İmamoğlu: İstanbul yoksulluk riskiyle karşı karşıya

İmamoğlu: İstanbul yoksulluk riskiyle karşı karşıya
Salgın sonrası insanların nasıl bir ekonomik dünya ile karşılaşacağını bilmediklerini söyleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Önümüzdeki günlerde şehirdeki yoksulluk bizi zorlayacak' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Coronavirus (Covid-19) salgını sürecinde İstanbul'un yaşadığı problemlere değinirken önemli uyarılarda bulundu.

İnsanların işini kaybettiğini ve günlük hayatından para kazanan insanların nasıl bir ekonomik dünya ile karşılaşacağını bilmediklerini belirten İmamoğlu, önümüzdeki günlerde şehirdeki yoksulluğun kendilerini zorlayacağını söyledi.

'VAR OLAN YARAYI DAYANIŞMA İLE DİNDİRMEK GEREKİYOR'

Haber Global'de 'Jülide Ateş'in hazırladığı '40' programına konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sorulara verdiği yanıtlarda İstanbul'a ilişkin değerlendirme uyarılarda bulundu:

'İstanbul'un baş edemediğiniz bir problemi var mı?' sorusuna 'İstanbul'un çok fazla sorunu var' yanıtı veren İmamoğlu, "16 milyon insan... Herkesin talebi farklı farklı. Ama güncel bir sorun yaşıyoruz aslında, yoksulluk sorunu var İstanbul'un. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. İnsanlar işini kaybetmiş ve günlük hayatından, yaşantısından para kazanan insanların nasıl bir ekonomik dünya ile karşılaşacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla yoksulluk bizi zorlayacak. Baş edememek demeyelim. Ama gerçekten önümüzdeki günlerde şehirdeki yoksulluk bizi zorlayacak" dedi.

Yoksullukla nasıl mücadele edileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, meselenin bütüncül olduğunu belirterek, var olan yarayı dindirmek için yardımlaşmanın en üst seviyeye taşınması gerektiğini söyledi:

"Bu bütüncül bir ekonomik çözüm gerektiriyor. İstanbul'un kaynaklarını, İstanbul'un potansiyelini iyi kullanmak lazım. Sektörlerle iyi diyalog içinde olmak ve insanlara iş imkanı sağlamak lazım. Bütüncül bir mesele ama var olan yarayı dindirmek adına elbette ki yardımlaşmayı en üst seviyeye taşımak zorundasınız. Biz bu konuda bütçesini maksimum seviyede kullanan bir belediyeyiz. Yani şu an pandemi sürecinde neredeyse milyonun üzerinde insana yardım ulaştıran, sadece askıda fatura düzeniyle 115 bine yakın insana katkı sunmuş, 500 binin üzerinde insana gıda paketi gönderen 30 bin öğrenciye burs veren bir yapıya dönüştük. Şu pandemi sürecinde baktığınızda 1 milyon aileye dokunan bir büyükşehir belediyesi olduk. Bunu yapıyoruz. Esas olan insanların ekmek sahibi olmasını sağlamak.

'HESABINI VEREMEYECEĞİMİZ TEK BİR KURUŞLUK KONU YOK'

İçişleri Bakanlığı'nın başlattığı soruşturmayı değerlendiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, iki defa soruşturma görüp hiçbir suçlama oluşmamış dosyasının yeniden soruşturmaya tabi tutulmasına "Ben kendimden ve geçmişimden eminim" yanıtı verdi:

Bu kadar mercek altında olan bir insanın 5 yıllık belediye başkanlığı, büyükşehir adaylığı, 1 yıla yakındır büyükşehir başkanlığı sürecinde hala hakkında bir tane bile mahkeme kararı yoksa süreç kendini açıklıyor demektir. Ama özellikle bir takip altında bulunma durumu var. Yeniden bazı dosyaların pişirilmesi yeniden tekrar dosyaların açılarak gündeme getirilmesi... Benim Beylikdüzü ile alakalı 2 defa soruşturma görüp hiçbir suçlama oluşmamış dosyam tekrar İçişleri tarafından soruşturmaya tabi tutuluyor. Ben kendimden ve geçmişimden eminim.Bizim Beylikdüzü'nde hesabını veremeyeciğimiz tek bir kuruşluk konu yoktur. Hele hele imar bizim kırmızı çizgimizdir. 5 yılda Beylikdüzünde imar artışına dair aldığımız tek bir karar yoktur. Tam aksine metruk halde duran alanları yeşil alana dönüştürüp İstanbul'un neredeyse en büyük yeşil alanlı parkını yapıp kente hediye eden bir belediye başkanlığı dönemi yaşattım Beylikdüzü'ne."

'TEK İDEALİM İSTANBUL'UN EN BAŞARILI BELEDİYE BAŞKANI OLMAK'

Ülkeyi yönetmeyi ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine genel başkan olmayı düşünür müsünüz' sorusuna yanırveren İmamoğlu, tek idealininin 'İstanbul'un en başarılı belediye başkanı olmak' olduğunu söyledi:

"Benim şu anda İBB Başkanlığım dışında hiçbir hakalim yada idealimyok. Bu tür hayaller ya da idealler insanın aslında el freni olur. Benim niyetim İstanbul'un en başarılı, en demokrat belediye başkanı olmak.

Şu anda Türkiye'nin bir kademesinde yöneticiyim. İstanbul'u yönetiyorum, 16 milyon. Dolayısıyla bu kadar büyük bir sistemi başarılı yönetmek hedefi sizi yönetici olarak gündemde tutar. Yarın öbür gün "şu olur musun, bu olur musun?" gibi sorular elbette merak edilir. Ama buna 'İstanbul'un en başarılı belediye başkanı olmak istiyorum. Şu andaki tek idealim bu' demek de benim doğal hakkım."

'HDP'YE OY VEREN İNSANLAR BENİM HEMŞEHRİM VE VATANDAŞIM'

HDP'li seçmene bakışınıda yineleyen İBB Başkanı İmamoğlu, HDP'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarına göre bu ülkede siyaset yapmaya hakkı olan bir parti olduğunu belirterek HDP'ye oy veren insanları, 'benim hemşehrim, benim vatandaşım'molarak tanımladı:

"HDP'li seçmen benim vatandaşım, benim hemşehrim. Benim HDP'ye oy veren, İstanbul'da ya da Türkiye'nin herhangi bir yerinde olsun Türkiye'nin bütün yurttaşlarına hizmet etmeye çalışan bir kimliğim var. Dediğim gibi Türkiye'de dönem dönem siyasi kutuplaşmayı teşvik edici metodlarla kendisine yer bulmaya çalışan siyasi anlayışlar olabiliyor. Ben çok net söylüyorum. Bu ülkenin 83 milyon yurtsever vatandaşı var biz de onlara hizmet etmek durumunda olan yöneticileriz. İstanbul'da da HDP'ye oy veren insanlar var. HDP de şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarına göre bu ülkede siyaset yapmaya hakkı olan bir parti. Bu partiye oy veren insanlara da benim tek bakışım var; benim hemşehrim, benim vatandaşım." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar