İki askerin yakılması fetvasını veren 'IŞİD kadısı' , mahkemede pazarlık yaptı: Yakanın ismini veririm ama

"Tahliye olursam infazcı hakkında bilgi vermek istiyorum"

Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, Alwi duruşmada, mahkeme heyetine "Askerlerin öldürülmesiyle ilgili bildiklerimi burada söyleyemem. Ancak yüz yüze söyleyebilirim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın temmuz ayında görülen duruşmasında verdiği ifadesinde Alwi, suçsuz yere hapiste yattığını ve IŞİD'le herhangi bir alakasının olmadığını ileri sürdü. "Tahliye olmam durumunda, askerleri infaz eden şahıs hakkında da bilgi vermek istiyorum. Bahsettiğim şahıs Suriye'de ikamet etmektedir. Kendisi Suriye'ye bağlı Çobanbey'de bulunmaktadır. Kendisinin kod adı Ebu Abdullah El Şami'dir" diyen Alwi, ismini verdiği kişinin IŞİD'in kadısı olduğunu da iddia etti.

Bu bilgiyi şu anda cezaevinde bulunan bir IŞİD mensubu tarafından öğrendiğini belirten Alwi, sözlerine "Bu bilgileri ancak size yüz yüze anlatabilirim, burada anlatamam. Tahliye olmam durumunda bu şahsı sağ veya ölü olarak bulacağım. Ben DEAŞ'a karşı biriyim. 3 oğlum DEAŞ yüzünden öldü. Suçsuzum, bakmam gereken ailem vardır, tahliyemi talep ediyorum." diye devam etti.

Jamal Alwi'nin sözlerinin ardından mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma eylül ayında görülecek.

NE OLMUŞTU?

22 Aralık 2016 tarihinde yayınlanan propaganda videosundada, TSK üniformalı iki kişinin IŞİD üyeleri tarafından yakılarak katledildiği görüntüler Türkiye'yi sarsmıştı. Videonun yayınlanmasının ardından uzun süre resmi bir açıklama yapılmamış, yaklaşık 11 ay geçtikten sonra, 9 Ekim 2017'de Sefter Taş'ın ailesine, çocuklarının şehit olduğu bildirilmişti. Ancak Fethi Şahin'in ailesine herhangi bir bilgi verilmedi. Olay tarihinde Taş 23, Şahin ise 26 yaşındaydı. 2021'in yaz aylarında gazeteci İsmail Saymaz, Taş ve Şahin'in yakılma emrini verdiği belirtilen ve IŞİD kadısı olduğu iddia edilen Jamal Alwi'nin, Gaziantep'te elini kolunu sallayarak dolaştığını, "kuşçu dükkanı" işlettiğini yazmış, Saymaz'ın bu yazısından sonra Alwi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.