Ferhat Tunç'a hapis cezası
Nalin ÖZTEKİN
ARTI GERÇEK - Sanatçı Ferhat Tunç hakkında "örgüt propagandası" suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’ndeki 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme Tunç’a ertelemesiz 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verdi.
Tunç, bir hafta içinde istinat mahkemesine başvuracak.
Sosyal medya hesabında 2015 ve 2016 yıllarında yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek Sanatçı Ferhat Tunç hakkında "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tunç ve avukatının hazır bulunduğu duruşmayı HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Hüda Kaya’nın yanı sıra çok sayıda kişi izledi.
SAVCI MÜTALASINI YİNELEDİ
Savcı önceki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. Savcı, Tunç' un "Zincirleme şekilde örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla cezalandırılmasını istemişti. Savcının mütalaasını tekrarlaması üzerine Tunç, esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Tunç, savunmasında "Dünyanın en barbar örgütüyle mücadele edenleri övdüğüm için pişmanlık duymuyorum.
IŞİD denen barbar örgütün zulmüne maruz kalmış bir halkın acısını dile getirmenin değil, tam aksinin sorgulanması bana daha vicdanlı ve akla yatkın geliyor. Bu saikle de bakınca, böyle bir iddianame için pekâla niyet okuması yapabilirim; sanatçı duyarlılığımı halkın acısına temas ettirmem son derece kötü niyetli olarak 'terör örgütü propagandası' sayılıyor" dedi.
"URFA VALİSİ’NİN İZNİ İLE KOBANE’YE GİTTİM"
Kobane sürecini çok yakından takip eden bir sanatçı olduğunu hatırlatan Tunç, "Hatta son çıkan albümlerimden biri 'Kobanê' adını taşıyor. Bütün dünyaya korku salan, insanlığın ortak değeri olan tarihi kentleri yok eden IŞİD terör örgütünün, Kobanê'ye dönük saldırı sürecinde Suruç sınır bölgesindeydim. Sadece benim değil, bütün dünyanın gözü ve kulağı Kobanê'deydi. Yetmedi, Kobanê'ye geçtim, bir hafta boyunca savaşa tanıklık ettim. Bu tanıklığımı ülke ve dünya medyasında yazarak ve anlatarak dile getirdim. Kobanê'ye nasıl geçtiğimi merak ediyor olabilirsiniz. Tamamen yasal mevzuata uygun, dönemin Şanlıurfa Valisinin resmi izniyle gittim" diye konuştu.
"SALİH MÜSLİM’İ ANKARA’DA AĞIRLAYAN DEVLETTİR"
Tunç, IŞİD'’in kadınları kaçırıp köle pazarlarında satması, kendisinden olmayan insanların kurbanlık koyun gibi başlarını kesmesi, zorla alıkoyduğu çocukları birer katile dönüştürmesi karşısında, YPG, YPJ’nin "barbarlar ordusuna" karşı halkı savunduğunu belirtti. "Güncel politika değişince 'terörist' ilan edilen PYD Lideri Salih Müslim'i Ankara'da ağırlayan ben değildim, devletti" dedi.
"İKTİDARLAR GİBİ DÜŞÜNMEK ZORUNDA DEĞİLİM"
Tunç, "Kaldı ki keşke bu temasları devam ettirme iradesi gösterilseydi ve savaşın diline ve doğrudan kendisine mahkûm bir sürece girmeseydik. Bir sanatçıyım ve iktidarlar gibi düşünmek zorunda değilim" ifadelerini kullandı.
AVUKAT: CESUR YARGIÇLARA İHTİYAÇ VAR
Tunç’un ardından söz alan Avukat Ercan Kanar, Türkiye’de her zaman egemen iktidarın siyasi görüşlerinin yargıyı etkisi altını aldığına vurgu yaparak, "Ancak hiçbir zaman bu son 8-9 yıl kadar etkisi altına almadı. Egemen iktidarın etkisi yargıya girmiştir" dedi.
Kanar, cesur yargıçlara ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, "Türkiye’nin adil yargılamada gerilere gitmesinin nedenini sadece siyasi iktidarla açıklayamayız. Burada da hakim ve savcıların da sorumluluğu var" diye konuştu.
İSTİNAT CEZAYI ONARSA TUNÇ CEZAEVİNE GİRECEK
Avukatların savunması ardından mahkeme karar vermek için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Tunç’a "örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verdi. Ceza ertelenmedi. Tunç, bir hafta içinde istinat mahkemesine başvuracak. Ceza istinat mahkemesinde de onaylanırsa Tunç cezaevine girecek.
"HERKESİ HİZAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Tunç duruşma sonrası Artı TV'ye yaptığı açıklamada, "Herkesi hizaya çekmeye çalışıyorlar. Biz sanatçılar olarak bu karanlık süreçte değerlerimizi sahiplenmeye devam edeceğiz" dedi.