Van'lı depremzedelerin isyanı: Önlem için ölmemiz mi gerekiyor?

İran'ın batısındaki Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde art arda meydana gelen 5.7, 5.9 ve 4.2 büyüklüğünde depremlerin vurduğu Van'ın Saray ilçesinde ev ve ahırları artık kullanılamaz hale gelen birçok mahalle halen barınma sorunuyla mücadele etmeye çalışıyor.

Yeni bir depremin mahalleleri tamamının yıkacağından endişe eden Saray'ın İran sınırının sıfır noktasında bulunan Koçbaşı ve Örenburç mahallelerinde yaşayanlar devletin derhal önlem alması gerektiğini söylüyor.

SARAY'IN 70 HANELİ MAHALLESİNE 30 KÜÇÜK ÇADIR VERİLDİ

70 haneli mahalleye sadece 30 çadırın verildiğini belirten yurttaşlar, her gün yaşanan artçı depremlerden dolayı evlerine giremediklerini ve geceyi çadırsız geçirdiklerini söylüyor.

Yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı'ndan Adnan Bilen ve Yunus Duman'a anlatan depremzedeler, yetkililere 'Önlem için ölmemiz mi gerekiyor?' diye sesleniyor.

Az çadır verilmesine tepki gösteren depremzedelerden Saim Özbilir, mahhalleye yetecek kadar çadır verilmesini istiyor:

"Depremden sonra perişan olduk. Deprem bize hiç bir şey bırakmadı. Evimiz yıkılmış durumda. Bize verilen küçük ve soğuk çadırlarda kalıyoruz. Depremin üçüncü günü çadır geldi o zamana kadar çocuklar soğukta dışarıda kalıyorlardı. Bu köyde 70 haneyiz fakat 30 aileye çadır verdiler. Diğerleri ise çadırsız kaldı. Bana çadır verdiler ama ya abim ve komşularım ne yapacak? Bu durumu kabul etmiyor derhal mahalleye yetecek kadar çadır istiyoruz."

'ÇADIRLARI ATIP GİTTİLER'

Her gün neredeyse 5 kez artçı deprem yaşadıklarını anlatan Farız Fidan adlı başka bir depremzede, yetkililerin çadırları atıp gittiğini söylüyor:

"Evimize girmeye korkuyoruz. Ne yazık ki bize gönderilen çadırlar yetmiyor. Koyunlarımızı koyacak yer bulamıyoruz. Geceleri köyümüz çok soğuk oluyor. Çadırlar mevsimlik olduğu için de içerisinde dayanamıyoruz. Çok zor durumdayız. Eğer durum böyle devam ederse 20 güne kalmaz bütün köy hastalanır. Köy halkı yoksul bir halktır. Çadırları buraya atıp gittiler ve kendi başımızın çaresine bakmamızı istediler. Sanki bize dünyayı vermişler gibi davranıyorlar."

'SESİMİZİ KİMSE DUYMUYOR, PERİŞAN DURUMDAYIZ'

Tek taleplerinin barınacak bir çadır olduğunu ifade eden Halil Özgür adlı depremzede, yeni doğum yapan eşi, soğukta kalan çocukları ve hayvanlarını korumak için insan üstü bir çaba göstersede destek olmadan ne yapacağını bilemez durumda:ü

"Onlardan ne ekmek istiyoruz ne de çay. Eşim bir aydır doğum yapmış ama bize verdikleri çadırda soğuktan duramıyoruz. Geceleri hava sıcaklığının eksileri bulduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Ben çocuklarımın kafasını sokacak yer mi arayayım, koyunlarıma mı sahip çıkayım bilemedim? Köyün yarısına çadır verilmedi. Neredeyse çadır için köy bir birine girecek. Sesimizi kimse duymuyor ve perişan bir durumdayız. Tüm köyün evleri kerpiç olduğu için artçı bir depremde evler yıkılıyor. Ne yapacağımızı bilemez bir haldeyiz."

'İNSANLARIN DEPREMZEDELER İÇİN 'KÜRTLER Mİ YOKSA TÜRKLER Mİ' DİYE SORMASI ÇOK ACI BİR DURUM'

Depremden üç gün sonra kendilerine çadır verildiğini anlatan Aydın Fidan, "Evimiz yıkıldı ve aile olarak koyunlar için hazırladığımız çadırda kalıyorduk. İnsanların yarısına çadır verilmediği için perişan durumdalar. Bize sahip çıkmaları için ölmemiz mi gerek? Elazığ depremi gibi hepimizin enkaz altında kalması mı gerekiyor? Öyle bir hal almış ki insanlar internetten deprem bölgelerinde Kürtler mi yoksa Türkler mi yaşıyor gibi bir durumun içerisine giriyor. Bu çok acı bir durum" dedi.

8 KİŞİLİK BİR AİLE KÜÇÜK BİR ÇADIRDA KALIYOR

Evleri kullanılmaz hale gelen bir bölümü yıkılan 8 kişilik Demiral ailesi de kendilerine verilen küçük bir çadırda kalıyor. Çadırlarda çok üşüdüklerini söyleyen anne Safiye Demiral, yardıma muhtaç olduklarını belirtiyor:

"Maddi durumlarının çok kötü olduğunu belirten Demiral, yetkililerin bir an önce seslerini duymasını ve kendilerine yardım etmesini istedi. Baba Halil Demiral da, "Maddi imkanımız olmadığı için evimizi yapamıyoruz. 8 kişilik bir aileyiz ve yardıma muhtacız. Bir aylık bir bebeğim var. Evimiz yıkıldığı için sabaha kadar bebeği kucağıma alarak ısıttım. Çadır geç geldiği için çok üşüdük. Bize verilen çadırlar çok küçük ve aile olarak yerleşemiyoruz."

'ÇADIR DEĞİL KONTEYNER İSTİYORUZ'

Deprem nedeniyle birçok ev ve ahırın yıkıldığı Başkale'nin Kaşkol Mahallesi sakinleri, son bir yıldır yaşanan depremler nedeniyle diken üstünde yaşıyor. Kaşkollular, bir kez daha mevsim koşullarına dikkat çekerek, çadır değil konteyner istedi.

'SOĞUKTAN ÖLEN HAYVANLAR KOKMAYA BAŞLADI'

Depreme ailesiyle kahvaltı sofrasındayken yakalanan, 4 çocuğu ve eşini tek başına enkazdan çıkardığını söyleyen Hakan Acar adlı depremzede, eşi ve çocukları hastaneden taburcu edildikten sonra her iki ev için verilen bir çadırdan dolayı mahallede yaşam koşullarının olmadığını belirtiyor:

"Çadırımız yeterli değil. İki aileyiz bize bir çadır verildi. Çadır verilmesini istiyoruz. Diğer yandan hayvanlarımız için kalacak çadır istiyoruz. Hayvanlar soğukta ölüyor. Evimiz ve ahırımız yıkıldı. Yemlerimiz enkazın altında kaldı. Bize bir kepçe göndererek, yemlerimizin çıkarılması için yardım edilmeli. Yemleri hayvanlarımıza verelim. Aç kalmasınlar." Enkaz altında kalan yüzlerce hayvan cesedinin kokmaya başladığına dikkat çeken Acar, olası hastalık riskine dikkat çekiyor:

"Bunlar hepsi hastalıklara yol açıyor. Enkazın kaldırılarak, çıkarılmaları gerekiyor. Deprem yaşadık, bir de salgın hastalık yaşamayalım."

(HABER MERKEZİ)