‘Büyükada’da ‘sabotaj’ gözaltısı’ haberi kurgu çıktı

‘Büyükada’da ‘sabotaj’ gözaltısı’ haberi kurgu çıktı
İktidar medyasının hedef gösterdiği Berna Söğüt ve Gülnihal Koç, haberin tamamen kurgu olduğunu belirterek, yangınlar üzerinden provokatif gündem oluşturulduğunu söyledi.

Ana akım medya tarafından 31 Temmuz’da servis edilen "İstanbul Adalar’da 3 kişi benzin bidonlarıyla yakalandı, ikisinin terör örgütü üyesi olduğu ortaya çıktı" haberi kurgu çıktı.

29 Temmuz’da Büyükada’ya giden Berna Sögüt, Gülnihal Koç ve Micheal D., kamp kurdukları yerde serinlemek için denize girdi. Bu esnada denizin içinde atık yağ tenekesini gören Micheal D., çıkardığı tenekeyi çöp konteynerine atmaya gittiği sırada kendisini gören iki kadının şikayeti üzerine gözaltına alındı. Karakola götürülen Söğüt, Koç ve D., ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 

Ancak "Aykırı.com.tr", "Sözcü", "Hürriyet" ve "Aydınlık" gibi birçok gazete ve yayın kuruluşu, "İstanbul Adalar’da 3 kişi benzin bidonlarıyla yakalandı, ikisinin terör örgütü üyesi olduğu ortaya çıktı", "Büyükada’da ‘sabotaj’ gözaltısı" şeklinde başlıklarla konuya dair haber servis etti. Aykırı’da yer alan haberde, ayrıca Söğüt hakkında "Silahlı örgüt kurma, yönetme veya üye olma", "kasten yaralama, hakaret", "açıktan hırsızlık", "iş yerinden veya kurumdan hırsızlık" ve "yankesicilik" gibi 9 ayrı suçtan kaydı olduğu yönünde iddialar sıralandı. 

Mezopotamya Ajansı'ndan Mehmet Aslan'a konuşan Söğüt ve Koç, ana akım medyanın "ortak haberi"nin tamamen kurgu olduğunu belirtti. 

ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI

7 saat gözaltında tutuldukları karakolda psikolojik şiddetin yanı sıra çıplak arama dayatmasına maruz kaldıklarını aktaran Söğüt, polisin çıplak aramayı da "savcılığın emri" diyerek gerekçelendirdiğini söyledi. Söğüt, "Bizler, günah keçisi olarak seçildik. Son günlerde yaşanan yangınları birilerinin üzerine yıkmak çabası olarak görüyorum. Gözaltında olduğumuz sırada karakola bidonu incelemek için bilirkişi geldi. Bilirkişi, ‘bidonun içinde atık yağ var. Yakıcı bir madde değil’ diye rapor hazırladı. Ancak polisler, ısrarla ‘bir şekilde yanmaz mı’ diye sürekli bilirkişiyi etkilemeye çalıştı" diye belirtti. 

Gülnihal Koç ve Berna Sögüt

'ORMAN YANGINLARI BİR KESİME YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Ana akım medya tarafından bilinçli olarak hedef gösterildiğini belirten Söğüt, "Yıllar önce öğrenci olduğum sırada Diyarbakır’da Sarmaşık Derneği bana burs veriyordu. Karakolda yapılan sicil kaydında da sadece dernek üyeliği çıktı. Bugüne kadar hiçbir şekilde bir mahkemeye de çıkmadım, hüküm giydiğim bir soruşturma da yok ancak kendi kafalarına göre suç üretip hedef gösterdiler" dedi. 

Bütün bu hedef gösteren haberlerin kaynağının "Aykırı.com.tr" haber sitesi olduğunu ifade eden Söğüt, "Ada’ya gidiş saatimiz, yanımızdaki malzeme her şey kameralara yansımış. Geldiğimizde bu bahsedilen bidonun yanımızda olmadığı da yansımış. Bilirkişi bu büyüklükteki bir bidonun yanımızdaki çantalara da sığmayacağını dile getirdi. Ayrıca savcının ‘bırakın’ demesine rağmen saatler sonra bırakıldık. Bazı yayın kuruluşu gündemde olan orman yangılarını bir kesime yıkmaya çalışıyor" sözleriyle tepki gösterdi. 

'KÜRTLERE OLAN DÜŞMANLIĞI GÖRÜYORUZ'

Haberi geçen site hakkında avukatıyla birlikte suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Söğüt, "Haberi yazan yayın kuruluşuyla sicil kaydı, gözaltı tutanağını paylaşmama rağmen haberi kaldırmadı. Yalanlarında ısrar etti. Buna baktığımızda Kürtlere olan düşmanlığı görüyoruz. Suç üretip politika yapılmasına zemin hazırlıyorlar" dedi. 

'MAĞDUR OLDUĞUM OLAYDA SUÇLU GÖSTERİLİYORUM'

Daha önce üniversite dergisi sattığı için gözaltına alındığını ve güne kadar hiç hakim karşısına çıkmadığını dile getiren Gülnihal Koç ise, hakkında 3 suç kaydı olduğu yönündeki haberlere tepki gösterdi. Dergi satmaktan hakkında açılan soruşturmanın da "kovuşturmaya yer yok" denilerek kapatıldığı bilgisini paylaşan Koç, "Haberde, 3 suç kaydı olduğu görülüyor. Ancak karakolda sicil kaydında sadece ‘haber’ adında bir suç kaydı var. Bu da bu dergi meselesinden kaynaklanıyor. ‘Yan kesicilik’ diye bir suç var. Bir ara telefonum çalınmıştı. Bunun için başvuru yapmıştım. Mağdur olduğum olayda suçlu ben gösteriliyorum" dedi. 

'GÜNAH KEÇİSİ ARIYORLARDI; BİR ARKADAŞIMIN KÜRT, DİĞERİNİN YABANCI OLMASI YETERLİYDİ'

Denizdeki bidonu başkalarının da gördüğünü ve bunun polise söylenmesine rağmen dikkate alınmadığına dikkat çeken Koç, şöyle devam etti:

"Polislere ilk başta onların da ifadelerinin alınmasını istedik ancak bizi dinlemediler. Zaten bizim yanımıza geldikleri gibi suçlu gösterdiler. Bunlar yetmezmiş gibi hakkımızda kendi medyalarına yalan haber servis ettiler. Hedef gösterdiler. Günah keçisi arıyorlardı. Bir arkadaşımın Kürt olması, diğerinin yabancı olması onlar için yeterliydi. Bu gibi sebeplerden ötürü bizi hedef gösterdiler. Benzer kişiler de hedef gösterildiler. Böyle provokatif gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Adalar'da da bize denk geldi" diye konuştu. 

Öne Çıkanlar