ABD ve Rusya'dan destek isteyen Erdoğan'ın hedefinde Til Rifat ve Minbic mi var?

ABD ve Rusya'dan destek isteyen Erdoğan'ın hedefinde Til Rifat ve Minbic mi var?
İç ve dış siyasette sorun yaşayan Erdoğan’ın Soçi görüşmesinden sonra Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik peş peşe operasyon sinyalleri verildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD ve Rusya ziyaretinden sonra Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yeni bir operasyonun sinyalleri verildi. İktidar yetkililerinden, daha önce Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’ye yönelik operasyon öncesi verilen mesajların benzerleri gelmeye başladı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın, "Gerilim yaratmak kolay, Suriye tarafından bu tarafa bir kaç havan atarız" sözlerine uygun gelişmeler peş peşe yaşandı. 8 Ekim’de Cerablus’ta iki ayrı bombalı saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı. 9 Ekim’de Ezaz’da seyir halindeki zırhlı bir araca yapılan saldırıda özel harekat polisi Cihat Şahin ve Fatih Doğan yaşamını yitirdi, 2 özel harekat polisi de yaralandı. 11 Ekim’de Efrîn’de bir bombalı araç saldırısında 4 kişi yaşamını yitirdi. 

OPERASYON SİNYALLERİ

İçişleri Bakanlığı, saldırıların Til Rifat’tan ve YPG tarafından yapıldığını iddia etti. Erdoğan, 11 Ekim’de yapılan kabine toplantısından sonra "Suriye'den Türkiye'ye yönelik terör saldırılar konusunda artık tahammülümüz kalmadı. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte, ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız" açıklaması yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün yaptığı açıklamada, "Son zamanlarda bu tür saldırıları görmeye başladık. Rusya, Tel Rıfat ve Münbiç’i temizleyecekti. Bu sözler tutulmadı. Dolayısıyla son saldırılarda Rusya’nın ve ABD’nin de sorumluluğu var, sözlerinde durmadılar. Bu teröristler burada olduğuna göre, bizim de yapmamız gereken nedir kendi göbeğimizi kendimiz kesmemizdir. Temizlenmesi için ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

ABD VE RUSYA’NIN TUTUMU 

Türkiye tarafından yeni bir operasyon için böyle mesajlar verilirken, sahada bulunan ABD ve Rusya’nın tutumunun ne olacağı merak ediliyor. Türkiye’nin Suriye’deki durumuna ilişkin ABD Başkanı Joe Biden’dan 7 Ekim’de açıklama geldi. Biden, "Türkiye’nin Suriye’deki operasyonları DAİŞ’e karşı mücadelemizi sekteye uğratıyor" dedi ve ABD, Suriye’deki Acil Durum Hali’ni uzatma kararı aldı. Erdoğan ve Putin arasında 28 Eylül’de Soçi’de yapılan kritik görüşmenin ana gündeminde de Suriye vardı. Putin masaya İdlib, Erdoğan ise Kuzey ve Doğu Suriye’yi getirdi. İdlib’deki duruma son vermek isteyen Rusya, Türkiye ve bağlı grupların oradan çekilmesini her görüşmede yetkililere iletti. Bugüne kadar bunun gereğini yerine getirmeyen Türkiye, son görüşmede İdlib’e karşılık Til Rıfat ve Minbic’i istedi. İç ve dış siyasette sıkışan, iktidarını kurtarmak için her yolu deneyen Erdoğan, Soçi’de istediğini alıp almadığı önümüzdeki günlerde sahada belli olur. 

'YENİ İŞGAL HAZIRLIĞI'

Yeni Özür Politika Gazetesi yazarı Ferda Çetin, bugünkü köşesinde bu konuyu kaleme aldı. Çetin, "Yeni bir işgalin hazırlıkları yapılıyor" başlıklı yazısında, "Olası bir işgal saldırısında, bu kez de önceki işgal gibi ABD ve Rusya sessiz kalacak mı? Kara savaşında, YPG/YPJ ve QSD güçlerine karşı defalarca yenilgiye uğramış Türkiye/DAİŞ ittifakına bir kez daha Suriye hava sahası açılacak mı?" diye sordu. 

"Tayyip Erdoğan ve TSK/DAİŞ ittifakı yeni bir işgali, bu ihtimali güvenceye aldıktan sonra gerçekleştirebilirler" diyen Çetin, yazısının devamında şunları kaydetti: "Gerçek ve görünen o ki, Güney Kürdistan’daki işgal istedikleri gibi sonuçlanmayınca rotayı yeniden Rojava’ya çevirdiler ve hedefteki yer Til Rifat görünüyor. Yakın bir süre önce birçok generalin emeklilik talebinde bulunması, bir kısmının TSK’den istifa etmesi, bunların isim ve sayılarının ısrarla gizlenmesi, Suriye topraklarına yapılacak yeni işgal saldırısı konusundaki görüş ayrılığı ile ilgilidir."

'ERDOĞAN’I KURTARMA SAVAŞI'

Erdoğan’ın yeni bir savaş hazırlığı içinde olduğunu vurgulayan Ferda Çetin, Erdoğan için şu ifadeleri kullandı: "Böyle bir işgal gerçekleşirse sonuçları ve Türkiye’ye maliyeti ne olur? Bu konu Erdoğan’ın umurunda değil. Sıradan memurluktan sarayda diktatörlüğe terfi eden bu adam, her geçen gün kendisine ve partisine karşı gelişen tepkilerin de, seçim anketlerinde açığa çıkan baş aşağı gidişin de farkında. Normal bir seçimle iktidar olamayacağını da çok iyi biliyor. Bu düşüşü engelleyecek, kendisini ve ailesini kurtaracak yegane yolun bir yerlerde ‘kazanılmış askeri zafer’ olacağını düşünüyor. (MA)

Öne Çıkanlar