Bolu’da mülteci olmak: Evlenmek için Samsun’a gidiyorum, 100 bin liram olsa Amerika’ya giderim

Bolu’da mülteci olmak: Evlenmek için Samsun’a gidiyorum, 100 bin liram olsa Amerika’ya giderim
Yabancılar için su ve nikah ücretlerinin arttırıldığı Bolu’ya gittik, göçmenlerle konuştuk. Çocuğunu okuldan alan da var, kenti terk eden de. Başka şehirde nikah kıymayı düşünen de...

Seda TAŞKIN


ARTI GERÇEK-Bolu’da yaşayan mültecilere karşı CHP Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın "Yabancı uyruklu kim varsa su fiyatları, katı atık ücretleri başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız" söylemleri kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. Özcan’ın söylemlerinin ardından Bolu’ya gelerek hem Bolu halkıyla hem de Bolu’da yaşayan mültecilerle yaşananları konuştuk. Bolu otogarından bindiğim taksi şoförüyle mültecilere ilişkin sohbet etmeye başladık. Taksi şoförüne mültecilerin yaşadığı yerleri sormam üzerine "Asıl kendi ülkemizde biz mülteciyiz. Bizden daha iyi şartlarda yaşıyorlar. İstemiyoruz. Gitsinler kardeşim, Tanju ne diyorsa arkasında duruyoruz" sözleriyle Özcan’ın söylemlerine destek veriyor.

‘GÖZÜMÜ SAVAŞIN ORTASINDA AÇTIM’

Bolu kent merkezinde bulunan ve en işlek caddelerden biri olan İzzet Baysal Caddesi üzerinde yürüdüğüm esnada yanımdan geçen iki mültecinin sohbetine kulak misafiri oldum. Yanlarına yaklaştım ve ‘Sohbet edebilir miyiz?’ dedim. Teklifime olumu cevap veren 19 yaşındaki Umud Kahavi ve dayısı olan Hasan Ahmed ile sohbet etmeye başladık. Kahavi üç yıl önce Bolu’ya geldiğini ve bu süre içinde türlü zorluklara tanıklık ettiğini anlatmaya başladı. "Gözümü savaşın ortasında açtım" diyen Kahavi henüz 2 yaşındayken ülkesinde yaşanan savaştan kaynaklı ailesi ile birlikte Ürdün’e göç ediyor. Ancak yıllarca Ürdün’de yaşadığı geçim sıkıntısından kaynaklı bu defada "Müslüman ve kardeş ülke" olarak adlandırdığı Türkiye’ye göç ettiğini anlatıyor.
‘OKUMAK İSTİYORDUM AMA YABANCI OLDUĞUM İÇİN KÖTÜ DAVRANDILAR’

Kahavi Bolu’ya geldiğinde okumak istiyor ve Bolu Anadolu Ticaret ve Meslek Lisesi’ne yazılıyor. Ancak orada yaşadığı ırkçı yaklaşımlar ve okul müdürünün tavırlarından kaynaklı okulu bırakmak zorunda kaldığını anlatıyor. "Biz kimseyi rahatsız etmek istemiyoruz ama memleketimizde savaş olduğu için buraya geldik" diyen Kahavi, herkesin aynı olmadığını bazı insanların da kendisine iyi davrandığını belirterek şunları söylüyor:

"Okula gitmek istiyordum ama yabancı olmamdan kaynaklı sürekli kötü davranıyorlardı. ‘Araplar pis, Araplar kötü’ gibi söylemlerle bizi sürekli aşağılıyorlardı. Derse bir dakika bile geç kalsam öğretmenler tarafından kötü muameleyle karşılaşıyordum. Okul müdürü sürekli bizi istemediğine dair sözler söylüyordu. Bu durum yaşandıkça ben de okuldan soğudum ve daha sonra bırakmak zorunda kaldım. Kardeşim de benzer nedenlerden dolayı okulu bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra bir inşaatta çalışmaya başladım. Çok az bir parayla saatlerce çalıştırılıyorduk, buna rağmen paramızı alamıyorduk. Sigortasız olarak çalıştığım bir şirkette 6 bin TL’ye yakın paramı alamadım. Sigortam olmadığı için de hakkımı savunamadım. İş bulmak çok zor çünkü yabancıları da işe almak istemiyorlar. Şimdilik geçimimi ailemin verdiği parayla sağlıyorum."
‘GÜZEL OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORDUM AMA YARIN ÜLKEME GERİ DÖNÜYORUM’

Irak’tan üç ay önce ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelen 45 yaşındaki Hasan Noemi ise Bolu Belediye Başkanının yaptığı son açıklamadan kaynaklı yarın ülkesine geri dönüş yapıyor. Noemi büyük umutlarla geldiği Türkiye’de yaşadığı hayal kırıklığını şöyle anlatıyor:

"Müslüman kardeşlerimizle yaşayacağız ve güzel olur diye düşündüm. Ama burada bizi istemiyorlar. Çocuğumu okula göndermek istiyordum ama sonra Arap bir çocuğun Türkler tarafından dövüldüğünü duyduk. Sonra çocuklarımı okula göndermekten vazgeçtim. Okul çocuklarım için güvenli değildi. Benim de çocuğumu dövebilirlerdi. Herkes için bunu söylemiyorum. İyi insanlar da var ama kötü sözler de duyuyoruz. Biz yanlış anlatıldık ve bunun için bize kötü gözle bakıyorlar. Belediye başkanı bize böyle söylerse insanlar da bize kötü davranır. Bu hakaretleri daha fazla duymak istemiyorum."

EĞİTİM SEN BAŞKANI GEZİCİ: OKULLARDA AYRIMCILIK POLİTİKASI VAR
Okullarda yaşanan ayrımcılık politikasını ve bu söylemlerin okullardaki etkisini ise Eğitim Sen Bolu Başkanı Zehra Kulalı Gezici ile konuşuyoruz. Gezici, bulunduğu okulda çok sayıda yabancı uyruklu öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek, okullarda özellikle öğretmenlerin ayrımcı bir tutum ve bakış açısına sahip olduğunu söylüyor. Toplumda yabancı uyruklu vatandaşlara yönelik cezasızlık politikasının, mültecilere yönelik şiddet ya da ayrımcılığı tetiklediğini belirten Gezici, "Özellikle yabancı uyruklu öğrencilerin olduğu sınıflarda veliler çocuğunu okutmak istemiyor. Veliler, öğretmenlerin dil bilmeyen öğrencilere daha fazla zaman ayıracağını düşünüyor" diyor.

‘İŞİMİZİ ZOR BULDUK, KAYBETMEK İSTEMİYORUZ’

Daha sonra İl Göç İdaresi Müdürlüğü önüne gidiyorum. İsmini vermek istemeyen bir çalışan, Belediye Başkanının söylemlerinin ardından başvurularda bir azalma olmadığını tam tersi insanların evlenerek ikametgâhına birilerini aldırmaya çalıştığını söylüyor. Konuşmanın arasında ise bu söylemlerin doğru olduğunu ve sonuna kadar belediye başkanını desteklediğinin de altını çiziyor. Daha sonra kapıda bekleyen iki mülteciyle sohbet etmeye devam ediyoruz. Onlar son dönemde kendilerini istemediklerini ve bundan kaynaklı büyük bir tedirginlik yaşadığını anlatıyorlar. Zor buldukları ağaç kesim işinde çalıştıklarını ve işini kaybetmek istemediklerini söyleyen mülteciler, kimseye zarar vermediklerini zamanı gelince ülkelerine gideceklerini belirtiyor.
CHP İL BAŞKANI KARSU: BİZ İNSANDAN YANAYIZ, BAŞKA GAYEMİZ YOK

Daha sonra konuştuğumuz CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu ise belediye ile kulvarlarının ayrı olduğunu söylüyor. Karsu, "Biz insandan yanayız. İnsanın dili, dini, ırkı fark etmez. Bizim partimizin bir felsefesi var ve o felsefeye sahip çıkıyoruz. Mültecileri değil, onları buraya getiren sebepleri yok etmek lazım" diye konuşuyor.

‘AHLAKIMIZI BOZUYORLAR, GİTSİNLER’

Yıllardır Bolu’da esnaflık yapan Hasan Çınar ise mültecilerin gitmesi gerektiğini söylüyor. Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın sözlerine katıldığını söyleyen Çınar, "Bu kentte mülteci falan istemiyorum. Huzurumuzu, ahlakımızı bozuyorlar. Biz Türklerin onlardan kapabileceği bir şey yok. Yaşlı ve çocuklara eyvallah ama gençleri gitsin. Türk’ten çok onlar var burada. Bizimkilerin bu Arap hayranlığı nereden geliyor anlamıyorum. Çalışmayı zaten sevmiyorlar. Bankaya, postaneye gidiyorum bunlardan bana sıra gelmiyor. Kendi ülkemde üçüncü sınıf vatandaşım, onlar birinci sınıf vatandaş durumunda. Ben kabul etmiyorum. Benim askerimin Suriye’de ne işi var? Onların amacı ülkeyi karıştırmak ama bunların tuzağına düşmeyeceğiz. Hepsi sapık bildiğin sapık. Kentte sürekli kavga, sorun var" diyor.

AVUKAT BAŞARIR: KARAR ANAYASAYA AYKIRI
Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın söylemlerini ve hukuki boyutunu ise avukat Kübra Başarır ile konuşuyoruz. Başarır, bu kararların anayasa aykırı olduğunu belirterek, kararın insan haklarına da aykırı olduğunun altını çiziyor. Başarır, "Ülkemizde yaşayan yabancı uyruklu insanlar da aynı Türkler gibi muamele görmeli ve bütün haklardan eşit bir şekilde yararlanabilmelidir. Biz bu kararı anlamakta güçlük çekiyoruz. Ayrıca Bolu’nun bu tür olaylarla anılmasını şahsım olarak çok üzücü buluyorum. Umarım bir an önce bu karardan dönülür. Su hakkı, insani bir haktır ve on kat pahalı bir şekilde satılmasına gerçekten anlam veremiyorum. Nikah kararına ilişkin söylemler ise asla kabul edilir gibi değil. Kadınlar açısından çok büyük bir problem yaratır. Dolayısıyla ben bu kararı kanuna aykırı buluyorum, bunda da tüm hukukçular hem fikir. Umarım bu karardan bir an önce dönülür" diyor.

NİKAH MEMURU: BELEDİYE BAŞKANININ VERDİĞİ KARAR KANUNİ DEĞİLDİR

Belediyede çalışan, ismini vermek istemeyen nikah memuru ise bu kararın anayasaya aykırı olduğunu söylüyor. Belediye Başkanının verdiği kararın kanuni olmadığını dile getirerek, "Belediye Başkanı ile bu konuyu konuştuk. ‘Siz benim her söylediğimi yapmak zorunda değilsiniz’ dedi. Nikah kıymak belediyenin görevi ve para almamalıdır ve ücretsiz olmak zorundadır. Şimdilik bu işlem uygulanmıyor ama ben şahsım olarak uygulanacağını da düşünmüyorum. AK Parti kararı Danıştay’a taşıdı. Danıştay bu kararı durdurur diye düşünüyorum" diyor.

‘SAMSUN DA EVLENECEĞİM, 100 BİNİM OLSA AMERİKA’YA GİDERİM’
İl Göç İdaresi Müdürlüğü önünde karşılaştığımız Muhammed Soran ise 2014 yılında Türkiye’ye gelmiş. Yıllardır konuştuğu kız arkadaşıyla bugünlerde evlenme kararı alan Soran, Belediye Başkanının sözlerinin ardından Samsun’da nikah kıyıp yeniden Bolu’ya geleceğini söylüyor. "100 bin liram olsaydı Amerika’ya giderim" diyen Soran sözlerine şöyle devam ediyor:

"Ülkemde savaş olduğu için gelmek zorunda kaldık. Kimse ülkesini bırakıp gelmek istemez. Ben Türkiye’ye geldikten sonra sevdiğim kadın da ailesiyle birlikte Samsun’a geldi. Aynı zamanda akrabam da oluyor. Bu yıl evlenme kararı aldık ama son süreçte söylenenlerin ardından Samsun’da nikah kıyıp, onu da alıp getireceğim. Yüz bin lira nereden bulalım? Türkler bile bu parayı bulamıyor. Ben öğrenciyim aynı zamanda burada, ne iş olursa çalışıyorum. Ama on kat paranın suya verilmesi çok zor. Bu başka bir ülkede uygulanmıyordur. Mesela bu bizim ülkemizde çok büyük bir ayıptır."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar