Adalet Bakanı'na cemevi yanıtı: Seçim yatırımı, samimi bulmuyoruz

Adalet Bakanı'na cemevi yanıtı: Seçim yatırımı, samimi bulmuyoruz
PSAKD Genel Başkanı Kaplan, Adalet Bakanı Gül'ün, cemevlerinin hukuki taleplerinin yerine getirileceğine ilişkin sözleri için, "Samimi bulmuyoruz. Seçim yatırımı olarak görüyoruz" dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün "Özellikle cemevlerinin hukuki anlamdaki taleplerini yerine getireceğiz" sözlerini değerlendirdi. 

Gül'ün cumartesi günü, Dersim'deki cemevi ziyareti sırasında, "Özellikle cemevlerinin hukuki anlamdaki taleplerini yerine getireceğiz. Cemevlerine yasal statü tanınması noktasında bizler de Adalet Bakanlığı olarak, mevzuat anlamında çalışmalarımızı yaptık. Bu konuda haklı ve hukuki taleplerin yerine geleceğine inanıyoruz. Bunlar haklı taleptir" sözlerini inandırıcı bulmayan PSAKD Genel Başkanı Kaplan, Gül şunları söyledi:

'CEMEVLERİ ALEVİLERİN İBADETHANESİDİR' CÜMLESİ YASALARDA YER ALMALI

Alevilerin cemevleriyle ilgili isteği sadece, cemevi kelimesinin arkasına hiçbir sıfat getirilmeksizin ‘Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir’ cümlesinin yasalarda yer alması, ilgili yasalarda ibadethane tanımlaması yapılırken sonuna bir de cemevinin eklenmesidir. Devlet daha önce bununla ilgili çeşitli adımlar attı. Alevilik açılımı yaptı, 2-3 yıla yakın bir çalıştay yürüttü ve rafa kaldırdı. Diğer yandan Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde, ilim irfan merkezi adı altında tanımak istediler. Aleviler bunu da kabul etmedi. Şu anda yine böyle bir çalışma yürütülüyor ancak biz bunu samimi bulmuyoruz. Ekonominin allak bullak olduğu bir dönemde, insanların yaşam savaşı verdiği bir dönemde cemevlerine danışman göndererek 'Cemevlerinin yasal statüsünü kabul edeceğiz, Alevilerin bu taleplerini yerine getireceğiz' denilerek açılımlar yapılmasını biz samimi bulmuyoruz. Bunu seçim yatırımı olarak görüyoruz.

'DİYANET İŞLERİ'NİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ'

Diyanet İşleri Başkanlığı, şimdiye kadar Alevi asimilasyonuyla ilgili baş sorumludur. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılmasını istiyoruz. Kaldırılmasını istediğimiz bir kuruma biz bağlanmak ister miyiz, istemeyiz. Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş amaçlarını geçmiştir. Bizim için sadece cemevlerimiz tanınsın, ‘Yasal ibadethanedir’ densin, bu yeter. Aslında Alevilerin, cemevlerinin tanınmasına da artık ihtiyaçları yok. Çünkü tanındı, herkes biliyor artık; Avrupa da biliyor, dünya da biliyor, herkes biliyor ki Türkiye’de Alevilik diye bir din var ve bunun da ibadethanesi cemevleridir. Devletin artık buna dönük bir akreditasyon çekmesine gerek yoktur.

'ALEVİLERİ DEĞİL, ALEVİLİĞİ BİTİRMEYE YÖNELİK AKSİYONLAR'

Şu anda Türkiye’de çok ciddi olarak hükümetin değer kaybı vardır; asgari ücretteki vergilerin düşürülmesi, dolara müdahale edilmesi gibi şeyler de bir seçim yatırımıdır. Bu seçim yatırımlarından birisi de Alevilere yöneliktir. Aleviler 20 yıldır bu iktidardan çektiği zulmü ne Osmanlı döneminde ne Selçuklu döneminde ne de Cumhuriyet’in diğer iktidarları döneminde çekmemiştir. Çok katliamlar yaşadık ama bu hükümet Alevileri değil Aleviliği bitirmeye yönelik aksiyonlar içerisinde. Giderayak, ‘Biz bunlara böyle yapıyoruz’ demelerinin hiçbir önemi yok. Cemevlerinin yasal statüsünü bir kenara koyalım; Madımak Utanç Müzesi için Madımak Oteli’nin bize verilmesi talebimiz vardır, dergahların türbelerin bize verilmesi talebi vardır bunları da bir kenara bırakalım. Bu ülkede Abdulhamit Gül, Adalet Bakanı’dır ve Anayasa’yı da bizden daha iyi bildiğinden eminiz. 12 Eylül paşalarının yaptığı bu Anayasa’yı sonuna kadar uygulasınlar, Alevilerin bu anlamda hukuki bir sorunu kalmaz. Biz Aleviler, bu ülkede eşit yurttaşlık istiyoruz. Talebimiz budur ve Anayasa da buna uygundur. Yasa, kanun değiştirerek bu iş olmaz; beyinleri, zihni değiştirmek lazım. Sayın Adalet Bakanı Anayasa’yı iyi okusa bu ülkede her yurttaşın eşit haklara sahip olduğunu görür. (ANKA)

Öne Çıkanlar