36 saatlik nöbetin ardından gelen ölüme tepki: Bir asistan hekimin mesaisi 360 saati buluyor

36 saatlik nöbetin ardından gelen ölüme tepki: Bir asistan hekimin mesaisi 360 saati buluyor
Asistan hekim Rümeysa Berin Şen’in ölümüne tepki gösteren sağlık çalışanları, ‘Devlet memurları ayda ortalama 168 saat mesai yaparken, bir asistan hekimin mesaisi 360 saati buluyor’ dedi.

Seda TAŞKIN 


ARTI GERÇEK- Ankara Şehir Hastanesi’nde 36 saat nöbet tuttuktan sonra aracıyla evine dönmek üzere yola çıkan 25 yaşındaki asistan hekim Rümeysa Berin Şen’in park halindeki kamyona arkadan çarparak yaşamını yitirmesinin ardından, çalıştığı Ankara Şehir Hastanesi’nde Ankara Tabipler Odası (ATO) basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya milletvekilleri, hekimler, hastalar ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. 

‘ÇALIŞMA ŞARTLARI CİNAYET OLDUĞUNU GÖSTERDİ’ 

Açıklamayı yapan ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Benan Koyuncu yaptı. Koyuncu, "Rümeysa Şen’in gün aşırı tuttuğu yorucu nöbetlerin ardından geçirdiği kaza görüntüleri bize bunun bir kaza değil göz göre göre gelen çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu gösterdi" dedi. Türkiye genelinde sağlık hizmetlerinde artan talep karşısında sağlık çalışanlarının yükünün arttığını belirten Koyuncu sözlerini:

"Sağlık Bakanlığı Hastanelerine yapılan başvuru sayısı,  2001 yılında 64 bin iken, sağlıkta dönüşüm programı sonrası 2019’da 387 bine yükseldi. Hem sağlık hizmetlerinin hastanede verilen hizmetler çerçevesine indirgenmesi hem de pandemi ile mücadelenin hastane kapılarında başlaması ise sağlık emekçilerini özellikle de asistan hekimleri ağır iş yükü altında ezilerek tükenme noktasına getirdi. İktidar sağlık hizmetlerinin örgütlenme sorununun faturasını sağlık emekçilerine çıkarmaktadır. Ayaktan başvuru ve yatan hasta yükündeki artış karşısında asistan hekimler uzun mesai saatleri boyunca birden fazla kliniğe bakmaya mecbur bırakılarak artan talep karşılanmaya çalışılıyor."

‘HAYATLARININ BAHARINDA BİRER BİRER YAŞAMLARINI YİTİRDİLER’

"Yıllardır asistan hekimlerin en temel sorunlarından birinin olan 36 saat çalışma, gün aşırı nöbetler, eğitimi değil sağlık hizmetini önceleyen anlayış bizi bugünlere getirmiştir. Daha önce de bu çalışma şartlarının ölüm getirdiği vurgulanmasına rağmen çalışma şartlarımızda herhangi bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bunun sonucu olarak da Melike Erdem, Ece Ceyda Güdemek, Emre Bakırlı, Mustafa Yalçın son olarak Rümeysa Berin Şen hayatlarının baharında, mesleki hayatlarının başında birer birer yaşamlarını yitirdiler.  Gerek mobing gerek uzun çalışma saatleri ve gerekse sağlıkta şiddetin çözülmemesi sebebiyle ölüme sürüklendiler."

‘KAÇ ARKADAŞIMIZIN DAHA ÖLMESİ GEREKİYOR?’

"Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor?" diye soran Koyuncu, devlet memurlarının ayda ortalama 168 saat mesai yaparken, bir asistan hekimin mesai süresinin 360 saati bulduğunu belirtti. Koyuncu, "Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor. 30 saattir çalışan asistan hekimin 80’nci hastası ya da ameliyat ettiği kişi olmak ister misiniz?" diye sordu. 

‘ADALETSİZ DAĞILIMIN YÜKÜNÜ SIRTLANMAYCAĞIZ’

Kışkırtılmış sağlık talebinin, belirsiz yönetmeliklerin, adaletsiz görev dağılımının yükünü sırtlanmayacaklarını belirten Koyuncu, "Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim istiyoruz" dedi.

İNTÖRN DOKTOR: SAĞLIKÇILARIN YARISI ALMANYA’YA GİTMEK İSTİYOR

Ardından söz alan İntörn Doktor Ömer Ali Özbaş ise bir çok zorlu sınavın ardından atamalarının gerçekleştiğini belirterek, "Ama gelin görün ki şimdi ne kadın doğum, ne beyin cerrahi istiyoruz. İnsanlar mecbur kaldıkları için bu bölümleri yazıyorlar. Çünkü burada mobing, fazla nöbet yaşanıyor. 36 saat çalışıyoruz ama sonrası gün izin yok. Cenazen olsa bile ‘nöbeti kime devrettin’ diyorlar. 7 tane tuttuğumuz nöbetin parası ödeniyor ama 14 tane nöbet tutuyoruz. Madem yasal olan 7 nöbet tutulmasıyla neden bize 14 nöbet tutturuyorlar? Madem personel eksikliği var neden personel alınmıyor? Bu devlet hepimizin. Biz yurtdışına gitmek istemiyoruz. Arkadaşlarımızın yarısı Almanya’ya gitmek istiyorlar. Bu ülkemiz için kötü bir şey. Neden bizler bu ülkeden gidelim. Halkımızın bizlere sahip çıkması lazım. Umarım en kısa sürede ciddi önlemler alınır" dedi. 

‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN HAYATA GEÇİRİLMEMESİNİN SONUCU’

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım açıklama yaptı. Sağlık emekçilerinin hayatını kaybetmesinin nedenlerinden birinin sağlıkta dönüşümün hayata geçirilmemesi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Sağlıkçıların yaşadığı ağır koşullar ve mobingi yıllardır yetkililere iletiyoruz. Ancak bizleri anlamıyorlar. En son bakanlığın çıkardığı ‘5 dakikada randevu sistemi’ uygulanmaya başladı. Asistan arkadaşlarımız burada çalışıyor ve ardından nöbet tutuyorlar. Onların durumunu siz düşünün. Özellikle pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının özverili çalışmaları tüm kamuoyu tarafından taktirle karşılandı. Ama bakanlığın bize gösterdiği sorunlar karşısında gösterdiği duyarsızlık bizi gerçekten çok üzdü. Rümeysa şahsında tüm sağlık çalışanlarının başı sağ olsun" dedi. 

‘AKP HALK SAĞLIĞI İÇİN ZARARLIDIR’ 

Ardından konuşan CHP Ankara milletvekili ve aynı zamanda hekim olan Murat Emir ise yaşanan olayla sarsıldıklarını belirtti. Sağlıkçıların ağır çalışma koşulları altında ve mobbinge uğradıklarını belirten Emir, "Üstelik asistan arkadaşlarımız ağır çalışma koşullarına mecbur bırakılıyor. Buna artık bir son verilmesi gerekiyor. AKP halk sağlığı için zararlıdır. Sağlık çalışanının sağlığı içinde tehlikelidir. Burada sadece Sağlık Bakanlığına değil, asistan arkadaşlarımızı 36 saat nöbetlere mecbur bırakan sağlık idarelerine sesleniyorum. Daha fazla can yitirmek istemiyoruz. Sağlık çalışanlarının daha iyi koşullarda çalışması için her şeyin yapılmasını talep ediyoruz. Meslektaşlarımızın Avrupa hayali kurmadığı bir ülke diliyoruz" dedi. 

‘HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI’ 

HDP Iğdır milletvekili Habip Eksik ise AKP’nin sağlık politikalarının yaptığı yanlışlar sonucu sağlık çalışanlarının hayatını kaybetmeye devam ettiğini söyledi. Hayatını kaybeden sağlık çalışanının ‘iş kazası’ sonucu hayatını kaybettiğini söyleyen Eksik, "Bu açıdan bu bir kıyım, katliamdır. Yetkileri görevini yerine getirme konusunda çağrıda bulunuyoruz. İnsanların gün aşırı çalışması hukuka da aykırıdır. Hem hükümet hem de tüm partilerin elini taşın altına koyması lazım. Beyin göçüne engel olunması lazım" dedi. 

‘BU UYGULAMALAR SON VERİLMELİ’

Daha sonra söz alan CHP Ankara milletvekili Gamze Taşçıer ise ülkede bir sağlık çalışanının kolay yetişmediğini belirterek, "Sağlık çalışanları bu insanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle ülkeyi terk etmeyi düşünüyor. Bu koşullar sürdürülebilir koşullar değil. Biz daha fazla canımız yansın istemiyoruz. Başka Rümeysa ölsün istemiyoruz. Bu nedenle bu uygulamalara biran önce son verilmeli. Ve asistan arkadaşlar yasaya uygun bir şekilde, insani koşullarda çalışmalıdır" dedi.

ANKARA ŞEHİR HASTANESİ'NDEN AÇIKLAMA

Ankara Şehir Hastanesi, trafik kazasında hayatını kaybeden Rümeysa Berin Şen'in ölümüyle ilgili açıklama yaptı.

Şen'in nöbet süresinin normal olduğunu vurgulayan hastane yönetimi, "Çalışma arkadaşımızın vefatı sonrası, sosyal medyada 36 saat nöbetten dolayı olayın meydana geldiğine ilişkin iddialar üzüntümüzü daha da artırmaktadır. Dr. Rümeysa Berin Şen, cuma gecesi normal nöbetini tutmuş ve cumartesi sabah nöbet bitiminde hastaneden ayrılıp evine giderken bu acı olay meydana gelmiştir" ifadelerini kullandı.

Öne Çıkanlar