'Adil yargılanma hakkı Türkiye'de yoktur'

'Adil yargılanma hakkı Türkiye'de yoktur'
Söz Sırası programında avukat ve insan hakları savunucusu Fikret İlkiz konuştu.

ARTI GERÇEK- Avukat Fikret İlkiz HDP'nin önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı Osman Kavala Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde devam eden kararları bağlamında Türkiye'deki hak ihlallerini irdeledi. İlkiz Türkiye'de adil yargılanmanın olmadığını söyledi.

ARTI TV'de yayınlanan Söz Sırası programında görüşlerini açıklayan Fikret İlkiz şöyle konuştu:

"İki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararından bahsetmek istiyorum. Her ikisi de Türkiye aleyhine verilmiş kararlar. Sözleşmede bilindiği gibi iki tane madde vardır. Bunlardan bir tanesi sözleşmenin 17. maddesidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 17 maddesi herhangi bir şekilde bir kişiye, bir topluluğa ya da bir devlete sözleşmede tanımlanmış olan hak ve özgürlüklerin yok edilmesini yasaklıyor bir diğeri ise sözleşmenin 18. maddesidir. 18. maddede açıkça der ki anılan hak ve özgürlükler kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz.

Önce Osman Kavala hakkında verilmiş olan bir karardan bahsedeceğim. Bir diğerinde de Selahattin Demirtaş hakkında verilmiş olan bir karardan bahsedeceğim.

20 Kasım 2018 tarihli karar Selahattin Demirtaş ile ilgili karardır. Ondan yaklaşık 1 yıl sonra, 10 aralık 2019 tarihinde verilen karar ise Osman Kavala Türkiye davası kararıdır. Hem Demirtaş kararı hem de Kavala kararı henüz gerekçesi yazılmamış olan kararlardır. Demirtaş kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin büyük dairesinin incelemesi altındadır ve halen de devam etmektedir. Her iki gerekçe de yazıldığı zaman özellikle devletlere özellikle Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde yer alan 18. maddeye aykırı hareket etmemeleri gerektiğini hatırlatacaktır.

İki gerekçe de kanaatimce çok önemli olacaktır. Osman Kavala davasına baktığımız zaman hem anayasayı ihlal suçu hem de hükümete karşı işlediği suç nedeniyle tutuklama kararı verilmişti. Bu iki nedenle tutuklama kararı sürerken Gezi davası açıldı ve Gezi davası sürdüğü zaman Osman Kavala hakkında anayasayı ihlal suçundan tutuklama kararı geri alındı ama Kavala kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ilgili başvuru yapmıştı. Diyordu ki tutuklama kararı makul bir nedene dayanmamaktadır. Gerekçede Türk hükümetinin tutuklamayı amaç dışında kullandığı belirtilmektedir. Bütün bu gerekçeler ve iddialar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde incelendi ve 2 numaralı daire dedi ki tutuklama kararı makul bir şüpheye dayanmamaktadır, makul bir nedeni yoktur. Bu nedenle sözleşmenin 5. maddesi ihlal edilmiştir.

Selahattin Demirtaş hakkında yine 18. maddeye aykırılıktan dolayı verilen kararları dikkate alırsanız... AİHM Demirtaş kararında uzun tutukluluk nedeniyle hak ihlalinin yaşandığını ifade etmişti. Selahattin Demirtaş kararında da 18. maddenin ihlal edildiğini kaydetmişti. Tutuklamanın siyasal amaçlar kapsamında gerçekleşmiş olmasını 18. madde kapsamında hak ihlali saydı. İki karardan çıkan sonuç şudur: Herhangi bir şekilde bağlı devletler (tutuklama) eylemi gerçekleştirirse o eylem meşru sayılmalıdır. O halde meşru sayılabilmesi için asıl amaç önemlidir. O asıl amaç da hak ve özgürlüklerinin siyasal iktidarların çıkarları doğrultusunda kullanılmamasıdır.

İki ihlal iki karar... O halde Türkiye'de Anayasa Mahkemesi istatistiklerinde de belirtildiği gibi bireysel başvurularda ortaya çıkan kararlarda da özellikle kendisine gösterdiği gibi adil yargılanma hakkı Türkiye'de yoktur."

Öne Çıkanlar