'Yüzsüz herif!'

'Yüzsüz herif!'
'Tartışmayı kaybedenlerin masayı devirip silah çekme çaresizliği… Kabadayılara özgü, “Çık dışarı, sokakta göstereyim gününü” tehdidi…'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK - Erdoğan çok kızdı. Haksız da değil. Eriyen desteğini toparlamak için yaptığı operasyon fiyaskoyla sonuçlandı. Hazırladığı büyük sürpriz duvara çarptı.

Bunun üzerine, askeri başarısızlıktan siyasi başarı çıkarmayı denedi:

"Nasıl olsa bu operasyonu da ‘beka sorunu’ ilan ederim. Suçu HDP’ye yıkarım. Muhalefet de her zamanki gibi hizaya girip peşime takılır" diye düşündü.

Hayret! Bu sefer öyle olmadı.

Bakanlarını muhalefete yolladı; ikna edemedi.

HDP’ye karşı ortak bildiri denedi; kabul görmedi.

Meclis’i topladı; sonuç vermedi. Muhalefet bu kez oyuna gelmedi. Dağılmadan, inatla fiyaskonun üzerine gitti.

Üstüne üstlük, başarısız operasyon, hem iç kamuoyunda, hem dünya başkentlerinde sorgulandı. Erdoğan, kurtarmaya kalkıştığı rehinelerin ölümünden suçlandı. Evladını yeni kaybetmiş bir anneyi, oğlunun mezarı başından parti toplantısına telefonla bağlama yüzsüzlüğü de ters tepti. Muhalefet ulusal yas isterken kongrede attığı kahkahalar kayda geçti.

İşte o zaman çok kızdı Erdoğan… Öfkesi coştu; ağzını bozdu.

Fikir yürütemeyenlerin sığınağına, yani küfre sığındı.

Kılıçdaroğlu’na "Yüzsüz herif, terbiyesiz" diye saldırdı.

Bu taktiği de biliyoruz artık:

Tartışmayı kaybedenlerin masayı devirip silah çekme çaresizliği… Kabadayılara özgü, "Çık dışarı, sokakta göstereyim gününü" tehdidi… Yenilgisine kızmış, köşeye sıkışmış, sözü kalmamış birinin öfke krizi…

Psikologlar, öfke kontrol sorununa, genelde istediğine ulaşamayanlarda ve yenilgiyi hazmedemeyenlerde rastlandığını söylüyor. Bu durum karşısında yapılacak şey belli:

Sakin kalmak… Bu öfkenin, sahibini bitirişini sessizce izlemek… Birlikteliği muhafaza etmek… Ve sabırla, ertesi güne hazırlanmak... 

 

Öne Çıkanlar