Erdal Kuzu: Kemiklerin bulunduğu yer, 90’lı yıllarda boşaltılan köylere yakın

Erdal Kuzu: Kemiklerin bulunduğu yer, 90’lı yıllarda boşaltılan köylere yakın
Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Akyol köyünde bir mağarada 40 kişiye ait kafatası bulunmuştu.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK - Mardin Dargeçit ilçesine babası 1993'te gözaltında kaybedilen İrfan Yakut, Ilısu Barajı’na yakın, Dicle Vadisi'nde bulunan Akyol (Derêca) köyüne bağlı Libka Kanîya mezrasında bir mağarada  toplu mezar buldu. Toplu mezarın, 1990’lı yıllarda kaybedilenlere ait olma ihtimali oldukça yüksek olmasına rağmen Mardin Valiliği ilginç bir açıklama yaptı.  Kemiklerin eski tarihi dönemlere ait olabileceğini iddia eden Valilik, mağarada 35-40 civarı kafatası ve insan kemiğinin bulunduğunu, konuyla ilgili İl Kültür Turizm Müdürlüğünün bilgilendirildiğini aktardı. Valilik açıklamasına, konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

"KEMİKLERİN HANGİ DÖNEME AİT OLDUĞUNU ATK BELİRLER"

Derik, Kızıltepe ve Dargeçit JİTEM dosyalarının avukatlarından Erdal Kuzu, Artı Geröek’e konuştu. Kemikleri bulan İrfan Yakut’un babasının 1993'te gözaltında kaybettirildiğini hatırlatan Kuzu, Mardin Valiliğinin kemiklerin "eski tarihi dönemlere ait olabileceği" yönündeki açıklamasını eleştirdi. Kemiklerin hangi döneme ait olabileceğini Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından belirlenebileceğini hatırlatan Kuzu, "Sonuçta uygun olmayan bir yerde, normal olamayacak bir yerde 40 insana ait kafatası bulunmuş. Bu bile şüphelenmek için yeterli nedendir bence. Eskiliği, yeniliği konusunda hiç birimiz, başvurucu olarak bizler, ne avukatlar, ne de savcılık bir şey diyebilir. Mardin Valiliği bir açıklama yapmış. Demiş bu Kültür Turizm Bakanlığı tarafından incelenecek diye… Buna hiç birimiz karar veremez, bu ancak bilimsel bir raporla doğrulanabilir. Türkiye’de bunun yapılabilecek yerin ana merkezi İstanbul Adli Tıp Kurumu’dur" diyerek kemiklerin hangi döneme ait olduğunu ancak ATK’nin yapacağı inceleme ile belirlenebileceğini söyledi.

KEMİKLERİN BULUNDUĞU BÖLGEDE BULUNAN KÖYLER 1990’LI YILLARDA BOŞALTILDI

Dargeçit, 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin ve hak ihalelerinin yoğun yaşandığı bir bölge. Kemiklerin bulunduğu bölgeye yakın köyler 1990’lı yıllarda boşaltılmıştı.  Kemiklerin bulunduğu bölge şüpheli olduğunu ifade eden Kuzu, "Kemiklerin bulunduğu yer Ilısu Barajı, Dicle Vadisine giden yola yakındır. Köyler arası tali yola 100 metre mesafede bulundu. Vakti zamanında (1990’lı yıllar) orada boşaltılan köyler var. Daha da ötesi kaybedilen Yahya Yakut’un yaşadığı köy oraya yakın. Ondan dolayı oğlunda umutlanma biraz daha fazla.  Köyleri o mıntıkaya 4-5 kilometre mesafede. Biz onun için oradan bahsederken, şüpheli bir bölge dedik. Vakti zamanında,  güvenlik gerekesi ile köylerin boşaltıldığı,  1990’lı yıllarda insansızlaştırılan yerler arasında o bölge. Dolayısıyla ‘Şüpheli mi’ diye sorarsanız, bana göre şüpheli bir yer. Bence boşaltılan köylerin olduğu tüm yerler genellikle şüpheli. 2013 yılında Bağözü köyünde kazı çalışması yaptık. Orada Seyhan Doğan ve Mehmet Emin Abak’ın parçalarını köyün doğal su kuyusunda bulmuştuk. O boşaltılan bir köydü. Bu anlamda şüpheli bir yer. Bağözü köyünde yaptığımız kazıda birden fazla kişiye ait kemikler çıktı" dedi.

DARGEÇİT'TE GÖZALTINDA KAYBETTİRİLENLER VAR

Yıllardır Mardin’de bu tür dava dosyaları ile ilgilendiğini hatırlatan Kuzu, gözaltında kaybettirilenlerden kime ulaşılıp ulaşılmadığını bildiğini söyledi. Gözaltında kaybettirme ile ilgili Dargeçit JİTEM dosyasının halen devam ettiğini ifade eden Kuzu, "Dargeçit dosyasında ismi geçen maktul Hikmet Kaya var.  Ona ulaşılamadı. Yine aynı dosyada ismi geçen uzman çavuş Bilal Batır var. Oda 1995 yılında Dargeçit’te kaçırılıp kaybettiriliyor. Ona da ulaşılamadı. Aynı tarihte kaybedilen 7 genç var. İrfan’ın babası Yahya Yakut var. Bunu sadece Dargeçit için söylüyorum. Mardin merkez Kızıltepe ve Derik için ulaşamadığımız insanlar var" diye anlattı.

"ÇOK SAYIDA KAYIP YAKINI ARIYOR"

Olayın basında yer almasının ardından çok sayıda ailenin kendileri ile temasa geçtiğini anlatan Kuzu, şunları söyledi: "Çok sayıda aile bize ulaştı. Midyat’ta kaçırılan Nihat Aydoğan’ın (1994 yılında Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Doğançay köyünde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı) kızı aradı. Dargeçit’ten 2 aile aradı. Kızıltepe’den arayan aileler var. Şöyle bir durum var. Aileler daha önce kan örneği vermişti. Sanırım ATK yasa gereği alınan kan örneklerini belirli bir müddet muhafaza ediyor.  İki yıllık sürenin ardından bu örnekleri yok ediyormuş. Öyle bir durum varsa, ATK’de kan örnekleri yoksa biz ailelerin talepleri halinde hepsini teker teker Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına yönlendireceğiz.  Umarım savcılık orada bürokratik bir engel çıkartmaz.

"SÜREÇ HIZLI İLERLEMELİ"

Süreç bazen bürokratik nedenlerden dolayı, ATK’nin ağır işleyişinden dolayı yıllara yayılıyor. Bu sürecin hızlandırılması bizim en önemli beklentimizdir. Tasnif edilme, kimliklendirme, yaşın tespit edilmesi, öldürülmüşse öldürülme biçiminin tespit edilmesi gibi sürecin hızlandırılması bizim en büyük talebimiz. Sürecin uzaması ailelerdeki sancıyı daha da arttırıyor haliyle. Bizim izlediğimiz yöntemde bize başvuran ailelerin kan örneğini vermeleri için Dargeçit Cumhuriyet Savcılığına yönlendireceğiz."

"DARGEÇİT JİTEM DAVASI"

40 insana ait kafatası ve kemiklerin bulunduğu Mardin’in Dargeçit ilçesinde 1990’lı yıllarda çok sayıda faili meçhul cinayet, gözaltında kaybettirme ve hak ihlali yaşandı. Söz konusu döneme ait ihlalle ile ilgili açılan "Dargeçit JİTEM Davası" hala devam ediyor.  29 Ekim 1995  ile 8 Mart 1996 tarihleri arasında Mardin’in Dargeçit ilçesinde Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Davut Altınkaynak (13), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24)  Süleyman Seyhan (57) ile uzman çavuş Bilal Batır kaybedilmişti. Gözaltında kaybedilme olayı ile ilgili davada aralarında dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren ve Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin de bulunduğu 18 kişi hakkında "taammüden öldürme" suçlamasıyla başlatılan soruşturma 2014 yılında davaya dönüştü. Dargeçit JİTEM Davası’nda dönemin Mardin İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Muhammet Demirel’in şüpheli sıfatı ile verdiği ifadede önemli bilgiler vermişti. 2013 yılında verdiği ifadede JİTEM’in varlığını itiraf eden Demirel, o tarihte Mardin İl Jandarma Komutanlığı içerisinde ayrı bir binada JİT dedikleri jandarma istihbarat timinin olduğunu, bu timin hiyerarşik olarak Mardin İl Jandarma Komutanlığı’na değil, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’na bağlı olduğunu söyledi. Toplam 5-6 rütbeli personelden oluşan bu timin ayrıca sivil elemanlarda kulandığını anlatan Demirel, bu rütbelilerin genelde kod isim kullandığı için isimlerini ve faaliyetlerini bilmediğini iddia etti.

Öne Çıkanlar