazaki ya da Dimilkî lehçesidir. Kirmanckînin statüsü ve imkânları yok, okulu yok. Bu, dilin standardize edilmesini daha önemli hale getiriyor. Kirmanclarin yaşadığı coğrafya çok dağlık ve aralarındaki ilişki çok az. Dersim ve Bingöl komşular ama birbirlerini çok iyi anlamazlar. Burada inanç farkı da var. Standart sorunu daha baskın" diye konuştu.
İKİNCİ OTURUMUNDA KÜRTÇENİN HUKUKİ STATÜSÜ TARTIŞILDI
Sempozyumun ikinci oturumunda ise Türkiye’de Kürtçenin hukuki statüsü tartışıldı. Bu oturumda, İran Kürtlerinden hukukçu Sabîr Ebdulahîzad, dil hakları ve uluslararası hukuk konusunda, İstanbul Barosu’ndan avukat Ekrem Koçbaş Kürtçe’nin Türkiye’deki durumu konusunda, Van Barosu’ndan avukat Sîpan Gokhan insan hakları ve dil haklarının korunması konusunda birer sunum yaptı. İkinci oturumun son bölümünde ise İspanya’dan katılan aktivist Agurne Gaubeka Erauskin, Bask bölgesinde dil politikalarına ve dil önündeki engellere değindi.
YARIN DA DEVAM EDECEK
Sempozyom, yarın da gün boyunca devam edecek. Anadilinde eğitim konusundaki imkân ve engellerin tartışalacağı birinci oturumunda araştırmacı Ahmet Yaşar, Irak Kürdistan Bölgesi Newroz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hogir Tewfiq, Gürcistan Kürtlerinden yazar Xaylaza Reşîd konuşacak. Müfredat ve materyal gibi dil eğitimindeki kaynakların konuşulacağı ikinci oturumda ise araştırmacı Dr. Ubeydullah Pilatin, Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Dr.Şehmûs Kurt, Mezopotamya Vakfı’ndan araştırmacı Cemil Güneş ve Kafkas Kürtlerinden araştırmacı Andro Çildergûrşî birer sunum yapacak.
Afrin'de Kürtçe yer isimlerinin Türkçeleştirilmesi Meclis gündeminde
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı: 'Kürtçe eğitim dili ve resmi dil olmalı'