Gezi için Adalet Nöbeti'nin 100'üncü günü: Çöküşten çıkışın yolu direnişten geçiyor
Yağmur Kaya
+GERÇEK- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Gezi Davası kararları sonrası tutuklanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater'in tutuklularının 101'üncü günü ve adalet talebiyle başlattıkları nöbetin 100'üncü günü dolayısıyla kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi.
İstanbul Karaköy'de bulunan Mimar Odası Büyükkent Şubesi önünde devam eden "Adalet Nöbeti" nde, "Karanlık gider gezi kalır. Hukuksuz tutuklulamalara karşı adalet nöbetindeyiz", "Gezi Davası'nda verilen hukuksuz kararı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz", "Adalet Nöbeti'nde 100. gündeyiz" pankartlarının yer aldığı açılamada, "Her yer Taksim her yer direniş", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı. Çalan şarkılara alkış ve sloganlarla eşlik eden kitle, "Gezi için adalet herkes için adalet", "Biz Geziciyiz, siz gidici" dövizleri taşındı. Açıklamaya tutukluk isimlerin ailesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Musa Piroğlu ve Züleyha Gülüm, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, doğa ve kent savunucuları, çok sayıda sendika temsilcileri ve yurttaş katıldı.
TUTUKLU İSİMLERİN MEKTUPLARI OKUNDU
Adalet Nöbeti'nin 100'üncü günü dolayısıyla tutuklu isimler Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı'nın mesajları okundu.
Kahraman, Atalay ve Yapıcı'nın mesajları şu şekilde: "Sevgili Dostlar,
Gezi Davası kararlarında 17 yıl ceza verilen Kahraman mesajında, "Bugün 100. Gün. Sizlerden, ailelerimizden, öğrencilerimizden, özgürlüğümüzden kopartılışımızın 100. günü. Adaletsizlik, hukuksuzluk hala devam ediyor. Bizler de sizlerin destekleri ile dört duvar arasında olsak da bu memleket için adaleti, demokrasiyi, eşitlik ve kardeşliği savunmaya, Gezi Direnişi’mize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bu hukuksuz tutukluluk 100. gününe gelse de sizlerin destekleri bize büyük bir güç veriyor, dayanışmanız cesaretimizi arttırıyor. Biliyoruz ki bu karanlığı hep birlikte yırtacak, demokratik ve adil bir memlekette özgür ve kardeşçe yaşayacağız. Özgür ve güneşli günlerde sokaklarda buluşacağımız günler yakın. Hepinizi hasretle kucaklıyorum. Sevgi ve selamlarla" ifadelerine yer verdi.
'BÂKİ SELAM'
Can Atalay, "100 gündür sesimiz olan, Gezi Direnişi’nin kirpiğini dahi yere düşürmeyen tüm arkadaşlara çok selam. Bâki ilk selam" sözleriyle, Mücella Yapıcı ise, "100 gündür bıkmadan usanmadan sürdürmekte inat ettiğiniz nöbetlerin bir an önce bitmesini can-ı yürekten diliyorum… Hepinizi, destekleriniz ve dayanışmanız için can-ı yürekten kucaklıyorum… Yaşasın dayanışma" sözlerine yer verdi.
Basın açıklamasını okuyan Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen, arkadaşlarının gerekçesiz ve suçsuz yere cezaevinde olduğuna vurgu yaptı.
Köymen açıklamada şunlara dikkat çekti: "Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, aralarında Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da bulunduğu yedi arkadaşımızın da 18’er yıl hapse mahkûm edildiği Gezi davası karar duruşmasının üzerinden 100 gün geçti.
Osman Kavala tam 1737 gündür, diğer arkadaşlarımız da 100 gündür gerekçesiz ve suçsuz yere cezaevinde tutuluyor. Arkadaşlarımızın masumiyetine inanıyor, bu hukuksuzluğu kınıyoruz.
Meslek alanlarımızın tarihsel birikimle oluşmuş temel ilkeleri çerçevesinde halka ait olanı korumak, kamu yararını savunmak biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevidir. Bu görev doğrultusunda, İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, ‘Gezi Parkı park olarak kalsın’ diye mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğidir.
2013 Haziran’ında, korunması gereken yalnızca kamusal alanlar da değildi üstelik. İktidarın baskıcı politikaları, temel hak ve hürriyetleri günden güne askıya alması yurttaşların nefes almasını daha da zorlaştırıyor, ülkenin geleceği karanlığa gömülüyordu.
Aydınlık bir geleceği savunmak, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak iradesi ile doğal alanlarımızı, meralarımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, kamusal alanlarımızı koruma düşüncelerinin kesiştiği simgesel bir mekâna dönüşmüştü Gezi Parkı. Farklı mücadele alanları kesişti ve ülkemizin toplumsal mücadele tarihine kazınacak bir halk hareketine dönüştü.
'MİLYONLAR ETNİK, KÜLTÜREL DEĞERLERE SALDIRAN AKP'NİN KARŞINA DİKİLDİ'
Toplumun ortak değerlerini bir bir sermayeye altın tepside sunan, bu gerçekliği örtmek üzere gerici bir toplum inşa etmeyi deneyen, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, etnik ve kültürel değerlere saldıran iktidarın siyasal temsilcisi AKP’nin karşısına dikildi milyonlar.
'KENDİ PARTİSİNDEN ÜYE YARGI MENSUBU ARKADAŞLARIMIZI SUÇLAMAYI AMAÇLADI'
Yaşadığı yenilginin yarattığı öfkeyi dizginleyemeyen AKP defalarca yargılamaya, karalamaya çalıştı Gezi’yi ancak hep başarısız oldu. Uzun ve bariz hukuksuzluklar içeren bir dizi girişimin ardından son olarak kendi partisinden milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımızı ve Gezi Direnişi’ni suçlamayı amaçladılar.
????Gezi için Adalet Nöbeti'nin 100'üncü günü: Çöküşten çıkışın yolu direnişten geçiyor@yagmurkaya88 https://t.co/9dhfCjle8V pic.twitter.com/5usT7aWqce
— +GERÇEK (@artigercek) August 3, 2022
'BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ:...'
Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebini hapsetmek istiyorlar. Biliyoruz ki bugün yaşanan derin yoksulluktan, ülkenin çöküşünden çıkışın yolu Gezi Direnişi’nde ayağa kalkan milyonların örgütlülüğünden geçiyor. Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 100’üncü gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz!
'GEZİ DİRENİŞİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz; arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi Direnişi’ne sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.
'ARKADAŞLARIMIZI SERBEST BIRAKIN'
Adalet Nöbetlerimizin 100’üncü gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Bu hukuksuzluğa bir an önce son verin! Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Ve şunu bilin ki biz kazanacağız, Gezi kazanacak!"