Amerika Bölünmüş Devletleri

Amerika Bölünmüş Devletleri
'Kısır döngüden çıkmanın yolu gerilimi düşürmek… Kimlik siyasetine, düşmanlaştırmaya son vermek… İnsanları belli ilkelerde buluşmaya ikna etmek…'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Amerikan seçimleri bir kez daha kanıtladı:

Dünya, tam ortadan ikiye yarılmış bir gezegen artık…

31 Mart’ta AKP İstanbul’u, yüzde 48,8’e karşı 48,5’le kaybetti.

İngiltere’de Brexit sonucu yüzde 51.8’e karşı yüzde 48.2 idi.

Avrasya Araştırma’nın son anketi, Türkiye’de yarışan iki ittifakın oylarını yüzde 32’ye karşı yüzde 32 olarak gösterdi.

Nihayet ABD’nin de, genelinde ve birçok eyalette Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında tam ortadan bölündüğünü gördük.

Ötekileştirme politikaları, toplumları birbirine düşman haline getirilmiş 2 cephede topladı. Gezegenimiz, gri bölgelerini kaybediyor.

Global ölçekte oluşan cephelerin kimi ortak özellikleri var:

Değişim cephesinde sahil yörelerinde ve büyük kentlerde yaşayan, eğitimli gençler çoğunlukta...

Tutucu cephede ise genellikle limanlara uzak, iç bölgelerde, taşrada yaşayan, eğitim düzeyi düşük, orta ve üzeri yaştakiler bulunuyor. Bu genelleme, CHP ile AKP arasında olduğu kadar, Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında da geçerli…

Bu da bize cephelerin sosyolojik karakteri hakkında bir fikir veriyor: Büyük kentlerin başını çektiği ani küreselleşme dalgasının dışında kalmış, mesleğini kaybetmekten korkan, biraz da o yüzden yabancıya düşman, hatta ırkçı olan tutucu taşra, kaygıyla birbirine tutunuyor ve giderek içe kapanıyor. Elbette istisnaları olan bu genelleme, Trump’ın tabanı için de geçerli, Brexit destekçileri için de, AKP seçmeni için de…

Bu kamplaşma, büyük oranda radikallerin ekmeğine yağ sürüyor. Çünkü mesela Viyana’yı kana bulayan IŞİD ile onunla mücadele için İslamofobi’yi kullanan ırkçılar, korkuyu büyüterek hükmediyor. Korku arttıkça kutuplaşma keskinleşiyor, her kutuplaşma korkuyu biraz daha artırıyor.     

Bu kısır döngüden çıkmanın yolu gerilimi düşürmek… Kimlik siyasetine, düşmanlaştırmaya son vermek… İnsanları belli ilkelerde buluşmaya ikna etmek… Diyalog kapılarını açarak korkuları yatıştırmak… İstanbul seçiminden sonra İmamoğlu’nun, ABD seçiminden sonra Biden’ın konuşmasında neredeyse aynı sözcüklerle vurguladığı nefret karşıtı mesajı ısrarla yinelemek; "Farklılıklarımız, zaaf değil, zenginliktir" demek… Herkese ayrımsız hizmet götürmek… 

Acilen köprüler kurmazsak, bu büyük yarılma, hepimizi çok daha derin bir uçuruma sürükleyecek.

 

Öne Çıkanlar